Kıbrıs Türk Halkının Varoluş Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük, 33’ünci ölüm yıl dönümü dolayısıyla Anıttepe’deki kabri başında anıldı.

Saat 10.26 çelenklerin anıta sunulmasıyla başlayan törende,  saygı duruşunun ardından bayraklar İstiklal Marşı eşliğinde göndere çekildi; ardından yarıya indirildi.

Törene, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Dr. Küçük’ün oğlu Mehmet Küçük, Meclis Başkanı Sibel Siber, Başbakan Hüseyin Özgürgün, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Seyit Mehmet Apak, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu,  Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ömer Paç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral  Yılmaz Yıldırım,  28. Tümen Komutanı Tuğgeneral Faruk Yıldırım, 39. Tümen Komutanı Tuğgeneral Erdal Şener, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş ile diğer askeri ve sivil yetkililer katıldı.

Tören sırasında Türkiye Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İşbirliği Cemiyeti üyeleri, Atatürk, Dr. Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın fotoğraflarının yer aldığı “Sizleri Unutmayacağız” yazılı pankart açtı.

AKINCI’NIN ANIT DEFTERİNE YAZDIKLARI:

Törende  Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Anıt Özel Defteri’ni imzaladı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Anıt Özel Defteri’ne şunları yazdı:

“Aziz Doktor Küçük; Hekim, yayıncı ve siyasetçi kimliğinle Kıbrıs Türk toplumuna uzun yıllar  özveriyle  üstün hizmetler sunmuş  bir şahsiyet olarak sizi aramızdan  ayrılışınızın 33’üncü yılında saygı ve rahmetle anıyoruz.

Bugün özgürlük, güvenlik ve eşitliğimizi sağlayacak bir federal çözümü hedefliyorsak bu geçmişte liderlik ettiğiniz  toplumsal varoluş mücadelesi sayesinde  mümkün olmaktadır.

Halkımız, eşsiz katkılarınızı her zaman minnetle anmaya devam edecektir.

Ruhunuz şad olsun”

1484477336.jpg

AKINCI

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı törende yaptığı konuşmada, varoluş mücadelesinin merhum önderi Dr. Küçük’ü ölümünün 33’üncü yılında bir kez daha rahmetle ve saygıyla andıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Dr. Küçük’ün can korkusunun kol gezdiği zor yıllarda sergilediği  eşsiz liderlikle Kıbrıs Türk mücadele tarihine adını altın harflerle yazdırdığını belirtti.

Akıncı Dr. Fazıl Küçük’ün çok yönlü liderliğininin topluma siyasal ve sosyal yönden önemli katkılar sağladığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, hekim, siyasetçi gazeteci ve yayıncı kimliğiyle halkına hizmet ettiğini, halkını ön planda tuttuğunu, mütevazı kimliği ve sürekli halkın arasında olma özelliğinin O’nu halkıyla hiçbir zaman yabancılaştırmadığını belirtti.

Akıncı,  Dr. Küçük’ün Atatürkçü kimliği ile de toplumunun her zaman çağdaş değerlerle  buluşmasını istediğini, bağnaz gericiliğe ve din istismarcılığına hep karşı durduğunu söyledi.

“HALKINA LAYIKIYLA HİZMET VERMEYE ÇALIŞMIŞ BİR LİDERDİ”

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Dr. Fazıl  Küçük köy köy gezerek ve halkını örgütleyerek başlattığı mücadelesinde Lefkoşa Belediye Meclisi üyeliği görevinden başlayarak, 1960 ortaklık devletinin ilk Kıbrıslı Türk Cumhurbaşkanı  Muavini seviyesine ulaşmış ve  tüm görevlerinde toplumuan layıkıyla hizmet vermeye çalışmış bir önderdi” dedi.

Akıncı, Dr. Fazıl Küçük’ün Kıbrıs Türklerinin varoluş mücadelesinin önderi olarak  başarısının altında yatan temel unsurlardan biri  halkını örgütleme becerisi ise  diğerinin de Türkiye’nin ilgisini Kıbrıs’a çekebilmesi olduğunu vurguladı.

1484477337.jpg

“ENOSİS’İ ÖNLEDİ”

Akıncı, gelinen noktadan geriye bakıldığında  zor koşullarda verilen mücadelelerden  sonra  Kıbrıs’ın Enosis ile Yunaistan’a bağlanması ve adanın bir Yunan  adası  haline dönüştürülmesinin engellendiğini, bunun Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının başlattığı mücadele sonucunda oluştuğunu kaydetti.

