Sağlık Bakanı Salih İzbul, gebeliğin yasa dışı sonlandırılması olayıyla ilgili tutuklu hekimlerin sağlık durumlarının risk taşıdığını, bu nedenle Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde gözetim ve tedavi altında tutulduklarını belirtti.

Tutuklu, hükümlü ya da mahkuk da olsa hastalıkla ilgili yönle ilgilendiklerini vurgulayan Sağlık Bakanı Salih İzbul, iki tutuklu hekimin durumunun hastanedeki hekimler tarafından oluşturula kurul tarafından değerlendirildiğini, kendilerinin de kurulun verdiği karara uymak durumunda olduklarını söyledi.

Sağlık Bakanı Salih İzbul, basın toplantısı düzenleyerek, söz konusu olayla ilgili tutuklu bulunan iki hekimin hastanede tutulması ve denetimlerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Özel hastaneler ve tüp bebek merkezilerinin rutin olarak denetlendiğine, ancak tüzükler olmaması nedeniyle yasal boşluklardan dolayı birtakım eksikliklerin olabileceğine işaret ederek, tüzük çalışmalarını bir an önce tamamlayacaklarını kaydetti.

Gebeliğin yasa dışı sonlandırılmasının adli bir vaka ve suç olduğunu vurgulayan İzbul, suçu önceden bilip de önleyebilecek bir mekanizma olamayacağını, ancak polisle işbirliği ve ihbar ile ortaya çıkacağını kaydetti.

İzbul, 10 haftalığa kadar kürtajın yasal olduğunu kaydederek, gayrı yasal kürtajları tespit edip önlemenin son derece zor olduğuna değindi.

Sağlık Bakanlığı’nda yer alan toplantıda Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Ersan Berksel de, hastaneye sevk edilen iki hekimin sağlık durumları ve gelişmeler hakkında bilgi verdi.

Ardından söz alan Sağlık Bakanı Salih İzbul, açıklamalarda bulunarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı, iddialara yanıt verdi.

1456848802.jpg

BERKSEL

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Ersan Berksel, tutuklu hekimlerin durumuyla ilgi yapılan işlemler ve yapılması gerekenler konusunda açıklamalarda bulundu.

Berksel, tutuklu hekimlerden Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Fahri Karagözlü’nün, acil servise göğüste ağrı, sıkıntı hissi ile geldiğini, kalp grafisinde değişiklikler saptandığını, hayatı tehdit eden ritim bozukluğu belirlendiğini kaydetti.

Berksel, hastanın takibinde yüksek tansiyon tespit edildiğini, kalp damarlarına iki ay önce iki stent takılan tutuklu hastanın koroner yoğun bakım ünitesinde gözleme ve tedaviye alındığını belirtti.

Berksel, bugün hastaya yapılan anjiyo neticesinde tüm kardiyoloji doktorlarının ve Kalp Damar Cerrahi Klinik Şefi Dr Ozan Emiroğluları’nın görüşü doğrultusunda hastaya İbus yapılmasına karar verildiğin kaydetti.

Berksel, ana koronerdeki tıkanıklığın ani ölüm riski oluşturan bir tıkanıklık olduğunu, hastanın ayrıca kalpte ritim bozukluğu olduğunu, tetkikleri tamamlanıncaya kadar, hastanede tedavi altında tutulmasının zaruri olduğunu söyledi.

Berksel, verdiği bilgilerin tıbbi olarak tüm belgelerinin yanında olduğunu, bunların bir kısmının Savcılık’a verildiğini geri kalanın da verileceğini kaydetti.

Berksel, hastaneye sevk edilen diğer tutuklu hekim Rasiha Serdaroğlu ile ilgili olarak da, hastanın yine aynı tarihte acil servise sevk edildiğini, hastanın 3-4 yıl öncesinden kalp ritim bozukluğu rahatsızlığı bulunduğunu, bu nedenle daha önce İstanbul’da bir hastanede iki ayrı yöntemle tedavi uygulandığını söyledi.

