Özlem Çimendal

UBP’de gözler önümüzdeki haftalarda yapılacak olan kurultay sürecine çevrildi. UBP’nin amiral gemisi konumundaki Lefkoşa’nın İlçe Başkanlığı’na seçilerek önemli bir görevi üstlenen Sadık Gardiyanoğlu, yapılacak olan kurultay hakkında merak edilenleri, öncesi ve sonrasında yapılması gerekenleri Yeni Bakış gazetesine değerlendirdi. 

UBP kurultayını 7 adaylı bir kurultay olmasından dolayı çok sesli ve demokrasinin bir ürünü olarak gördüğünü ifade eden Gardiyanoğlu, yapılacak olan kurultayın önceki dönemlere göre daha meşakkatli ve özverili bir çalışma gerektireceğini belirtti. UBP’nin 6 Haziran 2015’ten sonra yaptığı tüzük kurultayında delege sayısının bin 500’den şu anda 9 bin 500’lere çıktığını söyleyen Gardiyanoğlu, “Delege sayısının 10 binlere çıkması bir sürpriz oldu. Aslına bakarsanız daha demokratik ve daha katılımcı bir durum oldu bu. Önceki dönemlerde bu sayı yarı yarıyayken yapılan kurultaylarda herhangi bir tahmin yapılması mümkünken, şu anki gelinen durumda bu çok zor. Bu da bizi daha özverili ve sıkı bir çalışmaya iten mutlu eden bir durum” dedi. 

“Tabana her zaman bağlı kalacağım”

UBP Kurultayı’na yönelik çalışmaların en önemli başlama noktasının üyelere doğru bir şekilde ulaşmak olduğunu aktaran Gardiyanoğlu, yapılacak olan kurultayda üyelerin üstünde bir baskı unsuru oluşturmanın doğru olmadığını, herkesin hür iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Geçmiş dönemlerde yaşanan kurultaydaki birçok hatanın bu dönem yaşanmamasını temenni eden Gardiyanoğlu, “Bundan önceki dönemlerde birçok tartışmalara sahne olmuş, mahkemelere düşmüş bir süreç yaşadık. Aday olan 7 kişi de birbirinden değerli şahsiyetlerdir. Canı gönülden bu partiye katkı sağlayan herkes UBP’nin birer değerli ferdidir. Kim kazanırsa kazansın eminim ki bu partiye her şekilde değer katacaktır” dedi.

“Tabanla istişare edip destekleyeceğimiz adayı açıklayacağım”

31 Ekim-1 Kasım’da yapılacak olan kurultaya üyelerin katılımını sağlamanın en büyük hedefleri olduğunu söyleyen Gardiyanoğlu, bölgelerin dengelerini korumanın birinci hedefleri olduğunu belirterek üyeleri tek birine yönlendirmelerinin söz konusu olmadığını belirtti.

 Tüm kritik kararları tabanıyla birlikte alacağını ifade eden Gardiyanoğlu, “Alınan her karar tabanımla yapılan istişare sonucu alınacaktır. Önce onlara soracağım, daha sonra açıklayacağım. Hangi adaya destek vereceğimiz konusunu yapılan bu görüşmeler neticesinde belirleyip açıklayacağız. Bu konu hakkında ilk toplantıyı bu akşam yapacağım ikinci toplantıyı ise Pazartesi yapacağım” dedi.

“Herkesin gönlünde yatan aslan olmayabilir”

Yeni gelen bir başkan olarak tüm tabanın örgüt başkanı üyeleriyle temasta olduğunu, nabız yoklaması yaptığını koordineyi sağlamaya çalıştığını ifade eden Gardiyanoğlu, herhangi birini destekleyeceğini söylemesinin doğru olmayacağını söyleyerek, Lefkoşa ilçesinin kurultay sürecinde nasıl bir tutum sergileyeceğinin katılımcı demokrasinin kararıyla belirlenecek bir durum olduğunu belirtti.

3 bin 200 küsur üye, 47 örgüt başkanı olduğunu ve henüz kurultay görüşmelerinin tamamlanmadığını söyleyen Gardiyanoğlu,  tamamlayınca ilçe yönetimiyle masaya oturacağını, seçim dönemi söz verdiği gibi tüm kararları birlikte istişare içerisinde alacağını söyleyerek, “Herkesin gönlünde yatan aslan olmayabilir bu karar. Demokrasi esas alınacak. Tabanım beni yönlendirecek. Bugüne kadar hep yukardakiler tabanı yönlendirdi. Bundan sonra ben farklı bir yöntemle yukarıya asılacağım farklı bir çizgiyle yola çıktım” ifadelerini kullandı.

