Eğitimi ileri taşıyacağını ileri sürenlerin yaptıkları akıl almaz işler ile eğitimi çağ dışı bir konuma soktukları öne sürülüyor.
Eğitim Bakanlığı kadrosunda yer alan bazı öğretmen ve çalışanların esas görevlerinin dışında farklı alanlarda yasa dışı bir şekilde çalıştırıldıklarına da ayrıca vurgu yapılıyor. Bazı öğretmenlerin 2006 yılından beridir görev yerlerine gitmedikleri bir başka deyişle öğretmenlik görevini ifa etmeden maaş aldıkları belirtilirken, bir ilkokul hademesinin, Eğitim Bakanlığı'nda Muhasebe Memuru olarak görevlendirildiği ileri sürülüyor.
Bunun yanı sıra Aliye Güçlüsoy isimli Minareliköy İlkokulu’nda sekreter olarak görev ifa eden birisinin de Haydarpaşa Ticaret Lisesi'nde öğretmen olarak görev yaptığı öne sürülüyor.
Şehit Aileleri ile Malul Gaziler Derneği Başkanı Ertan Ersan’ın oğlu, Okan Ersan’ın 2006 yılından beridir görev yerine gitmediği belirtilirken, 23 Nisan İlkokulu Hademesi Mehmet Emin Aşık’ın da Eğitim Bakanlığı'nda Muhasebe Memuru olarak görev yaptığı ileri sürülüyor.
MÜSTEŞAR DA YASA DIŞILIK VAR DEDİ
Bazı anaokullarda dört yaş grubu öğrencilere yönelik hizmet veren yardımcı öğretmenler arasında da yasalara aykırı olarak ayrım yapıldığı öne sürülüyor.
Öğretmenler Yasası 41 A-B-C-Ç-D maddelerinde görev ve sorumlulukları belirlenen 100 kişi olması gereken yardımcı öğretmen kadrolarının parasızlık nedeni ile doldurulmadığı ortaya çıkan açığın da okul aile birliklerinin velilerden para toplamak suretiyle kapatmaya çalıştığı öğrenildi.
Çeşitli okullarda okul aile birlikleri tarafından istihdam edilen elli yardımcı öğretmenin, sadece 16 tanesinin Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı yatırımı yapılarak diğer yardımcı öğretmenler ile aralarında ayrımcılık yapıldığı öne sürülüyor.
KTÖS’ün bu yönde Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova’ya 26 Ekim 2014 tarihinde yazdığı mektuba, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Rauf Ataöv 26 Kasım 2014 tarihinde cevap olarak yazdığı yazıda, hüküm sürmekte olan yasa dışılığı kabul ederek, yasal mevzuat çalışması başlatıldığını belirtti.
Rauf Ataöv'ün yazısında ayrıca "Öğretmen yardımcısı istihdamlarının okul aile birlikleri tarafından değil, 25/1985 sayılı Öğretmenler Yasası kuralları tahtında yapılabilmesi tarafımızdan hedeflenmektedir. Bu hedefimiz çerçevesinde yasal mevzuat çalışması başlatıldı." denilerek eğitimde bir yasa dışılığın hakim olduğunu kabul etmesi, yasa dışılığı hemen önlemek yerine "Çalışma başlattık" demesi hayret uyandırdı.
