Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, hayatın ciddi anlamda pahalılaştığı, toplumun çoğunluğunun hayatını borçlanarak sürdürmeye çalıştığı bir dönemde, zaten yeterli olmayan asgari ücrete yalnızca 162 TL zam yapılmasının, çalışanlarla dalga geçmek anlamına geldiğini vurguladı.  Özyiğit, UBP-DP hükümetinin asgari ücretle çalışanları, aileleri ile birlikte yine açlığa mahkum ettiğini belirtti.

Yapılan yeni düzenleme ile birlikte çalışanların eline net 1757 TL geçeceğini belirten Özyiğit, ülkedeki açlık sınırının geçtiğimiz günlerde 1794 olarak açıklandığını anımsatarak, asgari ücretin açlık sınırının altında olduğuna dikkat çekti. Özyiğit, elektrik, akaryakıt, tüp gaza yapılan okkalı zamların yanısıra, harçlara %900 oranında zamların yapıldığı, TL'nin döviz karşısında ciddi değer kaybettiği bir dönemde, asgari ücrete yapılan bu artışın, emek düşmanlığı olduğunu kaydetti.

Özyiğit, asgari ücrete yapılan artışın son dönemde elektriğe yapılan %45'e varan zammı karşılamaktan bile çok uzakta olduğunu belirtti.

Özyiğit,  “Eğer bir tarafta yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veren bir çalışan kesimi, diğer tarafta ise gerçek anlamda iyileştirici bir asgari ücret artışı yapılması durumunda iflas edeceğini iddia eden işveren kesimi varsa, bu bize ekonomik yapımızın çökmüş olduğunu göstermektedir" dedi.

Bu durumda yapılması gerekenin ekonomik pastanın büyütülmesi ve toplumun tüm kesimlerine daha adaletli dağıtılması olduğunu söyleyen Özyiğit, “Bunun da yolları bellidir. Devlet vergi denetçiliği ve tahsilatını gerçek anlamda yerine getirmeli, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almak için nereden buldun yasası çıkarılmalı, yolsuzlukların önüne geçmeli, kamu verimliliği ve yatırım alanları artırılmalı, tüketim mallarının KDV'lerinde geçici indirim yapılmalıdır“ ifadelerini kullandı. Özyiğit, Dövizin TL karşısında değer kazanmasından bizden daha az etkilenen Türkiye'de Haziran ayı sonuna kadar tüm elektrikli dayanıklı tüketim mallarından alınan ÖTV  vergisinin kaldırılmasını da örnek gösterdi.

İnsanların alım gücünün olmadığı bir ekonomide hiçbir sektörün ayakta duramayacağını, bu gibi durumlarda asgari ücretin alım gücünü artıracak şekilde düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Özyiğit, sağlıklı ve sürdürülebilir ekonomilerin toplumun tüm kesimlerinin birbirinin ihtiyaçlarını anlamakla ve bu ihtiyaçların karşılanabilmesiyle kurulabileceğini vurguladı. Özyiğit,  hükümetin kalkınma sağlayacak ortak bir ekonomik aklı yaratmak yerine, toplumun farklı kesimlerini karşı karşıya getirdiğini vurguladı.