Başbakan Hüseyin Özgürgün ile Türkiye Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş de konuşmalarını yapmak üzere kürsüye birlikte çıktı.

İlk sözü alan Türkeş, basın mensuplarına hitaben, "aşağıya inin de kime konuştuğumuzu bilelim, görelim" dedi ve basın mensuplarının halkın önünü boşaltmasını istedi.

Türkeş, Türkiye'deki demokrasiye destek veren Kıbrıs Türk halkına teşekkür etti.

Tuğrul Türkeş, ilk olarak Kıbrıs'taki müzakerelerin olumlu bir şekilde sonuçlanması temennisinde bulundu.

Türkeş, “Kıbrıs'ta çözüm olmasını ve nasıl bugün bu meydanda Gazimağusalı, Lefkoşalı, Güzelyurtlu, İskeleli ve Girneli bir araya gelmişse; Güney Kıbrıs'ta kalan annesinin köyü Tuzlalının, babasının köyü Larnaka’da yaşayanların da bu gibi etkinliklerde bir araya gelebilmesini, katılmasını” temenni etti.

Demokrasiye destek mitinginde açılan Türkiye ve KKTC bayraklarını görmekten ve  hep birlikte hükümet ile birlikte destek vermekten memnun olduğunu vurgulayan Türkeş, Kıbrıs Türkü’nün çok çile çektiğini ancak demokrasiyi en iyi bilen halk olduğunu vurguladı.

Türkeş, dünyada KKTC gibi bir ülkenin emsalinin az olduğunu söyledi. KKTC'nin esaretten çıkan bir halk tarafından en demokratik şekilde kurulduğunu ve demokrasinin yerleştiğini belirten Türkeş, bu yüzden halkın kendisiyle övünmesini istedi.

Türkiye'de 15 Temmuz'da bir girişim olduğunu, bu girişimin "sapkın bir dini grubun, yapının bir dikta rejimi kurmak üzere terör kalkışması, yönetime el koymaya kalkışması" olduğunu belirten Türkeş, aklı vicdanı olanın, başkalarının aklıyla kendi halkını tehlikeye atmasının söz konusu olmadığın ve cezasını çekeceklerini söyledi.

Sözü "idam isteriz" sloganıyla kesilen Türkeş, bu girişime katılanların cezasının büyük olduğunu vurguladı, cezasını çekeceklerini söyledi.

Türkiye'deki kalkışmaya karşı tüm kesimlerin muhalefetiyle, iktidarıyla dik duruş sergilediğini, demokrasiye destek verdiğini belirten Türkeş, Türkiye'deki muhalefet ile Türk medyasına teşekkür etti.

Medyanın hiç korkmadan ve boyun eğmeden demokrasiye sahip çıktığını belirten Türkeş, bu süreçte demokrasiyi savunan, destekleyen herkesin övgüyü hak ettiğini vurguladı.

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünün 15 Temmuz'da et ve kemiğe büründüğünü vurgulayan Türkeş, en büyük övgüyü ise Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın çağrısıyla tanklara, toplara, uçak ve helikopterlere karşı çıplak eliyle yollara meydanlara çıkan Türk milletinin hak ettiğini vurguladı; şehitleri andı, ailelere sabır ve başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.

"Her baba yiğidin sokaklara, meydanlara çıplak elle, tankların önüne çıkamayacağını" ifade eden Türkeş, Türkiye'deki demokrasi nöbetlerinin sürdüğünü ve pazar günü İstanbul'da bu nöbetlerin birlik bütünlük içerisinde demokrasi ve bağımsızlık vurgulanarak sonlandırılacağını kaydetti.

Türkeş, İstanbul'daki mitinge Başbakan Hüseyin Özgürgün'ü de davet etti. Türkeş, etkinliğe katılan herkese teşekkür etti, herkesi kutladı.

ERDOĞAN’IN MESAJI

Türkeş, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajını da iletti. Türkeş'in okuduğu mesaj özetle şöyle:

"15 Temmuz darbe girişimi dünyanın her yerinde olduğu gibi KKTC'de yaşayan soydaşlarımızı da derinden üzdü, yaraladı. En hain, en sinsi darbe girişimi, işgal ve terör teşebbüsüdür. Ancak halkımız özgürlüğüne demokrasisine sahip çıktı ve teröristlere geçit vermedi.

Halkımız tüm dünyaya örnek oldu, demokrasi ve hukuk devletini korudu. Kıbrıslı Türk kardeşlerimin de desteğini görmekten mutluyum, demokrasiye destek mitingini ortak gelecek olarak görüyor, katılan herkese şükranlarımı sunuyorum."