Özlem Çimendal

Vatandaş ülkenin içinde bulunduğu durumu Yeni Bakış’a değerlendirdi. Siyasi kavgaların ülkeyi gün geçtikçe daha da içinden çıkılmaz bir hale getirdiği görüşünde birleşen vatandaşlar, “Ülke, ülke olmaktan çıktı. Ülke de kalmadı. Siyasiler palyoça gibi yer değişiyorlar. Halkı düşünen yok. Ülkede tarım battı, hayvancılığı da bitirecekler. Su geldi, şimdi de elektrik. Kendi ayaklarımız üzerinde duracağımız neyimiz kaldı? Satın alındık. Satılmış bir ülkeyiz biz. Çalan, çalana bu ülkede” diye isyan etti.

Ülkenin gidişatını iyi görmediğini  dile getiren  vatandaş, her gelen partinin kendi görüşleri çerçevesinde icraat yapmaya çalıştığını bunun da siyasi bir kaosa neden olduğunu vurguladı. Siyasetteki kargaşanın ekonomiyi doğrudan etkilediği yorumunda da bulunan vatandaşlar, ülkenin her geçen gün biraz daha belirsizliğe sürüklendiğini kaydetti. Vatandaş, ekonomik kalkınma açısından ise ümitli olmadığını kaydetti. 

Siyasileri sağ sol çatışmasını bir yana bırakarak ortak akılla Kıbrıs Türk halkının menfaatine olacak icraatlar yapmaya çağıran vatandaş, “Artık sağ, sol kavgasını bir tarafa bırakıp, Kıbrıs bu kısır döngüden nasıl çıkar onun kavgasını versinler” dedi.

Vatandaş ne dedi?

Melek Kasap: “Ülke mi kaldı? Çalan, çalana “

“Biz artık konuşmaktan bıktık. Hayvancılıkla uğraşıyoruz ama halimiz içler acısı. Bugün ayın 13 hala süt paralarını alamadık. İki ay da geriden geliyoruz. Her gelen kesesini doldurur, bize para veren mi var. Ülke, ülke olmaktan çıktı. Su geldi, şimdi de elektrik. Kendi ayaklarımız üzerinde duracağımız neyimiz kaldı? Ülke de kalmadı. Siyasiler palyoça gibi yer değişiyorlar. Hükümet edenler bize fırsat vermiyor. Halkı düşünmüyor. Ülkede tarım battı, hayvancılığı da bitirecekler. Satın alındık. Satılmış bir ülkeyiz biz. Çalan, çalana bu ülkede. Borcu olan, zor geçinen kendi düşünsün deniliyor. Kimsenin halkı, vatandaşı düşündüğü yok.”

Hasan Alşan: “Sağ-sol kavgasını bırakarak, ortak bir akılla vatandaşın geleceğini kurtarsınlar”

“Ülkenin gidişatını iyi görmüyoruz. Gelecek karanlık. Her gelen parti kendi görüşleri çerçevesinde icraat yapmaya çalışıyor. Siyasi bir kaos söz konusu ülkede ve bu bizi hiç iyi yerlere sürüklemiyor. Bir an evvel bütün partiler bir araya gelerek Kıbrıs Türk halkının refahı ve geleceği için aynı çatı altında toplanarak bir ortak akılla önlem almalı. Artık sağ sol kavgasını bir tarafa bırakıp, Kıbrıs bu kısır döngüden nasıl çıkar onun kavgasını versinler. Halkı teşvik ederek, yatırımların önü açılmalı. Kişisel ve günlük kararlarla ülke yönetimi olmaz. Hükümet bir karar alıyor, muhalefet ya da sivil toplum örgütleri hemen mahkemeye başvuruyor. Bu da gösteriyor ki yapılan icraatlar yasal zeminden yoksun. Dolayısıyla ülkenin toparlanması için yasal zeminden ayrılmadan halkın menfaatleri doğrultusunda akıllıca, kalıcı icraatlara ihtiyacımız var. Dünyadaki ekonomik krizle birlikte TL de değer kaybına uğradı. Maaşlarımız TL ancak ödemelerimiz döviz üzerinden, ekonomik olarak da acilen toparlanmamız şarttır.”

Filiz Toy: “Siyasetçiler sabun gibi, herkes oradan oraya kayıyor”

“Ülkede asgari ücrete artış gelmezken, zam üstüne zam yapılıyor. Geleceği hiç aydınlık görmüyorum. Gidişatımızda bir ışık göremiyorum. İlerisi için kaygılıyım.  Siyasetçiler sabun gibi  oradan oraya kayıyor. Kararsız istikrarsız. Bir yol tutturup devam eden yok. Hepsi kendi siyasi çıkarını düşünüyor. İstikrarsız bir tablo çiziyorlar. Seçim zamanı söyledikleri çok makul gelirken, seçimden sonra sanki sözleri verenler onlar değilmiş gibi davranıyorlar. Söylenilenler havaya uçup gidiyor. Ülkenin geleceğini aydınlık göremiyorum. Özellikle gençlerimiz için hiçbir gelecek göremiyorum. Hadi biz orta yaşı aştık bir şekil yaşıyoruz ama çocuklarımız yurt dışına göç etmek zorunda. Benim çocuğum özel eğitim öğretmenliği okudu ve ülkede ihtiyaç olmasına rağmen mesleğini yapmadı ve İstanbul’a yerleşti orada öğretmenlik yapıyor. Gençlerimizin yurt dışına göçünü engelleyemiyoruz. Yarın ülke boşalacak. Biz bunun endişesini taşırken siyasilerim bunları göz ardı etmesi çok düşündürücü.”

