KKTC’nin ilanından sonra, Eğitim Sistemi’nin göreve gelen her Hükümet ve Bakana göre değiştiğini, başta Öğretmen Sendikaları olmak üzere, toplumun tüm kesimleriyle uzlaşılmadan atılan adımlar nedeniyle sürekli kaos yaşandığını kaydeden Özyiğit, bu  kaotik durumun şimdiki CTP-DP Hükümeti döneminde de sürdüğünü kaydetti.

“Yeni ders yılı sorunlarla başladı”

Özyiğit, yeni eğitim yılının da birçok sorunla başladığını, bina tamirat ve tadilatların bitirilmediğini ve en önemlisi öğretmen münhallerinin doldurulamadığını kaydetti. Yeni eğitim yılı başlamasına rağmen okullardaki tadilatların sürmesinin büyük bir tehlike içerdiğini kaydeden Özyiğit, yaz dönemi boyunca görevini yerine getirmeyen Bakanlığın, öğrencilerin sağlıklarını tehlikeye attığını vurguladı.

“Atamalar partizanca”

1 yıldır görevde bulunan Eğitim Bakanı’nın üst kademe yönetimindeki atamaları zamanında yapmadığı gibi, atamaları da işe göre değil, adamına göre yaptığını kaydeden Özyiğit, tecrübe ve bilgi birikiminden uzak kadrolarla eğitime yön vermenin ve var olan sıkıntıları aşmanın mümkün olamayacağını kaydetti.

Mesleki Teknik Eğitim’de 9. sınıflardaki hazırlık sınıfının kaldırılması doğru olmakla birlikte, uygulamadan vazgeçilmesiyle birlikte yaşanacak sıkıntıların öngörülmediğini, plansızlık sonucunda ortaya birçok anomali çıktığını belirten Özyiğit, “Mesleki Teknik Eğitimde kadro fazlası öğretmen ortaya çıkarken, diğer yandan da okullarda 100’e yakın öğretmen, müdür eksiği bulunmaktadır” dedi. 

Mesleki teknik eğitime bu kadar ilgi varken, bu okullara gitmek isteyen öğrencilerin açıkta kalarak, klasik liselere gitmek zorunda bırakıldıklarını belirten Özyiğit, ara eleman ve nitelikli iş gücü ihtiyacından bahseden bakanlık ve hükümetin buna uygun yapılanma yapmayarak, gençleri alternatifsiz bırakarak bir anlamda mağdur ettiğini ifade etti.

“Yüksek Öğretimde büyük tehlike…”

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit,  Bakanlık ile Hükümetin plansızlık ve öngörüsüzlüğü nedeniyle Yüksek Öğretimde de büyük tehlikelerin yaşanabileceği uyarısında bulundu. Özyiğit, ülke ihtiyaçları belirlenmeden gelişi güzel Üniversite izni verilmesinin, hem üniversiteleri bir birine düşürdüğünü, hem de başı boş ve plansız bir büyümeye neden olduğunu kaydetti. Özyiğit, yerli üniversiteler dururken, sürekli olarak Türkiye’den Üniversitelerin adamıza davet edilerek sınırsız devlet olanaklarından yararlandırılmasını ise ‘büyük bir adaletsizlik’ olarak niteledi.

“Hükümet ve Bakanlık neden sessiz?”

Yeni eğitim yılında da Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin sorun olarak gündemdeki yerini koruduğunu belirten Özyiğit, birçok devlet okulu ciddi sorunlarla boğuşurken, bu okulun varlığının bilinçli bir şekilde geliştirildiğini vurguladı. Eğitim Bakanlığı ile hükümetin de ‘bu okul kendilerine bağlı değilmiş gibi’ hareket ettiğini belirten Özyiğit, “Hala Sultan İlahiyat Koleji eğitim sistemimizde büyük bir yaradır. Bu konuda sessizliği ve görmezden gelen eğitim bakanlığı ile hükümeti göreve çağırırız” ifadelerini kullandı.

“Devlet politikası şart”

Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu’nu biran önce öğretmen sendikalarıyla işbirliği yapmaya ve eğitimdeki sorunları çözmeye davet eden Özyiğit, “Devletin öncelikli görevi devlet okullarındaki eğitim kalitesini yükseltmek ve yeniden çekim merkezi olmasını sağlamaktır” dedi.

Özyiğit, Merkezileştirme doğru olmakla birlikte çok küçük yaşlardaki (4-8) çocukların kendi yerleşim yerlerinde eğitim almalarının sağlanmasının önemine dikkat çekti. Özyiğit, Göç Yasası kapsamında görev yapan öğretmenlerin maaş anomalilerinin düzeltilmesi gerektiğini de kaydetti.

Yaşanan sorunlar ve her türlü imkansızlığa rağmen büyük bir özveriyle görev yapan öğretmen ve öğrencilere başarılar dileyen Özyiğit, yeni ders yılının hayırlı olması temennisinde bulundu.