Nupelda Karabuğday

Ülkede yalnızca belli bir kesime sosyal güvenlik hakları olduğunu söyleyen Araştırmacı Yazar Lütfi Özter, 1978 yılına kadar işe giren kişiler haricindeki kişilerin köle işçi düzenine mahkum edildiğini belirtti. Ödenmeyen karşılığı verilmeyen hakların uluslararası suç olduğunu aktaran Özter, yasal düzenlemeler açısından bakınca dünya sıralamasından fiiliyatta Somali’den dahi geride olunduğunun ortaya çıktığını savundu. Gazetecilerin de basın iş yasası olduğunu ancak bu yasanın hiç uygulanmadığını kaydeden Özter, “Gazeteciler de bunun hesabını sormadı. Çalışma Bakanı diyor ki ben istediğim yasayı uygularım istemediğimi uygulamam” şeklinde konuştu. 

“SOMALİ’DEN BİLE GERİYİZ” 

Ada TV’de Nazmi Pınar’ın sorularını yanıtlayan Araştırmacı Yazar Lütfi Özter’in sözlerinden öne çıkan çarpıcı detaylar şu şekilde; “Sosyal sigortalarda denizi çoktan bitirdiler. Maalesef yasa hakları falan hak getirsin uygulamıyorlar ancak bir kesime sadece sosyal güvenlik var bu ülkede. 1978 yılına kadar işe giren kişilerin sosyal güvenlik hakları var, emeklilik, ikramiye hakları çok güzel. Onların bu hakları aynen devam ediyor ancak geri kalan tüm kesimler köle işçi düzenine mahkûm edilmiş. Toplayabildikleri parayı dağıtıyorlar yasa budur diyorlar. Yasa o değil. Ödenmeyen karşılığı verilmeyen haklar var. Yasal düzenlemeler açısından olaya bakınca KKTC’yi uluslararası yasalarla kıyasladığımızda Somali’den sonra dünyada sonuncu ülkeyiz. Fiiliyatta Somali’den de geriyiz. Varsa aksini iddia eden gelsin karşıma hepsini rakamlarla ispat edeyim. 

“GAZETECİLERİN HAKKINI KORUMASI GEREKEN ÇALIŞMA BAKANI’DIR” 

Gazetecilerin de basın iş yasası var, hiç uygulanmadı. Gazeteciler de bunun hesabını sormadı. Çalışma Bakanı diyor ki ben istediğim yasayı uygularım istemediğimi uygulamam. Çalışma Dairesi’nin yasası dahi uygulanmadı. Kuruluş görev yasasında diyor ki, bütün çalışma hayatıyla ilgili yasalar Çalışma Danışma Kurulu’na gidecek ve görüşülmeden Meclis’e gönderilmeyecek. Buna uyuluyor mu? Gazetecilerin de hakkını koruması gereken Çalışma Bakanı’dır. 

“EMEK BİR ZAMANLAR YÜCE BİR DEĞERDİ” 

Çalışma Dairesi’nin müfettişi gidiyor sigorta ve ihtiyat sandığının işlerine bakmıyor. İhtiyat sandığına giden de diğerlerine bakmıyor. Herkes kendisininkine bakıyor. Emek bir zamandı en yüce değer. İş yasaları hazırlanıyor ve sendikaların bile haberi olmuyor çoğu zaman. Halbuki yasalarımıza göre suç. Yürürlükteki yasaya göre suç. Çalışma Danışma Kurulu niye kuruldu? Bu ülkemiz bilim adamı dolu artık üniversite ülkesiyiz biz. Asgari ücret konusunda 76 döneminde uzman olarak ülkede kimse yoktu. Asgari ücret nasıl tespit edilecek, günlük gıda ihtiyacını sağlayacak yiyecekler tespit edildi. Şimdi hükümet oturuyor hiçbir bilimsel araştırma yapmadan hayat pahalılığına bakarak yüzde 10 çıktıysa yüzde 7 verelim düşüncesiyle yıllardır böyle gidiyor. İşveren de evet derse oluyor. 

“PARA YOKSA OTURMA O KOLTUKTA” 

Bizim bakanlar koltuğa oturdukları gün sanki bütün bilgiler beyinlerine veriliyor ve asla eleştiri kabul etmiyorlar. Yaptıklarının yanlış olduğunu da çoğu zaman söylüyorum. Haklısın diyorlar. Ne zaman düzelteceksiniz diyorum cevap yok. Para yok diyorlar. Para yoksa oturma o zaman koltukta. Para olacak kişi nenem de yapar. Biz 1974’te bütün olanaklara kavuştuğumuzda Kıbrıs Türkü’nün 100 yıllık planını belirlememiz gerekirdi. 5’er yıllık bir kalkınma planı yapıldı. Bir ara kooperatifler olarak Taşkınköy’ü inşa ettik. Temelli atan benim. O sırada bir şey inceledim. Dünyada ülkeler konut sorununu nasıl çözdü diye bir araştırma yaptırttım. 

“EN GÜZEL SİSTEM İSVİÇRE’DE…” 

Oturdum hepsini okudum. En güzel sistemi İsviçre’de buldum. Daha çocuk doğduğu gün anne baba devletin sosyal konut fonuna para yatırmaya başlıyor. O paralar sürekli fonda toplanıyor ve konut olarak değerlendiriliyor ve çocuk 18 yaşına basınca ona ev olarak veriliyor. Herkesin bütçesine göre kafasını sokacak bir evi oluyor. İrlanda ve Hollanda’da da aynı uygulama var. Kurucu Meclis’e bununla ilgili yasayı götürdüm. 1.5 sene görüştürtülmedi, komitede iskan mafyası tehdit etti. Komisyon üyeleri de buna boyun eğdi. Yaptırtsaydım bugün aynı yasa bizde de olacaktı. Ve konut sorunu diye bir sorun olmayacaktı.”