“Kurultay sonrası kırgınlıkların olmaması seçilenin tavrına bağlı”

Birbirinden farklı görüşlerin ortaya atıldığı UBP Kurultayı sonrasında parti içi dengelerin değişip değişmeyeceği kırgınlıkların küskünlüklerin yaşanıp yaşanmayacağı merak konusu olurken, Gardiyanoğlu böyle bir durumun söz konusu olmayacağını söyleyerek şunları kaydetti:

“Böyle bir kırgınlığın olacağına inanmıyorum. Çünkü 7 adayla da daha önce ben görüştüm. Gerekli istişarelerde bulundum. ‘Kaybetmeniz durumunda partiden ayrılmanız, partiyi sabote etmeniz X bir partiye gitmeniz söz konusu mudur’ diye hepsine sordum. Hepsi de bana hayır başka bir parti asla söz konusu değildir dedi.

“Kaybeden değil kazanan adayları konuşmak gerek”

Ama şu var kaybedenleri değil, kazanan adayları konuşmak gerek bence. Kazanan adaylar kaybeden bu adayları kucaklayabilecek mi? Görsel ve hissel olarak kaybeden adayları kucaklayıp, onları parti içi hiyerarşik düzende hak ettikleri yerlere getirebilecek mi? Gerçek anlamda herkesin kabul göreceği şekilde kucaklayabilecek mi? Esas temel soru budur aslında. İnsanları kalben kırmak itmek ötekileştirmek tamamıyla seçilecek olan yeni genel başkanın tasarrufundadır. Eğer gelecek olan başkan, bu 6 kişiyi kucaklarsa eminim ki bu 6 kişi partiye sımsıkı sarılarak. UBP’yi daha ileriye taşıyacak gayreti, tüm varlığıyla gösterecektir.”

“Seçilirsem koalisyonu bozarım söylemleri doğru değil”

Basında ve kamuoyunda bazı UBP’li başkan adaylarının “Ben seçilirsem bu koalisyonu bozarım” söylemlerini doğru bulmadığını söyleyen Gardiyanoğlu, bu tarz söylemlerin kimseyi ileriye götürmeyeceğini aksine bölücü, yakarım yıkarım atmosferi oluşturacağını ve zor bir süreçten geçen partiyi daha geriye çekebileceğini söyledi.  Koalisyonu ben bozarım söylemlerine karşı olduğunu tüm adaylara bu görüşünü söylediğini de belirten Gardiyanoğlu, “Bir anda çıkıp koalisyonu bozmak yerine, koalisyonun oluşum şeklinin gözden geçirilmesi gerektiğine inan bir kişiyim. Ben bakanlıkların içeriği ve halka hizmet noktasının eşit duruşla sağlanması taraftarıyım. Seçilecek olan kişinin Sayın Talat’la tekrar koalisyonun yapı taşları olan bakanlıklarla ilgili bir görüşme yapması görüşündeyim” dedi.

“Dışişleri Bakanlığı’nın UBP’ye verilmesi taraftarıyım”

Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs konusunun çözümünün bu kadar yoğun yaşandığı bir dönemde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Başbakan Ömer Kalyoncu’nun koalisyon hükümetinde önemli vazifelerde olduğu bir dönemde UBP’nin en azından bir Dışişleri Bakanlığı’nda olup Kıbrıs müzakereleri ve görüşmelerinde söz hakkına sahip bir pozisyonda olmasını canı gönülden istediğini belirten Sadık Gardiyanoğlu, “Ben her zaman bütünlüklü bir kişiyim, yakarım yıkarım değil şartları zorlayan bir kişiyim. Eğer bu şartlar oluşmazsa bir benzetme yapacağım mutlu bile olsanız bu evliliği yürütmenin bir anlamı yoktur” dedi.

Bazı kişilerin bu tarz söylemlerle bölücü ve yıkıcı bir ortam yarattığını belirten Gardiyanoğlu, Bu tarz söylemlerin ülkeye ve özellikle de ekonomiye zarar vereceğinden bahsetti.

