Ülkemizde özellikle çocukluk çağında parazit enfeksiyonları sıklıkla görülmektedir. Çocuklarda emekleme ardına yürüme sonrasında toprak ile temas başlar. Ayni yaş aralığında ellerin ağıza konulması veya her materyalin ağıza alınması neticesinde sıklık ile bağırsak kurtları görülebilmektedir. Doğal olarak etraf ile temas toprak ile tanışma vücudun birçok savunma mekanizmasının çalışmasına, tecrübe almasına ve hayata hazırlanmasına yardımcı olur. Doğal bir süreçtir. Hayata hazırlık için gereklidir.
Tıbbın temeli dengedir
Denge çok kıymetlidir. Doğal ortam ile kontrollü temas insan organizması için çok önemlidir. Denge parazitler lehinde bozulur ise insan organizmasına zarar verebilecekleri için tedavi gerekecektir. Ancak hiç temas etmemmiş bir organizma da bu gibi etmenleri tanımayacaktır ve savunma geliştiremeyecektir. Denge önemlidir.
Parazit nedir?
Parazit enfeksiyonları artropodlar (Uyuz, bit, kene vb), protozoonlar (Amip vb) ve helmintler (Kıl kurdu vb) gibi organizmaların neden olduğu enfeksiyonlardır. Halk arasında böcek, solucan gibi isimler verilen organizmalardır.
Artropodlar dıştan görülen uyuz kene bit gibi etmenlerdir. Tanı koymak daha kolay olabileceği gibi müdahaleyi hekimlerin yapması daha sağlıklı olacaktır. Uyuz ve bitler ile mücadele ciddi ve zor bir mücadeledir. Tüm aileyi tehdit eder. Uyuz özelikle çok bulaşıcıdır. Uyuz ve bitlerin tedavisi çocuk hastalıkları uzmanları ve cilt hastalıkları uzmanları tarafından yapılır. Özelikle keneler ile taşınan çok ciddi hastalıklar sebebi ile vücuda yapışan kenelerin çıkarılma işlemi, bilgi birikimi ile yapılması gerekmektedir. Kırım Kongo kanamalı ateş gibi hastalıklar ülkemizde bu güne kadar tanımlanmamış olması ileride olmayacağı anlamını taşımaz. Doğru bilgi ve yöntemler ile mücadele yapılması büyük fayda sağlayacaktır.
Protozoonlar tek hücreli organizmalardır ve konaklarında bölünerek çoğalırlar. Bulaşma genellikle kendilerinin veya yumurtalarının bulaşmış olduğu su veya besinlerin ağız yoluyla alınması ile gerçekleşir. İçme suyunun temiz olmadığı ve genel hijyen ve sanitasyonun yetersiz olduğu bölgelerde daha sık görülür. Bu gurubun başlıca popüler olanı ve insanlarda sıklıkla enfeksiyon yapabilen bir ajan olan amiplerdir. Öncelikle su ve diğer besinlerin temizliği ile direk ilişkilidir. Kanlı ishaller başta olmak üzere ciddi sağlık sorunları yaratabilirler. Klinik bulgular arasında ateş sıklıkla görülür. Dizanteri olarak isimlendirilen bağırsak iltihabı olarak bilinen hastalığa sebebiyet verirler. Mutlak korunma önerilmektedir. Tedavi edilmesi şarttır ve çok kıymetlidir. Deniz ve havuz sularının yutulması ile oluşan dizanteri vakalarında en önemli yeri tutan etkenlerden biri de amiplerdir. Kullanım sularının, diş fırçalar iken veya banyo sırasında, deniz veya havuz sularının, yüzme sırasında yutulması çok büyük bir tehlike yaratacağını akılda tutmak gerekmektedir. Küçük bebeklerde daha büyük sıkıntılara sebep olacağını unutmamak gerekir.
Helmintler çok hücredirler ve konakta bölünmezler. Bu grup parazitler konağa girdiği zaman ya ölürler veya konağa zarar vermeden veya zarar vererek yaşamaya devam ederler. Helmintler konakla birlikte yaşamak için adeta istilacı bir tutum içindedirler. Vücudun savunma sistemine karşı kendilerini koruyucu mekanizmalar geliştirirler. Fiziksel varlıklarının devamı ve kendi besin ihtiyaçları için adeta konağın vücudu ile bir yarışa girerler. Birçok Helmint enfeksiyonunda anemi (kansızlık) görülmesinin sebebi de budur.
Bu grup parazitler bedeninde bulunduğu canlının kanı ve aldığı besinlerle yaşamını sürdürür. Çoğu bir belirti vermeksizin veya hafif belirtilerle seyredebilirken çok ciddi hastalıklara da sebep olabilirler.
1.Yuvarlak solucanlar ( Askariyazis)
En sık görülen Helmint türü parazitlerden biridir. Her iklimde ve her ülkede görülür. Çocuklarda erişkinlere göre daha sık rastlanmakta ve özellikle okul öncesi çocuklarda, ılıman iklimlerde daha yaygın olarak görülmektedir. Bunlar toprak solucanlarına benzerler fakat renkleri kirli beyaz, sarımsı olmaları ile onlardan ayrılırlar. Enfekte kişinin dışkısı ile dışarı atılan yumurtalar, herhangi bir nedenle ağız yoluyla alınmasından sonra larva midede yumurtadan çıkar, incebağırsak duvarından kana geçerek akciğere ulaşır. Akciğer dokusunda olgunlaşan larva bronşlara ve soluk borusundan gırtlak bölgesine ulaşır ve buradan tekrar yutulur. İncebağırsağa gelen larvalardan olgun erişkin solucanlar oluşur.
