Korkmazhan yazılı açıklamasında, “İçtiğimiz sudan, yağmur suyuna kadar tüm su kaynaklarımızı özelleştirip satan CTP-UBP hükümetini ne Kıbrıs Türk toplumu ne de tarih affedecek” ifadelerini kullandı.

Korkmazhan, “Hükümet, Türkiye’den gelen suyun, yerel su kaynaklarımızın, yağmur suyunun, tüm alt yapımızın özelleştirilmesini ve mülk devrini kabul etmiştir. Kamunun denetleyici olacağı söylemden ibarettir. Belediyeler saf dışı bırakılmıştır” iddiasında bulundu.

BKP’nin suyu kamusal bir hizmet ve hak olarak gördüğünü, mülkiyetinin toplumda, yönetiminin ise seçilmişlerden oluşacak kamu denetimindeki Su Kurumu’nda olmasını öngördüğünü belirten Korkmazhan, suyun özelleştirilmesine karşı mücadeleye kararlı bir şekilde devam edeceklerini kaydetti.

“Suyun yönetimi ile ilgili yaşanan sürecin Kıbrıs Türk toplumunun toplumsal varoluş yada yok oluş ikilemi ile karşı karşıya bulunduğunu ortaya koyduğunu” savunan Korkmazhan, toplumsal varoluş için mücadele çağrısında bulundu.