Duygu Alan

“KKTC Su Temin Projesi” kapsamında Anamur’daki Dragon Çayı’ndan Geçitköy Barajı’na 1 Ekim 2015 tarihinden bugüne kadar toplamda 21 milyon metreküp su aktı.

Türkiye’den gelen su, belediyelerin depolarına 2.30 TL’den ulaşıyor. Ancak her belediyede bu suyun halka satış fiyatı farklı.

Suyun satış fiyatı, belediyeler arasında farklılık gösterirken bazı belediyelerde vatandaşa ve üreticilere satış fiyatları arasında da farklılık var.

Vadili ve Paşaköy Belediyeleri, suyun üreticiye satış fiyatını ton başına 3.5 TL olarak belirlerken Lapta Belediyesi suyun tonunun hayvan üreticisine, 6 TL’den, Değirmenlik Belediyesi 5 TL’den, Güzelyurt Belediyesi ise 4 TL’den satılması yönünde karar üretti.

Vadili ve Paşaköy’de suyun vatandaşa satış fiyatı da ton başına 3.5 TL.

Güzelyurt’ta suyun satış fiyatı vatandaşa ise; 10 tona kadar 4 TL, Değirmenlik’te 25 tona kadar 5 TL. Lapta’da suyun vatandaşa satış fiyatı miktar sınırlaması konulmaksızın 5 TL.

Üretici rakamları yüksek buldu

Belediyelerin belirledikleri suyun satış fiyatları, hayvan üreticileri tarafından tepki ile karşılandı.

Suyu belirlenen rakamlara satın alacak mali güçte olmadıklarını savunan hayvan üreticileri, üretimin devamlılığı için suyun hayvancıya satış fiyatının en fazla 2 TL olması gerektiğini savundu.

Üreticiler, ayrıca Türkiye’den gelen suyun hayvan üreticilerine satış fiyatının belediyeler tarafından değil, hükümet tarafından belirlenmesi gerektiğini öne sürdü.

Üreticiler, hükümetin derhal devreye girerek, suyun hayvancılara satış fiyatını yeninden belirlemesini istedi.

Belediyeler fiyatta kararlı

Güzelyurt Belediyesi Başkanı Mahmut Özçınar, suyun, okullara, hayvan üreticilerine, sanayi kuruluşlarına ve askeri birliklere satış fiyatının kullanım miktarı sınırlaması olmaksızın ton başına 4 TL olduğunu kaydetti. 4 TL’nin maliyetin de altında bir rakam olduğunu söyleyen Özçınar, fiyatın daha fazla düşürülemeyeceğini söyledi.

Vadili Belediyesi Başkanı Mehmet Adahan ve Paşaköy Belediyesi Habil Tülücü, suda kar amacı gütmediklerine vurgu yaptı, sınırlama koymaksızın tüm abonelere, suyun vatandaşa da üreticilere de ton başına 3.5 TL’den satacaklarını, 3.5 TL’nin altında bir rakama suyu satmalarının mümkün olmadığını ifade etti.

Lapta Belediyesi Fuat Namsoy ise “Tarım Bakanlığı süspansiye yapmazsa suyu 6 TL’den daha düşük bir rakama satmamız mümkün değil. Dolayısıyla eğer hayvancılık bölgeleri suyu şebekeden alacaksa mevcut şartlarda ton başına 6 TL ödeyecek” dedi.

Naimoğulları: Su maliyeti süte yansır

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, gerek üretimin devamlılığı gerekse tüketicilerin hayvansal ürünleri daha uygun fiyata satın alabilmeleri için, suyun üreticiye satış fiyatının hükümet tarafından yeniden belirlemesi gerektiğini dile getirdi.

Naimoğulları, 5 ila 6 TL arasında satın alınan suyun maliyetinin süte litre başına 5 kuruş zam olarak yansıyacağını belirtti.

Mustafa Naimoğulları, “Birçok çiftliğin 10 tondan 50 tona kadar günlük su ihtiyacı vardır. Bu da ciddi anlamda girdi maliyetini yükseltmektedir. Hükümet suyun tarım alanında satış fiyatını belirlemesi için görevi belediyelere bırakarak üreticiyi de sahipsiz bırakmıştır. Bugün İsrail’de denizden arıtılan su, üreticiye tonu 1 TL’den satılmaktadır. KKTC’de de tarımda kullanılacak suyun ton fiyatı en fazla 2 TL olmalıdır” dedi.

“Altyapı sorunu da çözülmelidir”

Mustafa Naimoğulları, ayrıca birçok belediyede Türkiye’den gelen suyu tarım alanlarına ve ağıllara götürmek için gerekli olan altyapının henüz hazır olmadığını, ifade etti.

Bu noktada da hükümetin belediyelere destek olması gerektiğini savunan Naimoğulları şunları söyledi: “Birçok belediyede, hayvancılık bölgelerinde, Türkiye’den gelen su için altyapı hazır değildir. Bu altyapıyı hükümetin mi belediyelerin mi yapacağı da belirlenmemiştir. Ancak belediyelerin mali yapısı bu altyapıyı yapmak için müsait olmadığı da aşikar. Dolayısıyla öncelikli olarak yapılması gereken bu altyapı sorununu çözmektir. Ardından da suyun ton fiyatını yeniden belirlemek gerekir. Bu anlamda, hükümet vakit kaybetmeden harekete geçmeli ve Belediyeler Birliği ile iki hususta da görüşüp, bir karara varmalıdır. Daha sağlıklı, kaliteli ve ucuz ürün için ve üretimin devamlılığı için de suyun üreticiye satış fiyatını hükümet belirlesin ve teşviklendirerek en uygun fiyata versin.”

