Eniz Orakcıoğlu

Karpaz bölgesinde eko turizm kapsamında yıllardı kaçak olarak hizmet veren tesislerden 2’sinin geçtiğimiz günlerde olaylı bir şekilde mühürlenmesi kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Yaşananları  Yeni Bakış’a değerlendiren Karpaz Eko Turizm Birliği Başkanı Yusuf Duman, yaşananlardan gelmiş geçmiş hükümetlerin sorumlu olduğunu vurguladı.

“Hükümetlerin sorumluluğu”

Karpaz Eko Turizm Birliği Başkanı Yusuf Duman, kapatılan kaçak yapıların eko turizm tesisleri olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını söyleyerek, “Bu olayda bazı kurumlar bu yapıların kaçak olduğunu, bazı kurumlar ise yasal olduğunu iddia ediyor. Kaldı ki kaçak olduğu iddia edilen bu tesislerin bazılarının da makbuzlar ve faturaları da mevcuttur. Bu noktada da sorgulanması gereken bu tesisler kaçaksa fatura ve elektrik buralara nasıl veriliyor? Burada da ben hükümetlerin sorumluluğu olduğunu düşünmekteyim” şeklinde konuştu.

“Borçla yapılan tesisler boş kalıyor”

Duman; sözlerine şu şekilde devam etti; “Karpaz Eko Turizm ve Karpaz pansiyonculuk projesi bilindiği üzere devletin projesiydi. Bu kapsamda köy içinde insanlar kredilendirilerek, borçlandırılarak, tesis yaptırıldı, diğer taraftan bu kaçak denilen yapılara göz yumuldu ve kapasite artırıldı. Bu noktada da biz yurtdışındaki hedef pazarlara ulaşamadığımız için, iç pazardaki insanlara hizmet vermeye başladık, ama iç pazar bağlamında Karpaz bölgesine gelen insanlarda öncelikle deniz kenarındaki bu tesisler tercih ediyor. Deniz kenarındaki tesisler dolmadan da köy içinde borçla yapılan tesisler boş kalıyor. Bizim sıkıntımız burada”

“Planlama hatası var”

2009 yılında Karpaz’da tesislerin dolu olduğunu belirten Duman, “2009 yılında köy içinde biz bu işe başladığımızda ve ilk tesisler açıldığında yaz aylarında doluluk oluyordu, çünkü sahildeki tesisler doluyordu ve insanlar köy içindeki tesislere yöneliyordu. Ama 2009 yılında 40-50 olan oda kapasitesi bugün  250 odaya çıkınca o tesisler dolmadan, köy içindeki tesislere müşteri akışı olmuyor. Bu bağlamda bir planlama hatası olduğunu söyleyebiliriz, bunun yanında eko turizm için yurtdışındaki hedef pazarlara uluşmada katkı da alamıyoruz ve oradan da turist çekemediğimiz için sıkıntımız bu noktada başlıyor” dedi.

“Sorgulanması gereken denetim mercileridir”

2009 yılından sonra kapasite artırırken ve kaçak tesisler yapılırken hükümetlerle, kurumların buna göz yumduğuna dikkat çeken Duman, “ Esas sorgulanması gereken denetim yapması gereken yetkili mercilerdir. Karpaz’da tesis anlamında plansızlık olduğunu söyleyebiliriz ki bu noktada da bazı kurumlar kaçak diyor veya mahkeme kapatma emri veriyor, ama diğer taraftan bakıldığında tesislerin vergi numarası ve fatura var” diye konuştu.

“İmaj açısından turizme zarar veriyor”

Altın Kumsal’daki yapıların projeli tesisler olmadığını belirten Duman, “Karpaz’da milli park denilen koruma alanın  yurtdışı örneklerine baktığımızda milli parklarda da turistlik tesisler vardır, ama bunların nasıl yapılacağından tutun, inşaat malzemesine kadar bir kriteri vardır. Bu tesisler de doğayla barışık bir şekilde milli parklarda ekonomik değer elde ediliyor. Kısacası bizim oradaki tesisler kapatılacaksa buna ilgili kurumlar karar verecek ve yapacak, ama mevcut olarak devam edecekse o zaman kriterler ortaya konup bu tesislerin doğru bir şekilde yapılıp işletilmesi gerekiyor. Bu şekilde o bölgede plansız bir yapılaşma oldu ve devam etse bile imaj açısından turizme zarar veriyor, çünkü standartlara uygun tesisler değil” dedi.

“Eko turizmin altı doldurulmadı”

Duman, sözlerine şu şekilde son verdi; “Eko turizm bir devlet projesi olarak başlatıldı ve hükümetler değişti arkası gelmedi, destek olunmadı. Konaklama tesisleri yapıldı fakat eko turizmin altı doldurulmadı, henüz ülkemizde de bir eko turizm yasası yok. Bu bilinmelidir ki sadece konaklama sunmak eko turizm değildir, konaklamanın yanında, aktiviteler, o bölgenin kültürü ve kültürel ürünleri de bu bağlamda derlenip toparlanıp bölgenin turizmine sunulması gerekiyor. Ama birliğimize maalesef turizm fonundan bir bütçe dahi ayrılmıyor ve pazarlama, tanıtım anlamında bir çalışma yapamıyoruz.  Kısacası bu ülkede eko turizm yapılacaksa öncelikle bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor.