Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, ülkenin dört bir yanında vatandaşlarla temas halinde olduklarını ve bir yandan hükümetin şahsi menfaate dönük icraatlarından, diğer yandansa müzakere sürecinde toprakla bağlantılı olarak verilmeye başlanan mesajlardan endişe duyduğunu vurguladı. Özersay “bizim gözlemlediğimiz kadarıyla halk hükümetin her icraatının arkasında şahsi veya partisel bir menfaat olduğunu düşünüyor ve böyle düşünmekte de haksız değil. Bir başka ifadeyle hükümetin aldığı kararların vatandaş nezdinde karşılığı yok. Sadece sınırlı bir kesime hitap eden ve sürekli vurguladığımız gibi rant paylaşımına dayalı bir siyaset yürütüyorlar. Bu da ülkemizin geleceği açısından hepimizi endişelendiren bir durumdur” dedi. Ziyaret ettikleri pek çok köy, bölge ve sivil toplum yetkilisinin müzakere sürecine dair birtakım endişeler ortaya koyduklarını, bu endişelerin bir bölümünün yeterli bilgilendirme ve kamuoyunu aydınlatma sorunundan kaynaklandığına da dikkat çeken Özersay “öte yandan toprak konusunun ne şekilde görüşüleceği konusunda varılan uzlaşı bize göre de sıkıntılıdır, toprak müzakeresinin hangi şartlarda ve nasıl yapılacağı konusunda hatalı davranılırsa genel anlamda müzakere süreci, özelde de ülke ekonomisi bundan ciddi şekilde zarar görebilir” dedi. Özersay ayrıca “Kıbrıs Rum tarafı toprak konusunu görüşmeyi madem ki bu kadar çok istemektedir, o zaman beşli toplantıya toprak görüşmesi başlamadan tamam demelidir. Bu bir bedel ödemek bile değil, sürecin sonuca ulaşmasını isteyen herkesin savunması gereken şeydir” ifadelerini kullandı. Halkın Partisi yetkilileri köy ve bölge ziyaretleri çerçevesinde Akçay, Zümrütköy ve Gazimağusa sanayi bölgesini ziyaret ederek vatandaşlar ve esnaf ile bir araya geldi, sorunları dinleyerek çözüm önerilerini anlattı.

hp-zumrutkoy-ziyaret-1.jpg

“Beşli Görüşme Garantilenmeden Toprak Ayarlamasını Görüşmek Doğru Olmaz”

Halkın Partisi’nin müzakere sürecinden artık dengeli ve adil bir çözüm ortaya çıkmasını istediklerini, bunun için sürecin yürütülmesine dair düşüncelerini kamuoyu ile her aşamada paylaştıklarını söyleyen parti başkanı Özersay “bunu New York görüşmesi öncesinde de sayın Cumhurbaşkanı’na bir mektup göndererek yapmıştık. Şimdi geldiğimiz aşamadaysa özellikle toprak müzakeresinin tasarlanışı, yapılma yöntemi konusunda bazı endişelerimiz olduğunu söylemek durumundayım. New York zirvesi ertesinde iki liderin açıkladıkları adımların birbiri ile ilişkilendiriliş şekli bize göre ciddi sıkıntılar içermektedir. Buna göre şu anda görüşülen konularda ilerleme olursa yurt dışında toprak görüşülmeye başlanacak, toprak konusunda ilerleme olursa da garantilerin de ele alınacağı Garantörlerle yapılacak toplantıya geçilecek. Bize göre bu yöntem konusunda sayın Cumhurbaşkanı bir konuda ısrarcı olmalıdır, aksi halde müzakere süreci bizim aleyhimize olacak şekilde sekteye uğrayabilir. Yani toprak müzakeresinin başlayabilmesi için önce Kıbrıs Rum tarafı açıkça Garantörlerle olan toplantıya katılma sözü vermelidir. Beşli görüşme kesinleşmeden, garantilenmeden toprak görüşülmeye başlanması bize ciddi sıkıntılar yaratabilecektir. Toprak konusunda Rum tarafı “toprakta yeterli ilerleme” olduğu yönünde tatmin edilemediği sürece müzakereler bir türlü son aşamaya, tüm konuların masaya konulup tüm ilgili aktörlerin katılacağı aşamaya geçemeyecektir. Üstelik bu ara aşamada özellikle bu toplantıya katılacak Kıbrıs Rum muhalefet partilerinin çözüm karşıtlığı nedeniyle herşey Kıbrıs Rum basınına sızdırılacaktır ve tabi ki bir gün sonra da Kıbrıs Türk basınına yansıyacaktır. Bu da kısa süre sonra, henüz antlaşmanın temel unsurlarının ne olacağını görmeden ve bilmeden, örneğin garantiler konusunun akıbetinin ne olacağını bilmeden kendimizi toprak müzakere ederken bulmamız demektir. Hatta müzakereler son noktaya taşınabilsin diye toprak müzakeresinde Kıbrıs Rum tarafını tatmin etmeye çalışır pozisyona girmek zorunda bırakılmamız anlamına gelebilir. Biz Halkın Partisi olarak bunu sıkıntılı görüyoruz. Bu türden bir süreçte Kıbrıs Türk ekonomisinin dondurulması, askıya alınması ihtimali vardır. Belirli bölgelerde insanımızın kendi evladına ev yapmaktan, kendi evine tamir yapmaktan kaçınması, taşınmaz mal piyasasının da bir kez daha dolaylı bir zarara uğraması durumu yaratabilir. Bunu görerek sayın Cumhurbaşkanına bir çağrı yapıyoruz.

hp-zumrutkoy-ziyaret-3.jpg

Cumhurbaşkanına Çağrı Yapıyoruz

Kıbrıs müzakerelerinde altı başlıktan birisi olan toprak tabi ki bir aşamada müzakere edilecektir, çözüm olacaksa bu da bahse konu çözümün parçasıdır. Ancak bunun nasıl görüşüleceği, en az görüşüldüğünde nasıl bir haritanın ortaya çıkacağı kadar önemlidir. Çözüm süreci sonunda sonuç alınmasını istiyorsak son aşamanın ayrılmaz parçası olan beşli toplantıyı ilerleme şartına bağlamak yerine, garantilemek ve Kıbrıs Rum tarafının bu konuda rızasını önceden almak, bağlamak gerekir. Kıbrıs Rum tarafı toprak konusunu görüşmeyi madem ki bu kadar çok istemektedir, o zaman beşli toplantıya toprak görüşmesi başlamadan tamam demelidir. Bu bir bedel ödemek bile değil, sürecin sonuca ulaşmasını isteyen herkesin savunması gereken şeydir” dedi