Eniz Orakcıoğlu

UBP-DP Koalisyon hükümetinin son dönemlerde mahkemelik olan  3’lü kararnamelerden, yürürlüğe koyduğu fonlara kadar birçok alanda yaptığı icraatlar muhalefet tarafından yoğun eleştiri alırken, Koalisyonun büyük ortağı UBP’nin Genel Sekreteri Dursun Oğuz, 36 sayısıyla siyasi tarihin en geniş tabanına sahip hükümetin geçmişte yapamadıklarını bugünkü hükümetin 27 sayısıyla hayata geçirdiğini belirtti. Dursun Oğuz, muhalefetin eleştirileri ve hükümetin icraatlarını Yeni Bakış’a değerlendirdi.

“Bekleyip göreceğiz”

UBP Genel Sekreteri Dursun Oğuz, Yüksek Mahkemenin “Seyrüsefer ve Muhaceret aflarıyla” ilgili kararının ardından bugün ele alacağı  17 makam aracı konusuyla ilgili yaptığı değerlendirmede,

 “Sayın Başbakan bu konuda yaptığı açıklamada mahkeme kararının sonucunu beklediklerini, gerekenin yapılacağını ve ona göre hareket edeceklerini söylemişti. Bu konunun nasıl şekilleneceğini de bekleyip görmek gerekir” dedi.

“Kararlar ihtiyaca yönelik ivedilikle alınmıştı”

Mahkemede hükümetin aldığı kararlarla ilgili ara emri alınması ve hükümetin başarısızlığıymış gibi gösterilmeye çalışılmasının doğru bir davranış olmadığına dikkat çeken Oğuz, “Hükümet, vatandaşı düşünerek muhaceret  ve seyrüsefer affı ile ilgili kararlarını ihtiyaçtan dolayı ivedilikle almıştı, ancak mahkeme bunların ivedi olmadığını ve yasalarla olması gerektiği yönünde karar vermiştir. Bu bağlamda da hükümet bugünden sonra gerekli açıklamaları yapacaktır” diye konuştu.

“İcraat varsa eleştiride vardır”

Hükümete yönelik eleştirileri de yanıtlayan Oğuz, icraat olan yerde eleştirinin de olduğunu belirtti. Oğuz, “Hangi icraatı yaparsanız yapın mutlaka bir taraf memnun olur, bir taraf olmaz bu genel anlamda karşılaşılan bir durumdur. Sonuçta yapılan icraatlar eleştiri de gelecektir ama her şey hukuk çerçevesinde olduktan sonra eleştiriler çok da sorun değildir. Bu noktada önemli olan hükümetin doğru bildiğini ve amacına uygun işler yapmasıdır. Hükümetler halkın ve toplumun beklentilerini karşılamak için kurulur, yoksa kişisel anlamda birilerinin siyasi rant beklentisine göre hükümetler icraat yapmaz, zaten yapıyorsa da başarılı olması mümkün değildir” dedi.

“36 vekilin desteğini alan  hükümetin yapamadığını 27 rakamlı hükümet yaptı”

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün ülke hükümetsiz kalmasın diye meclisteki aritmetiği zorlayarak 27 rakamına ulaştığını anımsatan Oğuz, “O zamanki koşullara bakıldığında hükümet krizi vardı ve meclis aritmetiği de buna el vermiyordu. Bizde 27 rakamının riskli bir rakam olduğunu bilmekteyiz ama ülkenin hükümetsiz kalmaması  ve biriken güncel sorunların aşılması adına da hükümet kuruldu. Biriken bu sorunlar da geniş tabanlı hükümet o dönem çözemediği halde, iktidara gelen 27 rakamlı hükümet çözmeye başladı. Örneğin, dönemingeniş tabanlı hükümeti en basit sorumluluklarından biri olan maaş ödeyemez hale gelmişken, onların  yapamadığını 27 sayısıyla bu hükümet yerine getirmiştir. Hükümeti bugün bu şekilde eleştirenlerin, kendilerinin hükümet olduğu zamanda yaptıkları, ya da yapamadıklarını sorgulamaları şarttır” dedi.

