Kamu-İş Genel Başkanı Sami Dilek, Meclis’te hazırlık çalışmaları süren Kamu Görevlileri Yasa Tasarısının; birçok eksiklikleri, anomalileri ve Anayasaya aykırılıkları içerdiğini savunarak, “Bu tasarıyı, acele bir şekilde, sendikalara, siyasi partilere yeterli zaman vererek, görüş almadan Meclis Genel Kuruluna sunmak, bizleri başka yönlere sevk edecektir” dedi.

Dilek, tasarı ile devlet işçisinin ortadan kaldırılmak istendiğini savunarak, demokrasi, şeffaflık ve katılımcılığın Meclis’ten başladığını ifade etti ve çalışanların Anayasal haklarının Meclis içerisinden bozulmamasını istedi.

Sami Dilek yazılı açıklamasında, yıllardır üzerinde çalışılarak, çağdaş, Avrupa kriterlerine uygun ve reform niteliği taşıyan bir “Kamu Görevlileri Yasası” yapmak için yola çıkıldığını ifade ederek, “Ne yazık ki oluşturulan yasa tasarısı birçok hakları alıp götürdüğü gibi yenilik, reform niteliği taşımayan bir tasarı olarak karşımızdadır” görüşünü savundu.

Hazırlanan tasarının, 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasını iptal ederken, çalışanların ödenek hakları, özlük haklarını bölen, çalışanlar arasında büyük ayrıcalıklar yaratan ve “Göç Yasası” diye anılan 47/2010 sayılı yasayı iptal etmeyen ve farklılıkları devam ettiren bir tasarı olduğunu dil getiren Dilek, tasarının ilgili maddeleri çerçevesinde devlet işçisinin kadrolarını, teşkilat yasalarından çıkarmak suretiyle, devlet teşvikiyle, taşeron işçilik ve kiralık işçilik sistemini yasal olarak ülkeye getirdiğini ifade etti.

Dilek, bu düzenleme ile birkaç yıl içerisinde devlet işçisini sıfırlatma yönüne gidildiğini savunarak, şöyle devam etti:

“Yine Devlet yetkililerinin istihdamı sonucu memur görevi yapan işçilerin görev yapmaları uygun olmadığı ve tedbirler alınacağı yetkililerce söylenmekte, gerekirse bu durumdaki işçilerin, fiziksel güç istenen işlere gönderileceği fikri savunulmaktadır. Devlet işçisi ortadan kaldırılmak istenmektedir.

Birçok sendikal hakların yanında özlük haklarını kaldıran bu tasarı, genel tahsisatları, vardiya ödenekleri ile iş riski ödeneklerini kaldırmakta veya mevcudun üçte biri oranına düşürmektedir. Yıllık izinler dahi azaltılmaktadır.

Kısacası, yangından mal kaçırır gibi birçok eksiklikleri, anomalileri ve Anayasaya aykırılıkları içeren bu tasarıyı, acele olarak sendikalara, siyasi partilere yeterli zaman vererek, görüş almadan, Meclis genel kuruluna sunmak, bizleri başka yönlere sevk edecektir. Demokrasi, şeffaflık, katılımcılık Meclis’ten başlar. Lütfen bu anayasal hakları Meclis içerisinden bozmaya kalkışmayalım.”