Sılay Taşkan

Hamitköy bölgesinde hayvancılıkla uğraşan vatandaş yıllardır mandıralar bölgesinde çözümlenemeyen su sorunu nedeniyle adete isyan noktasına geldi.

Belediyenin su parası almasına karşın hizmet vermediğini savunan hayvancılar, "Diğer bölgelere baktığınızda belediyeler mandıralara kadar asfalt yol döşerken bizim belediye yüzümüze bile bakmıyor" dedi.

Su sorunundan kaynaklı olası bir sağlık sorununa da dikkat çeken hayvan üreticisi, "Biz hayvanlarımıza pis ve sağlıksız su içirmek zorunda kalıyoruz, umarız bu hayvanlardan elde edilen süt yoluyla vatandaşa herhangi bir hastalığı taşımayız" diye uyarda bulundular.

Hamitköy bölgesinde hayvancılıkla uğraşan vatandaş yıllardır mandıralar bölgesinde çözümlenemeyen su sorunu nedeniyle adete isyan noktasına geldi. Üretici yaşadığı sıkıntıyı Yeni Bakış'a anlattı.

Hayvan üreticisi ne dedi?

Hüseyin Bostancı: 6 ton suya ihtiyacım var

Mandıralarımıza yıllardır su verilmiyor, hayvanlarımızı sırf susuz bırakmayalım diye ben şahsen  tanker aldım. Günde iki üç yol yapıp barajdan su taşıyorum. Hayvanlarım için günlük en az 6 ton suya ihtiyaç var.

Yılmaz Ereş: Susuzluk ana sorunumuz

Belediye ne yaptığını kendi bile bilmiyor. Benim yıllardır  mandıra olarak kullandığım alanı elimden aldı, yan komşuma verdi. Susuzluk ise ana sorunumuz. Hayvanlarımız susuz kalmasın diye her gün depo depo su taşımak zorunda kalıyoruz. Belediyenin yapması gerekeni biz vatandaş olarak yapıyoruz.

Ünal Ali Moda: Yaz kış bu sorunu çekiyoruz

1994 yılından bu yana  hayvancılık yapıyorum, bu bölgede ilk mandıralardan biridir benim mandıram.  Yıllardır bu bölgeye  elektrik dışında hiç yatırım yapılmadı. Yollarımız bozuk, yaz kış bu sorunu çekiyoruz.  Kışta yağmur yağınca bu toprak yollar çamur olur,  hayvanlarımızı sağmaya gittiğimizde ise bu çamur deryasına saplanıp kalırız. Hayvanlarımız yıllardır sağlıksız su içerler ve ishal olurlar.  Belediye yetkililerine sormak istiyorum biz de bu ülkenin insanı değil miyiz? Merak ediyorum, bu ülkeyi yönetenler de bizim hayvanımızın ürünlerini tüketmiyorlar mı?

Meryem Bostancı: Hayvanlarımız zehirli su içiyor

İlk etapta şunu peşinen söylemek istiyorum, hayvanlarımız zehirli su içiyor. "Yani taşıma suyla değirmen dönmez" derler ya işte o hesap.  Ülkede zaten hayvancılık öldü; gelirimiz düştü. Bu işten kazandığımız iki üç kuruşu da su taşımaya mı yatıracağız? Bir başka sıkıntı da yollarımızın durumu, bu soruna hiç el atılmadı. Asfalt yolu geçtim toprak yol bile yapsalar razıyım bizi bu noktaya getirdiler.  Kısacası su ve yol sorunu bizim için büyük sıkıntı, korkum hayvanımıza içirdiğimiz sağlıksız suların ürünleri yoluyla vatandaşa ulaşması. Yetkililer artık bu feryadımıza kulak versinler.

Hasan Karahüseyin: İlkel koşullarla boğuşuyoruz

Köyümüzün hali gerçekten kötü, gerek mandıralar bölgesi gerekse köy içi ilkel koşullarla boğuşuyor. Belediyenin önem verdiği tek yer  Dr. Fazıl Küçük Anıtı’nın  altındaki  bölgedir. Belediye bizden sadece para almayı biliyor, hizmete geldi mi bizi gören yok.  Hamitköy başkent Lefkoşa'nın hemen yanında ancak belediye ilgilenmiyor. Oysa,  diğer köylere baktığımızda bağlı oldukları belediyeler tarafından mandıralarına kadar yollar dökülmüş, sokaklarda  bir çöp görmeniz mümkün değil.

Fidan Moda: Canımızdan bezdik

Bu yaşadığımız su sorunu bizi canımızdan bezdirdi. Kısa bir sürede mandıralar bölgesine su getirilmesini istiyoruz. Hayvanlarımıza sağlıksız su içirmekten bıktık usandık. Bu sorun umarız hayvanların sütleriyle vatandaşa da taşınmaz.

Kaynak: Yeni Bakış Gazetesi