Sadece şiddet görenler için değil, şiddeti uygulayan kişiler için de rehabilitasyon merkezi kurulacağını belirten Derya, sığınma evlerinin açılmasının bu yasayla öngörüldüğünü vurguladı...

 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi ile ilgili devletin bütçe ayırmak zorunda olduğunu vurgulayan Derya, “Çok da büyük bir maliyeti yok. Koca devlet bunlara niye para ayıramasın. O yüzden para gerekçe olamaz” dedi.

 Melin DOBRAN

 Gazeteci Kartal Harman’ın Genç TV’de hazırlayıp sunduğu “Ayaküstü 1 Saat”  programının pazartesi akşamki konuğu CTP-BG Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya oldu.

Programda gündemde olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi ve kadına yönelik şiddet konusu ele alındı. Derya, bu dairenin, ayrımcılığa maruz kalan, cinsiyet kimliği ya da cinsel yöneliminden dolayı eşitsizlik yaşayan bütün insanlara hizmet verecek olan bir daire olacağını söyledi. Ayrıca dairenin sadece kadınlara değil, erkeklere de hizmet veren bir kurum olacağını ifade etti.

 “Erkeklere de hizmet verecek”

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin 6 yıldır devam eden bir çalışma olduğunu ifade eden Doğuş Derya, Kadın Çalışmaları Dairesi’nin yerini alacak olan, daha gelişmiş ve sadece kadınlara değil, erkeklere de hizmet veren bir daire olacağını belirtti. Derya, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği temelinde politikalar, programlar ve projeler oluşturacak olan çok ayaklı bir network olarak düşünüldüğünü kaydetti. CTP Milletvekili Derya şöyle konuştu:

“Toplumsal cinsiyet temelinde ayrımcılığa maruz kalan, cinsiyet kimliği ya da cinsel yöneliminden dolayı eşitsizlik yaşayan bütün insanlara hizmet verecek olan bir daire olacak. Ekonomik politikaları, araştırmaları ve planlamaları yürütecek olan bir şube de olacak. Özel sektör başta olmak üzere, bugün iş yaşamında istihdam politikalarında bir sürü cinsiyet eşitsizliği yaşanıyor. Bunlarla ilgili gerekli düzenlemeleri yapacak olan, ‘Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme’, sağlıklı bir şekilde yürütecek olan kadın kooperatifçiliği gibi çok ayaklı bir iş yapacak, gerekli planlama ve eğitim çalışmalarını da hazırlayacak olan bir departmandır.

Bunun yanında Şiddeti Önleme ve Ayrımcılıkla Mücadele Şubesi öngörüldü. Bu şube hem farkındalık çalışmalarını yapacak, hem de buna paralel olarak kurulacak olan önemli kurumsal düzenlemeler var. Bir tanesi Şiddeti Önleme ve Danışma Merkezleri’dir.”

“Rehabilite merkezleri olacak”

Şiddete maruz kalan kişilerin, hukuki ve ekonomik hakları konusunda danışmanlık servisi alabileceğini belirten Derya, psikolojik bir rehabilitasyona ihtiyacı olanların, rehabilitasyon hizmeti alabileceğini söyledi.

CTP Milletvekili Doğuş Derya, kişinin koruma emrine ihtiyacı olması durumunda, şiddetten uzaklaşabilmesi ve şiddet uygulayan kişinin uzaklaştırılması için koruma emrinin alınabileceğini ifade etti. Şiddeti uygulayanın da önleyici müdahale programlarıyla rehabilite edileceği merkezlerin olacağını da dile getiren Derya, sığınma evlerinin açılmasının bu yasayla öngörüldüğünü vurguladı. Derya şu ifadeleri kullandı:

“Bu merkezlere kimin gideceğini görebilmek için, önce sosyal inceleme raporu hazırlanması lazım. Sosyal hizmet uzmanlarının bu konuda eğitim alarak, kimin yönlendirileceği için belli formları doldurması lazım. O kişinin sınıfsal durumu, yaşadığı şiddetin dozajı, hayatı ne kadar risk altındadır, sığınma evine gönderilmesi mi, yoksa şiddeti uygulayanın uzaklaştırma emriyle uzağa gönderilmesi mi daha sağlıklı olur, bunları sosyal hizmet memurları yapacak. Şiddeti uygulayan kişinin incelenmesi gerekiyor. Sözel bile olsa, ölüm tehdidi gelebiliyorsa, gerçeğe dönüşme ihtimali var.”

