Rum Yönetimi’nin müzakere masasına geri dönmek için sunduğu ön şartların Şubat 2014’te imzalanan ortak açıklamaya ters düştüğünü belirten Olgun, Rum tarafının sunduğu ön şartların statükoyu korumaya yönelik olduğunu söyledi.

Ergun Olgun, “Uluslararası camianın, Birleşmiş Milletler’den (BM) ve Sayın Eide’nin Rum tarafının ön şartlı yaklaşımına karşı gerekli ölçüde bunu caydırıcı bir adım attığını görmedik. Bu da bizim için ciddi bir rahatsızlık oluşturuyor” dedi.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin ziyaretini yorumlayan Ergün Olgun, Eide’nin, Rum tarafının ön şartları karşısında yumuşak bir tavır sergilediğini belirtti. Eide’nin hidrokarbon konusunun müzakere masasından ayrılamayacağını söylediğini anımsatan Ergun Olgun, buna rağmen Eide’nin Rum tarafının sunduğu ön şartları göz ardı ettiğinin altını çizdi.

Eide’nin tutumunun Kıbrıs Türk tarafına şartlar getirirken Rum tarafına herhangi bir baskı uygulamaktan uzak olduğuna işaret eden Olgun “Eide, Rum tarafına rahatlık getirecek bir davranış içerisindeyken diğer taraftan Türk tarafına da jest niteliğinde sürecin ileriye gitmemesinden rahat değilim diyor” ifadelerini kullandı.

Olgun, “Hidrokarbon konusu her iki tarafın sahip olduğu bir kaynaktır. Bu kaynakta her iki tarafın da hakkı vardır. Bu haktan yararlanabilmek için en doğru yol kapsamlı çözümdür. Eğer bir kapsamlı çözüm sağlayamayacaksak, hidrokarbon konusunda işbirliği yapmak gerekir” dedi.

Türkiye ile birlikte Kıbrıs Türk tarafının üç ayaklı ortak bir pozisyon üzerinde hem fikir olduğunu açıklayan Ergün Olgun, ortak politika izlendiğini, görüş farkı olmadığını kaydetti. Ban’ın Kıbrıs raporunu da yorumlayan Ergün Olgun, raporun 26. Maddesi’nin gerçeklerle uyuşmadığını belirtti. 26. Madde’de Türkiye’nin ilan ettiği Navtex neticesinde Rum tarafının müzakere masasından çekildiği ifadesinin yer aldığını anımsatan Olgun, bunun eksik bir ifade olduğunu söyledi.

Olgun, Türkiye’nin ilan etmiş olduğu Navtex’in KKTC’nin talebi üzerine gerçekleştiğini hatırlattı.

Bu konuda Rum tarafının muhatabının Türkiye değil Kıbrıs Türk tarafı olduğu hususuna dikkat çeken Olgun, bu noktayla ilgili gerekli girişimleri yaptıklarını açıkladı. Olgun, raporda daha dengeli unsurların da yer aldığını söyledi.

Rum tarafının bölgede istikrarsızlığı teşvik ettiğini söyleyen Ergün Olgun, “Rum tarafı kendi egemenlik hakkı olduğunu iddia ettiği bir konuda fiili olarak ilk kez kendi alanında bu egemenlik hakkını tek başına icra edemeyeceği bir noktaya geldi. Bu da Navtex ve Barbaros Hayreddin Paşa sayesinde oldu. Şu anda Rum tarafı üzerinde pozisyonunu gözden geçirmesi açısından tek baskı Barbaros Hayreddin Paşa ve Navtex’tir.

Barbaros Hayreddin Paşa ve Navtex’in amacı Rum tarafını ortak noktaya teşvik etmektir. Kıbrıs Türk tarafı, ortaklık dışında bir amaçla bu çalışmayı başlatmış olsaydı araştırmayı kuzeyde yapardı. Güneyde yapılan bu çalışmanın esas amaç ortaklıktır” dedi.