Tarımsal İlaç Denetleme Kurulu'nun, firmalara attığı mesaj ile AB tam uyum kararını değiştirdiğini duyurması, kafalarda birtakım soru işaretlerine neden oldu  

 Karar değişikliği ile Avrupa’da zararları ve riskli listesinde yer alan ürünlerin KKTC’de  yeniden kullanımı gündeme geldi

Yine bu kararla AB kriteri aranmayan ve az gelişmiş ülkelerde üretilen riskli ürünlerin adaya girişine imkan sağlanmış olacak. Tarımsal İlaç Denetleme Kurulu'nun 2013 yılında aldığı bu kararı kim ve ne için değiştiriği ise merak konusu

Yeni Bakış'ın elde ettiği bilgiye göre,  Tarımsal İlaç Denetleme Kurulu, geçen hafta firmalara attığı bir mesaj ile AB ile tam uyum kararını değiştirdiğini duyurdu. Buna göre, Kuzey Kıbrıs'ta şu an Avrupa’da kullanılan onaylı ürünlere onay verilirken, bu karar değişikliği ile Avrupa’da zararları değerlendirilmemiş  riskli ürünlerin ülkede  tekrar kullanımı gündeme geldi.  Bu da AB kriteri aranmayan az gelişmiş ülkelerdeki riskli ürünlerin adaya girişlerine tekrar imkan sağlanması anlamına geliyor.

Karar kim için değiştirildi?

Ülkede halk sağlığı zararlıları ile mücadelede kimyasalların kontrolsüz kullanımları 2013 yılında yoğun tartışmalara sebep olmuş, insan ve çevre zararları sık sık ortaya konulmaya başlanmıştı. Bu kapsamda kimyasal  ve biyolojik ürünlerde Avrupa Birliği kriterleri esas alınmaya başlanmıştı.

Avrupa Birliği’nde, zararlılarla mücadelede kullanılan ürünler özel yönetmeliklerle regüle edildiği bilinmekle birlikte, bu direktifler, AB Birliği ülkelerinde sadece etkinliği, güvenliği onaylanmış ürünlerin kullanımına izin veriyor.  

Tarımsal İlaç Denetleme Kurulu da 2013 yılında aldığı kararla, Avrupa Birliği Biyosidal Ürünler Direktifi ile tam uyumlu olarak; Avrupa’da onaylı olan ve kullanılan aktif maddeleri içeren ürünlerin adaya girişine izin verdi.  Bu sayede son yıllarda adada kimyasal risk kontrol altına alındı ve bu sayede insan ve çevre sağlığına zararlı bulunduğu için Avrupa’da kullanılamayan hiçbir kalitesiz ürün KKTC’de de kullanılmadı. Bu karar  2013 yılında UBP'nin iktidarda olduğu  dönemde  alınırken, kararın yine bir UBP'nin iktidarı  döneminde değiştirilmesi  dikkat çekiyor.