Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından 1945 yılından bu yana her yıl 16 Ekim’de kutlanan Dünya Gıda Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Sennaroğlu, Dünyada açlığı yok etmek ve beslenme şartlarını iyileştirmek amacıyla 1943 yılında kurulan FAO’nun 1945 yılından bu yana her yıl 16 Ekim’de kutladığı Dünya Gıda Günü’nün bu yıl “Aile Çiftçiliği: Dünyayı besle, yeryüzünü önemse” temasıyla kutlandığını belirtti. BM’nin yayınladığı rapora göre dünyada yaklaşık 805 milyon insanın, yani her 9 insandan birinin açlıkla mücadele ettiğini belirten Sennaroğlu, dünyada 37 ülkenin gıda krizi yaşadığını dünyanın farklı coğrafyalarında 164 milyonu çocuk olmak üzere 1 milyarın üzerindeki nüfusun ise yetersiz beslenme tehdidi altında olduğunun Birleşmiş Milletler tarafından ortaya konduğunu ifade etti.

İnsan yaşamının sürdürülebilmesi için hayati bir ihtiyaç olan gıdanın tarım ve hayvancılık faaliyetleri sonucu elde edildği dikkate alındığında ülkelerin tarım politikalarının yalnızca üretici kesim için değil tüm insanlar için önemli olduğunu belirten Sennaroğlu, bu nedenle Gıda, Tarım ve Enrji Bakanlığı olarak tarımsal üretim potansiyelinin, üretimin çeşitliliğinin ve ekolojik üretim olanaklarının arttırılması için çaba sarf ettiklerini ifade etti.

Dünyada yaşanan iklim değişiklikleri, dünya nüfusunun artmasına karşın ekilebilir alanların azalması gibi sebeplerle dünyada gıda üretiminin tehdit altında olduğunu söyleyen Sennaroğlu, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)’nin raporuna göre, iklim değişikliği nedeniyle 20 yılda gıda fiyatlarının yüzde 80 artacağı ve Dünyada kıtlık alarmı verileceğinin  öngörüldüğünü söyledi. Sennaroğlu, iklim değişikliklerinin kurak iklime sahip olan bir ülke olarak en fazla bizleri etkiledğinin altını çizerek geride bıraktığımız üretim yılı içerisinde yaşanan kuraklık felaketinin bunun en önemli örneği olduğunu söyledi. Kuraklığın hem ülke kaynaklarının verimli kullanılmasının önüne geçtiğini hem de tarım sektöründe emek veren çiftçi ve hayvancımızı etkilediğini kaydeden Sennaroğlu, tamamlanmasına kısa bir süre kalan Türkiye’den KKTC’ne su temin projesinin tamamlanmasıyla söz konusu sorunların önemli bir oranda azalacağına olan inancını dile getirdi.

Tarımsal faaliyetler için önemli bir kaynak olan suyun ülkemize ulaşmasıyla tarımsal faaliyetlerin gelişebileceğini, ürün çeşitliliğine gidilebileceğini dile getiren Sennaroğlu, gençlerimizin tarımsal faaliyetlere özendirilmesinin de önemine dikkat çekti. Sennaroğlu, bu amaçla üzerlerine düşen her görevi üstlenmekten kaçınmayacaklarını da vurguladı.

İnsanoğlunun yaşamını idame ettirebilmesi, fiziksel ve mental gelişimi için yeterli gıdanın önemli olmasının yanında gıda güvenliğinin de önemine dikkat çeken Sennaroğlu, bakanlığa bağlı ilgili dairelerin gıda güvenliğinin sağlanması için tüm kadrosuyla yoğun bir şekilde çalıştığını, gıda denetimlerinin büyük bir hassasiyetle sistematik olarak gerçekleştirildiğini anlattı.

Sennaroğlu, hazırlıklarını tamamlayarak meclise gönderdikleri Gıda ve Yem Yasası’nı hazırlayarak hükümet ve bakanlık olarak gıda güvenliğine verdikleri önemi ortaya koyduklarını kaydederek, meclisin alt komitesinde onaylanan tasarının önümüzdeki günlerde hızla yasallaşacağını belirtti.