“Telefonla yardım hattı”

Sığınma evlerine yönlendirmenin telefonla, yardım hattıyla da yapılması gerektiğine dikkat çeken Derya, telefonla yardım hattının düzenli bir şekilde, dijital kayıt altına alınarak başvuruların alınması ve gerekli yerlere yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. Poliste ve hastanede şiddete müdahale birimlerinin kurulmasının öngörüldüğünü belirten Derya,  şiddete müdahale birimlerinin, polis ve hastane içinde özel eğitim alarak, orada görev yapan insanlar tarafından düzenlenecek olan birimler olduğunu ifade etti. Buna paralel olarak da cinsiyet odak noktasının da kurulmasını öngördüklerini aktaran Derya, bunun “daireden ziyade sistem” olduğuna dikkat çekti. Derya, “İlk defa sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin kadın araştırmaları bölümlerinin, belediyelerin ilgili bölümlerinin, sendikaların ve siyasi partilerin birlikte temsil edileceği bir konsey öngörüyoruz. Bu konsey dairenin nasıl işlediğini izleyen, denetleyen ve daireye hesap sorabilen bir yer olacak. Raporlama sistemiyle gerekli data tutulacak. Kaç kişi şiddete müdahale birimine başvurdu, kaç kişi danışmanlık hizmeti aldı, sığınma evine gönderilen kadınlar kaç yaşındadır, mesleki eğitim durumu, kaç çocuğu var, kaç kişiye barınma hizmeti sağlandı gibi bir bilgi bankası oluşacak ve bunların da internette yayınlanması öngörülüyor” dedi.

“Aile Yasası çalışmaları sürüyor”

Aile Yasası ile ilgili bir takım çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Derya, çok kısa zamanda Aile Yasası’nın da meclisin gündemine geleceğini belirtti. Derya, “Şöyle bir sorun var. Zamanında koruma emri dediğimiz, şiddeti uygulayan kişinin 100 metre yaklaşmasın, aramasın diye düzenlenen kurallar, aile yasasında düzenlendi. Koruma emri, özel bir şiddeti önleme yasası olmadığı için, aile yasasında düzenlendiği biçimiyle de evli veya boşanmış kişiler arasındaki olaylara müdahale etmek üzere düzenlenmiş bir maddedir. Bu sefer partner olarak yaşayan, sevgili olan veya arasında nikâh sözleşmesi olmamış insanlarda böyle bir sıkıntı doğuyor. Bunun içinden çıkmaya çalışıyoruz. Bekârları kapsayacak bir düzenlemeyi maalesef hukuken aile yasası içinde yapamıyoruz. Böyle bir sorun var” şeklinde konuştu.

“Erkeklere göre şiddet %20 doğru”

Kuzey Kıbrıs’ta 2012 yılında yapılan bir çalışmanın sonuçlarını aktaran Derya, erkeklerin kadına şiddeti %20 oranında normal bulduğunu ve bunun şiddetin çok sorgulanmadığı manasına geldiğini söyledi. Derya, “Erkeklerin %80’i şiddet denince, fiziksel şiddeti anlıyor. Uygulama gerekçesi de ‘sözümü dinlemiyor, dediğimi yapmıyor.’ Erkeklerin %15’i eşlerini cinsel ilişkiye zorluyor ve bunu normal kabul ediyor. ‘Nasılsa evliyim, evlilik içi tecavüz diye bir kavram yok. Eşimdir tabi ki birlikte olacağım. İster ya da istemez beni ilgilendirmez’ gibi bakış açısıyla bakıyorlar. Kadınların %62’si şiddet denince sadece fiziksel şiddet anlıyor” dedi.

“Para gerekçe olamaz”

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi ile ilgili devletin bütçe ayırmak zorunda olduğunu vurgulayan Derya, ülkede yaşayan nüfusun %50’sinin kadın olduğunu söyledi. Kadınların da devlete vergi ödediğini kaydeden Derya, “Her şey için bir şekilde kaynak bulunuyor. Sosyal politikaya ve insan haklarına gelince mi kaynak bulunamayacak. Bunlar çok kaynak isteyen işler değil. Sığınma evinin mimarisinin özel olması lazım. Oda sayısından tutun da odaların içinde ne bulunacağına kadar… Çocuklu kadının yerleştirileceği oda farklıdır, yalnız kadının yerleşeceği oda farklıdır. Çok da büyük bir maliyeti yok. Koca devlet bunlara niye para ayıramasın. O yüzden para gerekçe olamaz” dedi.

 “Soyadı ile ilgili düzenleme”

Aile Yasası’nda karı koca gibi kelimeler yerine, “eşler” üzerinden gitmeye çalıştıklarını söyleyen Doğuş Derya, boşanma durumlarında boşanma sebeplerinin geri kalmış olduğu noktaları reforme etmeye çalıştıklarından söz etti. Derya, nafaka tazminat ödemelerinde ve soyadı ile ilgili düzenlemeler yaptıklarını kaydetti. Ayrıca kadının kendi soyadını kullanabilmesi ile ilgili düzenlemeler olduğundan söz eden Derya, mal paylaşımı ile ilgili noktaları düzenlemeye çalıştıklarını belirtti.