Leyla Demir: “Alınan kararların mahkemelik olması, vatandaşı endişelendiriyor”

“Ülkeyi büyük bir karmaşa içiresinde görüyorum. Siyasilerin kendi aralarındaki sürtüşmeler halkı olumsuz etkiliyor. Hükümetin verdiği kararların mahkemelik olması insanları mağdur ediyor. Ben 10 yıldır Kıbrıs’ta yaşıyorum. Son muhaceret affının durdurulması ile yaşananları hepimiz gördük. İnsanlar mağdur oldu. Çalışma izinlilerin bürokratik işlemler dolayısıyla mağduriyetleri ortada. Ülkeye çalışmak için gelenlerin çektikleri zorluklar ortada. Bırakın 2. dünya vatandaşı 3. dünya vatandaşı muamelesi görüyorlar. Yaşam koşulları gün geçtikçe zorlanıyor. Sadece bizim gibiler değil Kıbrıs Türk halkı için de aynı zorluklar geçerli. Zam üstüne zam gelirken maaşlarda bir artış olmuyor. Hayat pahalılığı artıyor ancak insanların aldıkları maaş düzgün bir şekilde yaşamak için yetmiyor. Mevcut durumu göz önünde bulundurursam ülkenin gidişatını parlak göremiyorum.”

Özden Alşan: “Herkes cebini doldurma peşinde, vatandaşı düşünen yok”

“Ülkedeki icraatlar hep çıkar üzerine kurulu. Gidişatımızı hiç iyi görmüyorum. Ülke adına yapılan icraatlar hep menfaat içerikli. Herkes kendi çıkarını düşünüyor, vatandaşı düşünen yok. Ülke iyiye gitmiyor.”

Bahar Avcı: “Ülkede tek maaşla geçinmek imkansız”

“Ülkede pahalılık endişe verici durumda. Ancak 2 maaşla geçinebiliyoruz. 3 çocuk okutuyoruz. Çocukların masrafları belimizi büküyor. Nerde bir şeyin ucuzu var artık ona yönelir olduk. Tek maaşla geçinmek imkansız hale geldi. Umarım ilerisi için ülkenin refahı ve ekonomik kalkınması için olumlu adımlar atılır çünkü içinde bulunduğumuz ortam gelecek için umut vadetmiyor. Asgari ücretle geçinmek imkansız hale geldi.”

Hilal Kahraman: “Yaşam gün geçtikçe daha da zorlaşıyor”

“Ülkede bir huzursuzluk hakim. Belki Kıbrıs sorununun çözümü ülke için iyi şeylerin habercisi olabilir. İki halkın birleşmesiyle ekonomik birtakım girişimlerle mevcut durum daha iyi bir noktaya gelebilir diye düşünüyorum. Ama şu an için konuşacak olursam ülkede yaşam gün geçtikçe daha da zorlaşıyor.”

Nefie Çelik: “İlerisini aydınlık göremiyoruz”

“Ülkede yaşam çok pahalılaştı. Asgari ücretle geçinmek artık imkansız hale geldi. Bir evde tek çalışanın aldığı maaşla yaşamak imkansız. Pahalılık gün geçtikçe kendisini biraz daha fazla hissettirir oldu. Bu durumun böyle gitmesi halinde ilerisi için de ekonomik olarak durum hiç iç açıcı görünmüyor.”

Hicran Öztaş: “Geleceğimiz için kaygılıyız”

“Geleceğimiz için kaygılıyız. Bir kargaşa içerisinde yaşayıp gidiyoruz. Gelecek için endişeliyiz ve kaygılıyız. Siyasette bir kaos havası hakim alınan kararlar tekrar durduruluyor. Yasal boyutta da endişelenmemize neden oluyor bu icraatlar. Umarım gelecek için daha akılcı ve yararlı adımlar atılır.”

Ayşen Dereliköylü: “Bir an evvel halkın yararına adımlar atılmalı”   

“Gelecek konusunda endişelerimiz var. Ülkenin gidişatı kaygı verici boyutta. Ülkenin ekonomisi siyaseti ile doğru orantılıdır. Ülkede istikrar zaafiyeti olursa bu da ekonomiyi doğrudan etkiler. Asgari ücret yaşamak için imkansız bir rakam. Ülke için bir an evvel halkın yararına olacak girişimlerde bulunulmalı.”