Akıncı, 1960 ortaklık devletinin iki ortaklı ancak üniter devlet yapısıyla oluştuğunu, Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığının Kıbrslı Türklere bırakıldığını anlatarak,” Bugün artık  o noktadan ulaştığımız bugünkü nokta; coğrafi  zemine dayalı iki kesimli, iki toplumlu iki eşit kurucu devletin olacağı ve artık Cumhurbaşkanı Yardımcılığı değil, dönüşümlü Cumhurbaşkanlığı’nın olacağı federal bir ortaklık aşamasındayız.  Buraya kuşkusuz ki Dr. Fazıl  Küçük ve arkadaşlarının verdiği mücadele ve şehitlerimizin özverili fedakarca mücadeleleriyle ulaşıldı” dedi.

Kıbrıs’ın uzun yıllar Türkiye ile Yunaistan arasında bir çıban başı olarak alındığını,  hep gerginlik vesilesi olduğunu kaydeden Akıncı,  bunda Rum ve Yunan  tarafının Enosis amaçlı  çabalarının büyük rolü olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı,  “Ancak geldiğimiz noktada Enosis’in   bir hayal olma ötesinde bir işe yaramayacağı anlaşıldığından dolayı artık gerçekçi bir çizgide  adada her iki halkın da var  olacağı ve adanın  bağmsız kimliğiyle iki tarafı eşit , siyaseten eşit  iki kurucu  devletin varlığına dayanan ve Türkiye ile Yunanistan arasında artık bir çıban başı gerginlik meselesi olarak değil,  bir işbirliği köprüsü olarak  oluşması gereken bir adaadan bahsediyoruz” dedi.

1484477377.jpg

“CENEVRE SÜRECİ HENÜZ BİTMEDİ”

Kıbrıs müzakerelerinin yapıldığı Cenevre sürecinin henüz bitmediğini belirten Akıncı, sürecin önümüzdeki günlerde teknik seviyede, çalışma grupları seviyesinde  devam edeceğini, ardından üst seviyede  devam ederek sonuçlanacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı,  üst seviyenin bu kez Dışişleri Bakanlığı’nın da ötesine geçme potansiyelini taşıdığını, belki başbakanların katılımıyla gerçekleşeceğini ifade etti.

“TÜRKİYE’NİN GÜVENCESİ  DEVAM EDECEK”

Akıncı, Dr.  Küçük’ün  Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkına ilgisi yanında güvencesini de sağladığını, bu güvencenin bundan sonra da devam edeceğini vurguladı.

Akıncı, “Bulunacak herhangi  bir anlaşmada Kıbrıs Türklerinin güvencesini sağlayabilecek  yegane teminatın  Türkiye olduğuna kuşku yoktur. Bu noktada tereddüt de yoktur. Dolayısıyla bundan sonra bulunacak olan bir formülde Türkiye’nin etkin güvencesinni devam edeecği, eşitlik özgürlük ve güvenlik, içinde yaşanacak bir ada istiyoruz. Böylesi bir adada herkese  yer vardır. Böylesi adada her iki toplum da barış ve huzur içinde mutluluk içinde yaşayabilir. Bugün eğer ben bunları söyleyebiliyorsam işte bu rahmetli önderimiz Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının verdiği  mücadelelerden sonra olmuştur. Şehitlerimizin gazilerimizin  fedakarlıkları sayesinde olmuştur” dedi.

* * *

1484477335.jpg

Cumhurbaşkanı Akıncı, Dr. Fazıl Küçük’ün mücadelesi ile sadece Türkiye’nin Kıbrıs’a ilgisini sağlamakla kalmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin güvencesini de sağladığını anımsatarak, “Bu güvence bundan böyle de devam edecektir. Bulunacak bir anlaşmada Kıbrıs Türkleri’nin güvencesini sağlayabilecek yegane teminatın Türkiye olduğuna kuşku yoktur, tereddüt de yoktur” dedi.

Bundan sonra bulunacak olan bir formülde Türkiye’nin etkin güvencesinin devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, “eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde bir ada istiyoruz. Böylesi bir adada herkese yer vardır, her iki toplum da barış ve huzur içinde yaşayabilir. Bunu bugün söyleyebiliyorsak, Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının mücadelesi, şehitlerimiz ve gazilerimizin fedakarlıkları sayesinde olmuştur” dedi.