“Yatırımcı bir çivi çakma taraftarı değil”

“Ben de bir iş adamıyım. Bu iş 3 aydır devam ediyor bu söylemler ve siyasi kargaşa nedeniyle hiçbir yatırımcı bir çivi çakma taraftarı değil bu ülkeye. Ekonomi de durmuş durumda. Bununla birlikte bu tarz söylemlerle özel sektörün önünü tıkayıcı bir açıklama yapılması kabul edilemez bir durum yaratır” diyen Sadık Gardiyanoğlu, parti olarak adayların olmazsa olmazları masaya açık ve net bir şekilde yatırarak bu konuda sınırları zorlayarak kendi çözüm noktasından yola çıkarak bir uzlaşı platformu oluşturmaları gerektiğini ifade etti.

“Zorla güzellik olmaz”

 UBP-CTP’nin kurulurken reform hükümeti olarak başa geldiğini bir takvim açıklandığını, takvimde gerek özelleştirmelerle ilgili olsun, gerek tek bölge seçim sistemi olsun, gerekse de halkın hayrına olacak reformlar olduğunu çalışmaların ve gayretlerin bu temeller üzerinde olması gerektiğinden bahseden Gardiyanoğlu, “Yakıp yıkma değil halkı bütünleyici kucaklayıcı tavırlar içerisinde olunmalı. Tabii ki hiçbir şey zorla olmaz. Başa gelen yıkmak yerine, kendi görüşüne en yakın çözüm koalisyon şeklini yakalarsa, yoluna devam etsin. Yakalayamazsa kimse kimseyi kırmasın bu işe nokta koysun. Benim önceliğim, koalisyonunun istişareleri yapıldıktan sonra çıkmaz yol olursa, son çare olarak hükümetin yıkılması düşünülmelidir” dedi.  

“UBP’nin büyük bir bölümü koalisyona karşı değil”

Aslında UBP’nin büyük bir kısmının koalisyon hükümetine karşı olmadığını hükümetin şekline karşı olduğunu belirten Gardiyanoğlu, toplumun yeni bir seçim sürecini kaldıramayacağını düşündüğünü halkın artık seçimlerden kurultaylardan yorulduğunu söyledi. Bu koalisyonun geniş tabanlı bir koalisyon hükümeti olarak kurulduğunu, eşit şekilde taşın altına herkesin elini koyması gerektiğini savunan Gardiyanoğlu, bu süreçteki amaçlarının UBP’yi nasıl daha ileriye götürebilirler olduğunu ille de hükümette kalmak gibi bir dertleri olmadığını söyleyerek, “CTP taviz vermezse de koalisyonun devamı konusunda ille de ısrarcı değilim” dedi. 

“Öncelikli hedefim kırgın ve küskünleri barıştırmak”

Göreve geldiği iki günlük kısa süre zarfı içerisinde çalışmalarına yoğun olarak başladığını ve ilk olarak parti içerisindeki huzursuzlukları, kırgınlık, küslükleri tamir etmeye çalışmayla işe koyulduğunu söyleyen Gardiyanoğlu şunları söyledi:

“Ben şu andan itibaren çalışmalarıma başladım. Benim öncelikli hedefim kurultay değil. Benim öncelikli hedefim amiral gemi Lefkoşa’da kırgınları, küskünleri ortadan kaldırarak partilileri bir araya toplamak.”

Şimdiye kadar partide canı gönülden çalışmış, partiye emeği geçmiş ancak geri planda kalmış hatta unutulmuş kişilere tek tek ulaşmayı hedef edindiğini belirten Gardiyanoğlu, “Tüm üyelerime ulaşmaya çalışacağım. Yıllar içerisinde unutulan kişilerin hatırlanması yönünde talimatları verdim. UBP’ye yıllarca hizmet etmiş hatırlanmamış ya da hizmet etmiş ancak herhangi bir görev verilmemiş kişilerin tespit edilmesini ve bana haber verilmesini gerekirse tek tek ayaklarına gidip kahve içeceğimi söyledim” ifadelerini kullandı.

Sivil toplum örgütleriyle de sendikalarla da temaslar kurup çalışmalar başlatan ve bunlarla sıcak temasların olması yönünde çaba harcayan Gardiyanoğlu, hedeflerinin Ulusal Birlik Partisi’ni yapılacak olan ilk seçimde açık ara birinci parti çıkarmak olduğunu söyledi.

Kaynak: Yeni Bakış Gazetesi