“Doğru olup olmadığı sandıkta belli olur”

Eleştirmenin en kolay yol olduğuna vurgu yapan Oğuz, “Önemli olan icraat yapmaktır ve gerek hükümet edenler, gerekse siyasi partiler risk alarak icraat yaparlar. Bunu n doğru olup olmadığı da sandıkta belli olur” şeklinde konuştu.

“Dava neden ilk günden açılmadı?”

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) seyrüsefer  ve muhaceret aflarıyla  ilgili açtığı davalara  da değinen Dursun Oğuz, “Neden ilk günden  bu davayı açmayıp o kadar gün bekleme gereği duydular” diye sordu. Oğuz, “Bu konuda CTP’nin de beklentileri vardı’ diye yorumlar yapılıyor ve bunlar da akıl karışıklığına yol açıyor.  Bu söylemleri tabiki kamuoyuna bırakmak lazım,  ben bir siyasi partiyi kötüleyecek de değilim, ancak burada biz özeleştiri yapmamız kaçınılmazdır. UBP’ ile CTP büyük riskler alarak hükümete geldi ve halkın büyük beklentilerini karşılayamadı. Tabi ki bu noktada CTP hükümetteyken neden başarısız olduğunu sorgulaması gerekmektedir. Gerek su konusunda, gerekse ekonomik işbirliği anlaşması ile ilgili sorunlar CTP - UBP koalisyonu döneminden  süre gelen bir olaydır ve şu anki  hükümet bunları sonuçlandırmıştır . CTP hükümette olduğu dönem konu ve gündemi oyalayarak ve zamana oynayarak halkın beklentilerinden uzaklaşmış ve konulara değişik boyut ve tartışma yaratmıştır. Kısaca hükümetin asıl amacı halka hizmetken, kendi içinde kısır döngüye, bir siyasi partinin kendi düşüncesine göre yönetime dönüşmüştür ve böylelikle de halka icraat yapmaktan uzak kalmıştır. Bu icraatsızlıkda  hükümetin gitmesine yol açmış ve ardından da şimdiki hükümet kurulmuştur. CTP’nin de bu noktada yapması gereken kendi kendini sorgulamasıdır.”

“Bu hükümete daha çok güven var”

Oğuz, sözlerine şu şekilde son verdi; “Biz Ulusal Birlik Partisi olarak doğru yolda olduğumuza inanmaktayız. Halkın beklentilerine en azından kısa sürede olan sorunlarını ve beklentilerini çözdüğümüzü ve çözmeye devam edeceğimizi, bu yolda da kararlı olduğumuzu gösteriyoruz. Tabi ki halkın karar sandıkta belli olur. UBP mevcut hükümette, inandığı yolda hizmetlerine ve icraatlarına devam edecektir. Bu icraatları da birileri eleştirecek, birileri eleştirmeyecektir, bu da normaldir. Ancak biriken sorunları da erteleyerek bir yere gelmeniz mümkün değildir. Yıllarca biriken sorunlar karşısında neden Cumhuriyetçi Türk partisi veyahut daha önceki hükümetler  bir şey yapmayıp da, UBP sorunlara çözüm bulunca tepki göstermektedirler. CTP’ye şunu da sormak gerekir.  6 ay önce siz hükümetteyken 1 buçuk 2 sene hükümette kalırken eleştirdiklerinizi neden yapmadınız? Bu sorunları şimdi mi gördünüz ve bu konular hakkında konuşmaya ses çıkarmaya başladınız? Artık takdiri halk verecektir. UBP-DP ve bağımsızlardan oluşan bu hükümete de bir önceki hükümete göre daha yüksek seviyede bir güven vardır.”