MUAVİNLİKTEN DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIĞA

1960 ortaklık devletinin, iki toplumlu ancak üniter bir yapıda oluştuğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, o yıllarda cumhurbaşkanlığı yardımcılığının Kıbrıslı Türklere bırakıldığını, ancak bugün, o noktadan coğrafi zemine dayalı, iki kesimli, iki toplumlu, iki eşit kurucu devletin olacağı ve artık cumhurbaşkanlığı yardımcılığı değil,  dönüşümlü cumhurbaşkanlığın olacağı federal bir ortaklık aşamasına gelindiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün gelinen bu noktaya Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının verdiği mücadele ve şehitlerimizin özverili fedakarca mücadeleleriyle ulaşıldığını belirtti.

Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin önderi Dr. Fazıl Küçük’ün ölümünün 33. yılında Anıttepe’de düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle konuştu:

EŞSİZ LİDERLİK

“Dr. Küçük can korkusunun kol gezdiği zor yıllarda sergilediği eşsiz liderlikle Kıbrıs Türk mücadele tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Çok yönlü liderliği, toplumumuza hem siyasal hem de sosyal yönden katkı sağladı. Hekim, siyasetçi, gazeteci, yayıncı kimliği ile hep halkına hizmet etti. Halkını her zamanda ön planda tuttu. Mütevazi kimliği ve sürekli halkın içinde olan bir lider olarak Atatürkçü kimliği ile her zaman toplumunun çağdaş değerlerle buluşmasını istedi. Avrupa’da tıp eğitimi almış aydın bir kişilik olarak, bağnaz gericiliğe, din istismarcılığına hep karşı durdu.

Dr. Küçük, köy köy gezerek ve halkını örgütleyerek yürüttüğü mücadelesinde, Lefkoşa Belediye Meclisi Üyeliği görevinden başlayarak, 1960 ortaklık cumhuriyeti cumhurbaşkanı muavini seviyesine ulaşmış ve tüm görevlerinde toplumuna layıkıyla hizmet vermeye çalışmış bir önderdi. Kendisini saygı ve rahmetle anıyorum, ruhu şad olsun”.

TÜRKİYE’NİN İLGİSİ ve GÜVENCESİ

Dr. Fazıl Küçük’ün Kıbrıs Türkleri’nin var oluş mücadelesinin önderi olarak başarısının altında yatan temel unsurlardan birinin, halkını örgütleme becerisi, bir diğerinin de Türkiye’nin ilgisini Kıbrıs’a çekebilmesi olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, “O yıllarda unutulmamalıdır ki, ‘Türkiye’nin Kıbrıs diye bir meselesi yoktur’ diyen yetkililer de vardı. Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının ne kadar zor şartlarda mücadele verdiği, sadece bu konu hatırlandığında bile daha iyi anlaşılmaktadır” dedi.

Çok zor koşullarda verilen mücadeleler sonunda, Kıbrıs’ın enosis ile Yunanistan’a bağlanması ve Kıbrıs’ın bir Yunan adası haline gelmesinin engellendiğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı bunun Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının başlattığı mücadele sonrasında mümkün olduğunu vurguladı.

Konuşmasında Kıbrıs’ın uzun yıllardır Türkiye ve Yunanistan arasında bir gerginlik vesilesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun esas nedeninin Rum ve Yunan tarafının enosis çabalarının olduğunu söyledi.

Gelinen aşamada bunun  bir hayal olmanın ötesinde bir işe yaramayacağı anlaşıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, artık gerçekçi bir çizgide, adada her iki halkın da var olacağı, Kıbrıs’ın bağımsız kimliğiyle iki taraflı, eşit, siyaseten eşit iki kurucu devletin varlığına dayanan, hem Türkiye ile Yunanistan hem de bölge ülkeleri arasında işbirliği köprüsü kuracak bir noktada olunduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bu çerçevede Cenevre’de başlatılan 5’li Kıbrıs Konferansı’nın 18 Ocak Çarşamba günü çalışma gruplarının bir araya gelmesiyle ilerletileceğini, ardından üst seviyede devam ederek sonuçlanacağını dile getirdi.