“2004 referandumundan sonra takvimlerin Rum tarafında, gerek çözüm isteyenler gerekse ikinci en iyi çözümü, yani fiili bölünmeyi tercih edenler arasında alerji yaptığı” vurgulandı ve çözüm olmazsa Türkiye ile İsrail’in, denizden boru hattı projesini “Kıbrıs olmadan” uygulayacağı belirtildi.

Alihtia “Takvim ve Sınır… Kıbrıs Sorunu 2016’da Çözülmezse? Bu Yılsonunda Birçok Önemli Şey Bitecek” başlığıyla manşet haberinde “Rum tarafı, Türk tarafına kendisini çözüm isteyen Rum tarafını da zaman harcayan taraf gösterme fırsatı vererek ‘yasakladığı için’ takvim olmadığını” yazdı.

Haberde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in defalarca, 2016 sonuna kadar çözümün mümkün olduğunu söylediğinde de Rum tarafının çözüm takvimiyle ilgili tezini çürütmekle suçlandığına işaret edildi.

“Kimse çözüm takvimi koymuyor. Takvimler yok ama birçok önemli şeyin yılsonunda sona ereceği zaman sınırı var” vurgusunu yapan gazete, yılsonu itibarıyla Rum tarafındaki başkanlık seçimleri için kampanya dönemi başlayacağını, BM’de ve ABD’de yılsonunda görev değişiklikleri olacağını hatırlattı, Türkiye-İsrail yakınlaşmasına dikkat çekti.

Gazete, enerji ve Türkiye-İsrail işbirliği konularını ise özetle şöyle detaylandırdı:
“Başkanlıkta Noble, ENI ve TOTAL’le yapılan son görüşmelerde, enerji alanında önemli gelişmeler beklendiği anlaşıldı. ENI ve TOTAL’in Türkiye’yle bizimle olandan çok daha güçlü (onlarca milyar) bağları olduğu biliniyor. Kıbrıs-Türkiye ilişkileri tesis edilmeden, yani Kıbrıs sorunu çözülmeden yatırımlarını riske atmaları söz konusu değildir.

Türkiye ile İsrail arasındaki, Kıbrıs MEB’i üzerinden boru hattı için yapılan enerji anlaşmasının Kıbrıs için fırsat yarattığını halen kabul ettik. Ya Türkiye’yle anlaşmazlıklarını çözecek ya da dışta kalacak ve bu iki ülke (Türkiye ve İsrail) projelerini Kıbrıs olmadan ileri götürecek. İsrail’in Kıbrıs’ın rızasını alacağına veya Kıbrıs’ın bu iki güçlü ülkeye milyarlar kazandıracak bir projenin uygulanmasını engelleyebilecek durumda olduğuna inanmak büyük bir saflıktır. Yapılan sözleşmeler Kıbrıs’a engelleme değil bu fırsatı değerlendirme olanağı veriyor.

İsrail kesin kararını 2017 içinde verecek ve Kıbrıs sorunu çözülmezse, protestolarımıza aldırmadan boru hattını bizim MEB’imizden geçirecek.”