Komite, Kıbrıs’ta uzun bir süredir devam eden mevcut statüko ve bunun yarattığı koşulların değiştirilmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

CTP Dış İlişkiler Komitesi’nden yapılan yazılı açıklamada, 11 Şubat 2014’te iki toplum lideri tarafından imzalan belgede Güven Yaratıcı Önlemlere de atıfta bulunulduğu ve bu bağlamada tarafların çalışma yapmalarının öngörüldüğü hatırlatılarak, iki toplumun ilişkilerini geliştirecek en önemli etkenlerden bir tanesinin Adanın bölünmesiyle beraber oluşan fiziki engellerin ortadan kaldırılması olduğu ifade edildi.

Açıklamada, bu engellerin ortadan kaldırılmasıyla iki toplum arasında ulaşımın kolaylaştırılması, ekonomik ilişkilerin artırılması ve ortak mekânların oluşturulmasının mümkün olacağı savunuldu.

Açıklamada Gazimağusa’da kentin Kuzeyi ve Güneyini bağlayan ve 41 yıldır kapalı olan Vahit Güneri Caddesi üzerindeki Derinya geçiş noktasının açılmasıyla kentteki ulaşımın oldukça rahatlayacağı ve sürenin kısalacağı ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İki toplumun, İngiliz Üsleri bölgesini kullanarak ve yaklaşık 20 km kat ederek gittiği mesafe yerine 1 km’lik bir bağlantı ile Mağusalılar daha rahat ve kolay bir ulaşıma sahip olacaktır.

Derinya geçiş noktasının açılması sadece sosyal, kültürel ve psikolojik değil aynı zamanda ekonomik olarak da bölgeye rahatlık getirecektir. Kentin güneyine her yıl gelen 2 milyon turistin büyük bir kısmının Gazimağusa Sur içi ve civarındaki tarihi ve turistik mekânları, turistik ve ticari amaçlarla gezip görmeleri kolaylaşacaktır.

Gazimağusa Sur içi esnafının kepenk kapatarak destek verdiği ve tüm siyasi partilerin ilk kez sivil toplumla beraberce bir araya gelip ortak irade beyan ettiği Derinya Kapısı’nın tekrar hayat bulması, bu konuda anlaşan ve müzakere sürecini götüren iki liderin de talepleri doğrultusunda partimiz CTP’nin de ortak isteğidir.

CTP bu konudaki girişimleri açıkça desteklemektedir. Derinya kapısının açılmasının ulaşımın kolaylaşması, Gazimağusa kale içinin ekonomik-sosyal anlamda canlanması ve iki toplumun ortak mekânlarda buluşmasına ve federal kültürün oluşmasına katkı sağlayacağına inanmaktayız.”