Berksel, tutuklu hekimin acil servise geldiğinde yüksek tansiyonu ve göğüste sıkıntı hissi tespit edildiğini, kalp grafisi çekildiğini ve eko uygulandığını, kalp hızının aralıklarla 200’e kadar yükseldiğinin belirlendiğini kaydetti.

Berksel, bu hastada daha önce tedavi olduğu durumun yeniden görüldüğünü belirterek, bugün hastaya anjiyo yapıldığını ve hastanın damarlarında önemli darlık tespit edilmediğini anlattı.

Berksel, ancak hastanın klinik ve laboratuvar bulgularıyla hızlı ve vücudun hemodinamiğini etkileyen aralıklarla görülen atakların kalp grafisiyle tespit edilmiş olmasının önceden geçirdiği problemin nüksettiğini gösterdiğini ifade etti.

Berksel, sonuç itibarıyla bilirkişi görüşü alıncaya kadar hastanın hastanede takibinin uygun görüldüğünü kaydetti.

Berksel, hastalığın tedavisinin özel bilgi ve uzmanlık gerektiren bir konu olduğunu, hastanede bu işlemleri yapabilecek uzmanın mevcut olmadığını, bulguları nerden olursa olsun değerlendirmek isteyen hekimler varsa bu belgeleri vermeye hazır olduklarını söyledi.

Berksel, söz konusu hekimin tedavisi için ya ülkeye bu konuda uzman birinin gelmesi gerektiği ya da yurt dışına sevk edilmesi gerektiğini belirtti.

1456848801.jpg

İZBUL

Sağlık Bakanı Salih İzbul kamu vicdanını oldukça yaralayan konu ile ilgili polisin başlattığı soruşturmanın devam ettiğini, konunun speküle edildiğini ifade etti.

İzbul, bugün gazetelerde tutuklu hekimlerden ikisinin 26 Şubat Cuma günü hastaneye sevk edilmesi ve denetimlerle ilgili çeşitli spekülasyonlar yapıldığını belirterek, bu konularda bilgi vermek üzere basın toplantısı düzenlediğini kaydetti.

Sağlık Bakanı Salih İzbul, mahkemeye intikal eden bir olayla ilgili yorumda bulunmanın yanlış olduğunu söyledi.

İzbul, Sağlık Bakanlığı olarak kendilerinden istenmesi halinde polisle ve Savcılık’la işbirliği yapmaya hazır olduklarını ve bu işbirliğini gerçekleştireceklerini söyledi.

Bakan İzbul, hastalar mahkum, tutuklu ve hükümlü olsa dahi, olayın hastalık yönüne baktıklarını, böyle bir durumda gelen iki hastayla ilgili kararın tetkikler sonucunda kurul tarafından karar verildiğini kaydetti ve “Hekimlerimizin tavsiyelerine uymak durumundayız” dedi.

“DENETİMLER RUTİN YAPILIYOR”

Denetlemelerle ilgili de spekülasyonlar yapıldığını söyleyen İzbul, Sağlık Bakanlığı’nın periyodik olarak özel hastaneleri, tüpbebek merkezlerini, laboratuvarları ve özel klinikleri rutin denetlediğini, 2015 yılında Özel Sağlık Hizmetleri Denetleme Kurulu oluştuğunu anlattı.

İzbul, denetlenen yerlerin değerlendirmelerin yapıldığını, gerekli görülen eksikliklerin ilgili kuruluşlara bildirilerek süre verildiğini, yerine getirilmediği takdirde yasanın öngördüğü müeyyidelerin uygulandığını belirtti.

Sağlıkla ilgili bütün kuruluşların 2015 yılında denetlendiğini yineleyen İzbul, 2016 yılında da denetleme yapıldığını ancak yasal boşluklardan kaynaklanan birtakım denetim eksikliklerinin bulunabileceğini kaydetti.

İzbul, Özel Hastaneler Yasası 2009 yılında çıkarılmasına rağmen ilgili tüzüklerin henüz yapılmadığını ifade ederek, süratle bu tüzükleri çıkarmak için çalıştıklarını anlattı..

