Melin Dobran

Genellikle eski evlerin yer aldığı Lefkoşa Surlariçi’nde yaşayan vatandaşlar, risk altında olduklarını söylüyor... 

Bazıları kullanılmayan ve yıkılmak üzere olan evler bölge sakinlerinin yanı sıra yoldan geçenlerin can ve mal güvenliğini de tehlikeye sokuyor. Bir çoğu tarihi özelliği nedeni ile tescilli olan binalar restore edilmediği için yağmur, kar ve rüzgarın etkisi ile viraneyi andırıyor. 

Hem geçtiğimiz yıl hem de birkaç hafta önce Surlariçi’nde boş olan iki tane kerpiç ev yıkıldı. Buna rağmen ne Lefkoşa Türk Belediyesi, ne de Eski Eserler ve Müzeler Dairesi önlem alamıyor. Harap durumdaki evlerin bir kısmı kullanılmazken, bir kısmında ise vatandaşlar ikamet ediyor. Birçok evin dış cephesi, duvarı ve balkonu dökülmüş durumda. Yetkililer birinci sorumlunun mal sahibi olduğunu belirterek, binaların ilgisizlikten bu duruma geldiğini söyledi.

“Yoldan geçmeye korkar olduk”

Diyalog’a konuşan vatandaşlar, sokakta her dakika birilerinin yürüdüğünü ve bu durumun yayalar için tehlikeli olduğunu söyledi. 

Çatlayan ve her an yıkılabilecek durumda olan binaların altında çocukların oynadığını dile getiren vatandaşlar, yol kenarına park edilmiş araçların da risk altında olduğunu söyledi. Bölgedeki birçok evin sahibinin ülkede olmadığını belirten vatandaşlar, bu evlerin yıkılmadan önce tehlikenin önüne geçilmesini istedi. 

“Surlariçi kültürel mirastır”

Lefkoşa Türk Belediyesi’nde görevli İnşaat Mühendisi Zekâ Yılmaz, “Eski Eserler ve Müzeler Dairesi ile koordinasyonu yaparız. Daha sonra da teknik olarak ne yapabiliriz diye çalışmalar yapıyoruz. Surlariçi kültürel mirastır. Oradaki evler terk edilmiş ve ilgilenilmeyen mallardır. Toplum kültürel mirasına sahip çıkmalıdır. Biz üstümüze düşen görevi yapıyoruz ama belediyenin tamir etme imkânı yoktur” dedi. 

“Mal sahiplerine yazı gönderiliyor…”

LTB Projeler ve Emlak Şubesi Amiri Ali Güralp, “Tehlikeli binaları tespit ettiğimiz zaman, mal sahiplerine durumla ilgili resmi yazı gönderiyoruz. Müdahale durumu çok acilse, eski eserlere bunu bildirip, onay alıyoruz. Onay alındıktan sonra yıkım işlemi gerçekleşir. Biz ancak ileri derecedeki binalara müdahale ederiz. Konuyla ilgili olarak şikâyet aldığımız zaman gidip yerinde inceleme yaparız. Sıva ve kiremit gibi dış cephede sıkıntı varsa zamanında lift ile önlenebilir” şeklinde konuştu.

“Birinci sorumlu mal sahibidir”

Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Fuat Azimli,  yasaya göre birinci sorumlunun mal sahibi olduğunu belirtti. Azimli, “Eski eserlerin yükümlülüğü de onlara yardımcı olmaktır. Evi yıkılmak üzere olan mal sahiplerine defalarca yazı gönderdik ama ne yazık ki bir cevap alamadık. Özel mülk olduğu için ne bize ne de belediyeye aittir. Özel mülkün sorumluluğu mal sahibine düşer. Eğer mal sahibi tamir ettirmek isterse, proje hazırlayıp gerekli izinleri alması gerekiyor. Ardından da şehir planlamaya ve anıtlar yüksek kuruluna gidecek. Şehir planlama onayladıktan sonra belediyeden gerekli izinler alınır ve bizim denetimimizde tamiri yapılır. Bize kaynak bulunursa, mal sahibinin bilgisinde olmak kaydıyla restore edebiliriz. Elimizde olsa yıkılmasını engellemek için girişim yaparız ama özel mülktür” ifadelerini kullandı. 

İzinsiz müdahale suç…

Fuat Azimli şöyle dedi:

“Bizim görevimiz, mal sahiplerine binaların yapım ve onarımı sırasında teknik yönden yardımcı olmaktır. Kısacası iş mal sahibinde biter, bize her türlü yardımı yapmaya hazırız. Yasaya göre listeli binalar yıkılamaz. Kendi kendine yıkılsa bile orijinal hali tekrardan yapılır. Normalde binaların yıkılması yasaktır. Mal sahibi izinsiz olarak bir şey yaparsa suç işlemiş olur.”