Özçınar: Tüzüğümüz gereği 4 TL’den vereceğiz

Güzelyurt Belediyesi Başkanı Mahmut Özçınar, vatandaşa 10 tona kadar 4 TL’den satılan suyun, okullara, hayvan üreticilerine, sanayi kuruluşlarına ve askeri birliklere satış fiyatının kullanım miktarı sınırlaması olmaksızın ton başına 4 TL olduğunu kaydetti.

4 TL’nin maliyetin de altında bir rakam olduğunu söyleyen Özçınar, “Türkiye’den gelen su tüzüğümüz gereği hayvan üreticilerine tonu 4 TL’den satılacak. Kullanım miktarında ise bir sınırlama olmayacak. Bu su belediyelerin depolarına 2.30 TL’den ulaşıyor ancak bunun bir de vatandaşa ulaştırılana kadar olan bir maliyeti vardır ve bu maliyet her belediyede değişmektedir. Güzelyurt Belediyesi, hayvancıya satış fiyatında maliyetinde altın da bir rakam belirlemiştir” diye konuştu.

Işısal: Hayvancıya satış fiyatı 5 TL’dir

Değirmenlik Belediyesi Başkanı Osman Işısal, Türkiye’den gelen suyun hayvancıya satış fiyatını ton başına 5 TL olarak belirlediklerini kaydetti.

Işısal, “Bir hanenin çekebileceği maksimum su miktarı 20 tondur. 25 tonun üzerinde su çekilirse Değirmenlik’te suyun satış fiyatı ton başına 6 TL’dir. Türkiye’den gelen suyun hayvancıya satış fiyatı 5 TL’dir. Sosyal yardım maaşı alanlar ise 5 tona kadar muaftır.

Adahan: 3.5 TL’den aşağısı mümkün değil

Vadili Belediyesi Başkanı Mehmet Adahan, Türkiye’den gelen suyun üreticilere de diğer abonelere de satış fiyatının ton başına 3.5 TL olduğunu söyledi.

Sudan kar amacı gütmediklerini kaydeden Adahan, 3.5 TL’nin altında bir rakama suyu satmalarının mümkün olmadığını ifade etti.

Mehmet Adahan, “Türkiye’den gelen su belediyelerin depolarına ton başına 2.30 TL’den ulaşıyor, Vadili Belediyesi’nin bu suyu abonelere ulaştırmasındaki maliyeti ise ton başına 1 TL. Daha aşağı bir rakama bu suyu vermemiz mümkün değil.  Kar amacı gütmememizin nedeni ise Vadili’de yüzyılların susuzluğu var bizim amacımız halk artık bu susuzluktan kurtulsun ve suya kavuşurken de cebinde ne var ne yok harcamasın. O yüzden ne kar güttük ne de kullanımda sınır koyduk” diye konuştu.

Paşaköy: Abone ayırt etmeksizin tek fiyat

Paşaköy Belediyesi Başkanı Habil Tülücü, Türkiye’den gelen suyu abone ayırt etmeksizin ve kullanım sınırı belirlemeksizin tüm abonelere satış fiyatının ton başına 3.5 TL olarak belirlediklerini kaydetti.

Tülücü, “Eğer ki fakir fukara Türkiye’den gelen suyun tonuna 3.5 TL ödeyecekse üretici de 3.5 TL’ye alacak. Sonuçta onlar da üretim yapar ve kazanç sağlar” dedi.

Namsoy: Mevcut koşullarda tonu 6 TL

Lapta Belediyesi Başkanı Fuat Namsoy, Türkiye’den gelen suyun satış fiyatını belirlerken maliyetleri de hesaba kattıklarını, mevcut koşullarda suyun tonunu hayvan üreticilerine 6 TL’den daha düşük bir rakama satmaları halinde belediyeyi mali zarara sokacaklarını kaydetti.

Namsoy, suyun hayvancılık alanlarına daha uygun bir tarifeden satılması için ayrı bir çalışma yapılması yönünde hükümet yetkilileri ile görüştüklerini ancak bir netice alamadıklarını söyledi.

Bölgede bazı yerlerde su kuyuları ve pınarlar olduğunu ifade eden Namsoy, üretimin devamlılığına katkı koymak adına bu kuyulardaki suyun ve pınarların hayvan üreticilerine aktarılması için çalışma yürüttüklerini ancak bunun geçici bir çözüm olduğunu söyledi.

Namsoy, “Tarım Bakanlığı süspansiye yapmazsa suyu 6 TL’den daha düşük bir rakama satmamız mümkün değil. Dolayısıyla eğer hayvancılık bölgeleri suyu şebekeden alacaksa mevcut şartlarda ton başına 6 TL ödeyecek” dedi.