Yuvarlak solucanlar dışkı ile bulaşan bir enfeksiyondur. İnsan dışkısının gübre olarak kullanılması, tuvalet sonrası temizliğe özen gösterilmemesi, tuvaletlerin açıkta olması gibi hijyen kurallarına uyulmaması veya yetersizliği durumunda bulaşma olasılığı çok yüksektir.
Tanı solucanın veya yumurtasının dışkıda veya kusmukta görülmesi ile konur.
2. Kıl kurdu (oksyuriasis)
Kıl kurdu enfeksiyonları dünyanın her yerinde yaygındır. Helmint türü bir parazittir. Doğal konağı insandır. Her yaşta görülmekle birlikte 5-14 yaş arasında en sıktır. Kalabalık yaşam koşullarında, kurumlarda hayatını geçiren kişilerde yaygındır. Oldukça zararsızdır. İplik şeklinde hareketli bir bağırsak parazitidir. Erkekleri 2-6 mm, dişileri 8-12 mm uzunluğundadır. Enfekte kişilerde dişi erişkin kıl kurtları gece uykudan 2-3 saat sonra anüsten dışarı çıkarak makat civarına binlerce yumurta bırakır ve kısa süre içinde ölürler. Yumurta 6 saat içinde bulaşıcı özelliğini kazanır. İç çamaşırlarına bulaşan, yatağa dökülen ve ya da oluşturduğu kaşıntı hissi ile o bölge parmakla kaşındığında, tuvalet sonrası makat temizliği esnasında kişinin eline, tırnaklarının arasına geçerler. Bu nedenle tekrar tekrar bulaşma ve çocuktan çocuğa aktarılma riski fazladır. Oda sıcaklığında 2-3 hafta canlı kalabilir. Çamaşırlarda, yatak ve çarşaflarda da yumurta bulunduğunda bulaşma ortamı oluşturur. Kıl kurdu bulaşmış çarşafların silkelenmesi ile havaya saçılan yumurtaların ağız bölgesine ulaşarak bulaşması da mümkündür.
Kıl Kurdu ağız yoluyla bulaşır. Yutulan yumurtalar midede larva şekline ulaşır ve kör bağırsağa göç ederek erişkin forma gelir. Makat bölgesinde yumurtaların larva şekline gelmesi ve anal yoldan tekrar bağırsağa girmesiyle de tekrarlayabilir. Bazen kız çocuklarında vajinal bölgeye ilerleyip dış genital böylede kaşıntı ve sık idrara çıkma belirtileri yaratabilirler. Kıl kurtları belirti vermeden de vücutta konakçı olabilirler. En sık görülen belirti geceleri görülen makat bölgesindeki kaşıntılarıdır. Nedensiz öksürük özelikle gece meydana gelen boğaz temizleme refleksi gibi gıcık tarzındaki öksürükler bazen alerjik atak olarak ta algılanabilirler. Astım belirtilerini taklit edebilirler. Uykusuzluk, gece korkuları, uykuda salya akıntısı, diş gıcırdatma, gece idrar kaçırma belirtiler arasında olabilir. Kıl kurdunun çok fazla yoğun olması halinde çocuğun psikolojik durumunu negatif etkiler. Karın ağrıları yaratarak birçok hastalığı taklit edebilirler. Demir eksikliği gibi kansızlık bulguları yaratarak uzun süre demir desteği alınmasına sebebiyet verebilirler. Ancak kurt tespit edilip tedavi edilmedikçe destek tedavilerin başarılı olma şansı yoktur. Bağırsak emilimi olumsuz etkilendiğinden alınan gıdaların veya destek tedavilerinin amaca ulaşması için kurt tedavisinin öncelikle yapılması şarttır. Ağır enfeksiyonlar bağırsakta tahribat yaratarak sindirim sisteminde bozukluklara neden olabilirler.
Tüm bu bulgular Ascaris olarak isimlendirilmiş solucanların meydana getirdiği enfeksiyonlarda da aynen görülebilir. Protozoonlar (Amip vb) hariç Helmint (Ascaris, kıl kurdu vb) grubundaki parazitlerin bulguları çok benzerdir.
Tedavinin temeli tüm aile bireylerini ayni anda tedavi etmek, genel hijyen kurallarına azami dikkat etmek gerekir. Tuvalet temizliğine, ellerin yıkanarak tırnak aralarının tırnak ya da eski bir diş fırçası ile fırçalanarak iyice temizlenmesi gerekir.
Kıl kurdu bulunan çocukların sabah uyandığında makatı sabunlu su ile yıkanmalı. İç çamaşırları değiştirilmeli, yeni külot giydirilerek, kirliler sıcak suda yıkanıp, kaynatılarak kızgın ütü ile ütülenmelidir. Bir haftalık tedavi sırasında bu uygulama yeniden bulaşma riskini azaltacaktır.