Tüpbebek merkezleriyle ilgili tüzük çalışmasını tamamladıklarını söyleyen İzbul, göreve geldiği andan itibaren tüpbebek merkezlerini açılmasıyla ilgili müracaatlar yapıldığını , tüzük geçene kadar kesinlikle açılmasına izin vermeyeceğini bildirdiğini, tüzük geçtikten sonra da mevcutların ve açılacak olan tüpbebek merkezlerinin tüzüğün öngördüğü şekilde olacağını belirtti.

ADLİ OLAY

Söz konusu olaylara ilişkin denetim eksikliği iddialarına yanıt veren İzbul, bu tür olayların adli bir olay ve suç olduğunu belirterek, suçu önceden bilip önlem alacak bir mekanizma olmadığını, olayların polis işbirliği ve ihbar sonucu ortaya çıkarılabileceğini ifade etti

İzbul, denetleme konusundaki yasal eksiklikleri bir an önce gidererek, sağlam zemin üzerinde daha sık denetlemeleri yapacaklarını söyledi.

1456848800.jpg

ÖLÇME DEĞERLENDİRME

Bakan İzbul bugün basında yer alan geçici işçiler için yapılan ölçme değerlendirmeyle ilgili konuya da açıklık getirerek, sehven yapılan bir hatanın speküle edildiğini, hataya anında müdahale edildiğini ve sonucun değiştirildiğini, bahsi geçen adayın alınacaklar sıralamasına giremediğini kaydetti.

KÜRTAJ KONUSU

Basın toplantısında yöneltilen soruları da yanıtlayan Sağlık Bakanı Salih İzbul, ileri sürülen “KKTC’ye kürtaj turizmiyle” ilgili olarak da, kürtajın 10 haftalığa kadar yapılmasının yasal olduğunu, gayrı yasal kürtajları kontrol edip tespit etmenin son derece zor olduğunu ifade etti.

Kürtajın tamamen yasaklanmasına ilişkin bir soruya karşılık olarak da Bakan İzbul, bunun bir politika sonucu olabileceğini, bu konuda hükümetin bir karar vererek politika oluşturması gerektiğini söyledi.

Bakan İzbul, tutuklu hekim Rasiha Serdaroğlu’nun rahatsızlığın tedavisindeki yapılan işlemin kardiyologlar tarafından yapılan bir işlem olmadığını, özellikli bir işlem gerektirdiğini, bunu yapan hekimin Türkiye’de de her hastanede bulunmadığını ve sayılarının az olduğunu anlattı.

“Bunlar sayıları az olan belirli insanlardır” diyen İzbul, hastanın iki işlemle tedavi olduğu hastalığın yeniden nüksettiğini, kalp hızının aralıklarla 200’lere kadar çıktığını ve yeniden elektrofizyolojik çalışma yapılması gerektiğini kaydetti.

İzbul, bunun tedavisi için ya yurt dışından bu konuda uzmanın ülkeye getirilmesi, ya da hastanın yurt dışına kurul kararıyla sevkinin gündeme geleceğini ifade etti.

İSTİFA SORUSU

“İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna Bakan İzbul, “Niçin istifa edeyim, Biz burada elimizden geldiğince bu işleri düzeltmek için varız zaten ve o noktada gidiyoruz. Bu yılların sorunudur. Bu son dönemde 5-6 ay içinde olan bir sorun değildir.. Bu konularda şu anda oldukça fazla mesafe de kat ettik” dedi.

TUTUKLU HEKİMLERİN DURMU

Bakan tutuklu hekimlerin mesleki durumlarıyla ilgili olarak ise, mahkemenin devam ettiğini, bu olaydan dolayı mahkum olmaları halinde Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Onur Kurulu’na sevk edileceklerini kararı Onur Kurulu’nun vereceğini, mahkum olmaları halinde hekimliklerinin sona ereceğini düşündüğünü söyledi.