Haluk Doğandor

Ülkemizde hayvancılığın zor şartlar altında yapıldığı, hayvan hastalıklarının hayvancıların belini büktüğü bir ortamda devlet üzerine düşeni ne kadar gerçekleştirebiliyor? Veteriner Dairesi Müdürü Ramadan Gökşan, Haberal Kıbrıslı Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.

Daire ne yapıyor?

Veteriner Dairesi’nin kendi olanakları çerçevesinde çalıştığını, ancak yapamadıklarının da olduğunu söyleyen Veteriner Dairesi Müdürü Ramadan Gökşan, hayvan hastalıklarını birbirinden ayırmak gerektiğini, her hayvan hastalığı için ayrı bir yöntem uygulandığını ifade etti.

Küçükbaş hayvanlar arasında salgın olan Visna hastalığı hakkında konuşan Ramadan Gökşan bu hastalığın, bildiriminin mecbur olup ve hastalık konusunda projeler yürütülen bir hastalık olmadığını vurguladı. Bu hastalıkla nasıl yaşanılacağı konusunda açıklayıcı bilgilerin verildiğini söyleyen Gökşan, Scrapie hastalığına da değindi.

Scrapie hastalığının tedavisi yok

Scrapie konusunda Veteriner Dairesi’nin ayrı bir çalışma sergilemediğini ifade eden Gökşan bu hastalığın tedavisinin de olmadığını belirtti. Gökşan, hayvancının hayvanında bu hastalığı gördüğü anda kesime gönderdiğini söyledi. Aslında Scrapie hastalığına yakalanmış hayvanların yenmemesi gerektiğinin altını çizen Gökşan, bu hastalığa yakalanan hayvanların imha edilmesi gerektiğini vurguladı.

İmhasına veteriner karar verir

Brusella hastalığı hakkında ülkede yasa olduğunu ve o yasa çerçevesinde çalışmaların yürütüldüğünü söyleyen Veteriner Dairesi Müdürü Ramadan Gökşan, yasanın gayet açık olduğunu, yasada yazdığı gibi “ya itlaf edilir, ya da mezbahaya götürülür” dedi. “Brusellalı hayvanın mezbahada kesildiği zaman veterinerler tarafından yapılan kontrollerinde yenilip yenilmeyeceğine karar verilir” diyen Gökşan, “hastalığın akut döneminde olduğunu, yalnızca veteriner bilir ve imhasına karar verir” şeklinde konuştu.

Yasa ne emrediyorsa onu yapıyoruz

Ülkede tüm hayvanların kontrol edilemediğini söyleyen Gökşan, Tarım Sigorta Fonu’nda biraz para olduğunu, bu para ile tazmin edildiğini ifade etti. Göreve geldiği günden beri Brusella konusunda yasanın emrettiklerini yerine getirdiğini söyleyen Gökşan, altı ayda bir kan örnekleri alınıp tarama yapıldığını belirtti. Amaçlarının kontrol altında tuttukları Brusellalı hayvanların seviyesini sıfıra yakın düzeye getirmek olduğunu söyledi. Gökşan Brusella hastalığının ülkemizde Küçükbaş hayvanlarda yüzde 1,5, büyükbaş hayvanlarda ise yüzde 3,5 dolaylarında seyrettiğini belirtti.

Her hastalık farklıdır

Her hayvan hastalığı için yapılacak çalışmaların birbirinden farklı olduğunu ifade eden Gökşan, hayvancıların, ölen veya hasta olan hayvanları için “gelin kan alın” dediğini hatırlattı ve Scrapie hastalığı için önceden kan alıp tespitinin olmadığını, ancak Scrapie şüphesiyle kesilen hayvanların beyninin incelenmesiyle ortaya çıktığını ifade etti. Visna hastalığının nörolojik belirtileri olduğunu, kesilmeden tespitinin yapılabildiğini söyledi.

Scrapie hastalığının önlemi imhadan geçer

Visna hastalığına ülkemizde tazminat ödendiğini ifade eden Gökşan, bu tazminatı kaldırdıklarını, buna gerekçe olarak da, dünyadaki örneklerini gösterdi. Scrapie hastalığı için hiçbir şey yapmadıklarını, yasasının olmadığını ve ellerinde proje çalışmalarının da bulunmadığını belirtti. Scrapie hastalığı için Güney Kıbrıs’ın uzun soluklu çalışmalar yaptığını söyleyen Gökşan, Scrapie hastalığını engellemenin en çabuk yolunun imhadan geçtiğini belirtti. Brusella dâhil Scrapie hastalığının da insanlara geçtiğinin görülmediğini, kimsenin bu hastalıklardan ölmediğini söyleyen Gökşan, esas zararı hayvancının çektiğini söyledi.