YKP Yürütme Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, bir DSİ yetkilisinin, “suyun özelleştirilmesini istedikleri” yönündeki açıklamalarına atıfta bulunularak, “KKTC yetkililerinin, suyun nasıl kullanılacağına karar verme iradesi olmadığı” savunuldu.

Partinin boru ile su getirilmesi projesine karşı olmaya devam ettiği kaydedilen açıklamada, “Proje ilk ortaya çıktığında 2010 yılında YKP, basın açıklaması ile tavrını ortaya koymuştu; makyajlanarak tıpkı 74 savaşına barış harekâtı denmesi gibi suyun özelleştirilmesine de barış suyu denmesini aldatmaca olarak görür ve suyun yaşam olduğunun ve yaşamın satılamayacağının altını çizer, tüm ekolojist örgütler başta olmak üzere, tüm duyarlı kesimleri mücadeleye çağırır” ifadesi kullanıldı.

“PROJE ÜZERİNDE YETERİNCE TARTIŞILMADI”

Proje üzerinde yeterince tartışılamadığı ileri sürülen açıklamada, projede hızla sona gelindiğini ancak Türkiye’yi yönetenlerin, getirilecek suyun nasıl ve hangi koşullarda kullanılması noktasında yerel alt yönetimi yeteri kadar bilgilendirmediği iddia edildi.

Gıda egemenliğinin risk altında olduğunun savunulduğu açıklamada, “Bir kez daha hatırlatırız ki, su tüm canlıların yaşam kaynağıdır. Bu nedenle tüm canlıların sudan yararlanma hakkı vardır. Hiçbir canlı kendisinin su ihtiyacının daha önemli olduğunu ileri süremez. Ayrıca, su, bulunduğu ortamın asli unsurudur. Hiçbir şekilde yatağı değiştirilemez, bulunduğu alandan başka bir alana taşınamaz, taşınırsa oradaki ekosistem tahribe uğrar yok olur” ifadesi kullanıldı.

Suyun ticari bir mal değil, tüm canlıların yaşamını sürdürebilmek için ulaşmaya hakkının olduğu doğal bir varlık, ekolojik sistemin bir parçası olduğu da belirtildi.