Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde ayaktan tedavinin bulunduğu koridorda Onkoloji Servisi olduğunu belirten bir hasta, hijyen sıkıntısından yakındı. Domuz gribi olarak bilinen H1N1 enflüanza A koğuşunun, yüksek risk grubunda bulunan Onkoloji koridoruyla aynı yerde olmasını eleştiren hasta, iki koğuş arasındaki tek engelin, açık duran bir alüminyum kapı olduğunu vurguladı. H1N1 teşhisi konulmuş ve risk grubunda dahi olmayan bir hastanın hayatını kaybetmiş olmasının üzüntüsünü yaşadığını belirten hasta, bir grup yüksek riskli hastanın, bu virüsü taşıdığı kesinleşmiş olan başka bir hastayla burun buruna olduğunu ifade etti. 

Bağışıklık sisteminin hassasiyeti yüzünden aile arasında dahi korunma gereksinimi duyan onkoloji hastaları, H1N1 hastalarıyla aynı havayı solumak zorunda kaldı. Yaşanan sorunla ilgili Haberal Kıbrıslı gazetesine değerlendirmede bulunan doktorlar, bunun son derece yanlış olduğunu ifade ettiler.

Gardiyanoğlu: “Yaşanan durum onkoloji hastaları için son derece sakıncalıdır”

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Dr. Remzi Gardiyanoğlu, “Yaşanan durum onkoloji hastaları için son derece sakıncalıdır. Çünkü onkoloji hastalarının savunma sistemi düşüktür. Bununla beraber dirençleri de çok düşüktür. Çok basit enfeksiyonlarda bile çok ağır seyreden hastalıklara dönüşebiliyor” şeklinde konuştu.

“Sonuçları dramatik olacaktır”

Onkoloji hastalarının vücutlarına enfeksiyon girdiğinde çok ağır bir şekilde atlattıklarını vurgulayan Gardiyanoğlu şöyle konuştu: 

“Enfeksiyonu bırakın, H1N1 virüsünün vücutlarına girdiğini ve bununla enjekte olduklarını düşünürsek sonuçları da dramatik olacaktır. Fakat hastanemizin maalesef fiziki altyapısı ancak bu kadar olduğu için, bu hastalar sadece bu kadar korunabiliyor. Bunun için başka bir şey yapılabilir mi diye soracak olursak tabi ki yapılabilir.” 

“Kim izin verdi? Tartışılması gereken konu budur”

Onkoloji hastaları için sadece H1N1 virüsünün değil tüm hastalıkların ciddi risk oluşturduğunu belirten Gardiyanoğlu şunları söyledi: 

“Göğüs hastalıkları, H1N1 virüsü veya grip polikliniği başka bir yerde açılabilir. Bu son derece sakıncalı bir durumdur. Ama bunu kim, nasıl uygun gördü ve bu şartlarda onkoloji hastalarının bu hastalarla iç içe olmasına izin verdi? Tartışılması gereken konu budur. Aynı koridoru paylaşmaları tabii ki sakıncalıdır. Onkoloji hastaları için sadece H1N1 virüsü değil, onkoloji hastaları tüm enfeksiyonlardan neredeyse izole olmak ve tüm hastalıklardan korunmak zorundalar.

“Enfeksiyon kapmalarını engellemek zorundayız”

Mümkün olduğunca enfeksiyon kapmalarını engellemek zorundayız. Hem aldıkları kemoterapi süreçleri uzaması, hem de vücut dirençleri çok düşük olduğu için çok basit enfeksiyonlar onlarda çok ağır bir tabloya yol açabilir. Bunlardan onları korumak için gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor.” 

“Ne zaman sıkıntıdan kurtulacaklar merak ediyoruz”

Onkoloji hastanesinin aylardır açılmadığını ifade eden Gardiyanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Onkoloji Hastanesi aylardır açılmıyor. Doktorları kimler olacak, kimler çalışacak, hangi servisler orada olacak ve ne zaman onkoloji hastaları çektikleri sıkıntıdan kurtulacak merak ediyoruz. İnşallah kısa süre sonra… Onkoloji hastaları zaten çok zor durumda olan hastalardır, hem psikolojik, hem de hastalıklarının ağırlığı bakımından çok zor durumdalar. Umarım yakın zamanda insanca hak ettikleri sağlık hizmetini alabilecek duruma gelirler.”

Pilli: “Kronik hastaları düşünecek olursak sakıncalı bir durumdur”

Dr. Ali Pilli, kronik hastaların enfeksiyon gruplarından korunması gerektiğini ifade etti. Pilli, “Oradaki arkadaşlar mutlaka bir önlem almıştır. H1N1 de artık gribal bir enfeksiyon şeklinde geçmektedir. Fakat kronik hastaları düşünecek olursak sakıncalı bir durumdur. Özellikle tümör, kanser ve kronik hastalıklarda risk taşıyor. Tam olarak detaylı bir bilgiye sahip değilim, fakat iç içeyse yanlış bir karardır” şeklinde konuştu.

“Bu tip hastaları korumak gerekiyor”

Farklı gruptaki hastaları aynı ortamda bulundurmanın yanlış olduğunu vurgulayan Pilli şunları söyledi: 

“Bugün gribal enfeksiyonlar, kronik vaka veya onkolojide tedavi gören hastalarda ağır bir şekilde gerçekleşmektedir. Dirençleri zayıf olduğu için bu tip hastalardan onları uzak tutmak ve korumak gerekiyor. Özellikle kış aylarında yaşanan virüs ve gribal enfeksiyonlardan korumak gerekiyor. Özellikle de aşı yapılması öneriliyor. Bunların iç içe olması bana göre yanlıştır. Fakat oradaki doktor arkadaşların bu kadar duyarsız olduklarını düşünmüyorum. Mutlaka yapabilecekleri bir önlem almışlardır. Aynı koğuşu veya koridoru bile paylaşmak ne kadar önlem alırsanız alın sakınca taşımaktadır.” 

Arabacıoğlu: “Tıbben hatadır”

Dr. Mustafa Arabacıoğlu, onkoloji hastaları ile gribal enfeksiyonu olan hastaların bir arada olmalarının tıbben hata olduğunu vurguladı. Arabacıoğlu, “Bırakın kanser hastalarını, kontrolsüz diyabet, kalp yetmezliği veya diyaliz hastaları da mümkün mertebe H1N1 virüsü gibi olaylardan uzak tutulması gereken hastalardır. Bunların aynı ortamda bulundurulması tıbben yanlıştır. Bunun yorumlanması dahi olmaz. Aynı ortamda bulunmaları doğru değildir. Tıbben hatadır” dedi.