ABD’de yaşayan Rum ve Yunanlılar, Kıbrıs sorununun 2016 içerisinde çözülmesi tutumunu dayanaksız buluyor. Helen-Amerikan Liderliği Konseyi (HALC) CEO’su Andy Zemenidis, “Amerikan hükümetinin çözümü finanse edeceğine dair hiçbir taahhüdü yoktur, bu nedenle Kıbrıs sorununun 2016 içerisinde çözümü tutumu dayanaksızdır” ifadesini kullandı.

Simerini’nin “Kasım’dan Önce Çözüm Zor… ABD Başkanlık Seçimleri Finansmana ‘Fren’” başlıklı haberine göre ABD’deki Rum-Yunan örgütlerinin liderleri tarafından organize edilen “Kıbrıs Mücadelesi Dünya Koordinasyon Komitesi” (PSEKA) 32’nci Kongresi’nde Amerikalı yetkililerden, “Kıbrıs sorununun ABD Başkanı Barack Obama’nın görev süresi bitmeden çözülmesiyle ilgili öngörülere son vermeleri, dikkatlerini ve baskılarını Türkiye’ye yoğunlaştırmalarının isteneceğini” yazdı.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Avrupa Konuları Müdürü Charles Kupchan ve Dışişleri Bakanlığı Güney Avrupa Konuları Müdürü Phil Kosnett’in ABD’nin Kıbrıs sorunu ve Yunan meseleleriyle ilgili politikaları hakkında bilgilendirme yapacağı PSEKA kongresinde Perşembe günü de ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışman yardımcısı Colin Kahl da bilgilendirme yapacak.

Gazete “Helen-Amerikan Liderliği Konseyi (HALC) CEO’su Andy Zemenidis’in “Amerikan hükümetinin çözümü finanse edeceğine dair hiçbir taahhüdü yoktur, bu nedenle Kıbrıs sorununun 2016 içerisinde çözümü tutumunun dayanaksızdır” vurgusuna dikkat çekti.

“Kıbrıs’ın yeniden birleşme maliyetinin, Kıbrıs’ın resesyondan kurtarılma maliyetinden çok daha fazla olduğunu biliyoruz” diyen Zemenidis “Amerikan hükümeti yeniden birleşme maliyetine katkı koyma yolu bulacağını söylüyor ama söylem dışında, katkı yapacağı meblağla ilgili hiçbir işaret yoktur.  Bu da 2016 Kasımı’na kadar çözüm takvimini tamamen gerçek dışı yapıyor. Amerikan Kongresi Ekim 2016’da kapanıyor” ifadesini kullandı.

HALC CEO’SU “ABD UZUN ZAMANDIR KIBRIS CUMHURİYETİ’NE DEVLET OLARAK DEĞİL TOPLUM OLARAK YAKLAŞIYOR”

Zemenidis ABD’nin uzun zamandır sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne devlet olarak değil toplum olarak yaklaştığına dikkat çektiğini yazan gazete PSEKA Başkanı Philip Christopher’in de ABD’nin Güney Kıbrıs’a yaklaşımıyla ilgili görüşü paylaştığını ve “2016 sonuna kadar çözüm yanılgısı değişmelidir. Washington, çözüme ulaşabilmemiz için Türkiye’ye baskı yapılması gerektiğini anlamalıdır”  dediğini yazdı.

Habere göre İsrail, Mısır, Ermenistan, Yunanistan, Güney Kıbrıs büyükelçiliklerine PSEKA Kongresi’ne katılmaları için davetiye gönderildi, Amerikan-Yahudi Lobisi (AJC) ve Ermeni Ulusal Komitesi’nden (ANC) temsilciler Kongre’ye katılacaklarını bildirdi. Başkan adaylarından Hillary Clinton ve Donald Trump’ın dış politika yüksek temsilcileri de PSEKA Kongresi’ne katılarak bilgilendirme yapacak.

Politis “Hillary ve Trump’ın Temsilcileri PSEKA’da… Nikos Hristodulidis dün Nuland ve Yahudi Lobisi Liderliğiyle Görüştü” başlıklı haberinde bugün başlayıp 9 Haziran’da tamamlanacak PSEKA Kongresi kapsamında bugün öğleden sonra Güney Kıbrıs, Yunanistan, İsrail, Mısır, Ürdün, Lübnan ve Ermenistan ikili ilişkilerini konu alan bir yuvarlak masa toplantısı yapılacağını yazdı.

Habere göre Kongre’nin bugünkü açılış bölümüne katılacak olan Rum Sözcü Hristodulidis, ABD temasları çerçevesinde dün Washington’da Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Victoria Nuland, Phil Kosnett ve Dünya Para Fonu (IMF) Avrupa konuları müdürlüğü danışmanı Rachel Van Elckan ile görüştü. Dün akşam ise Yahudi Lobisi tarafından verilen yemeğe katılarak Güney Kıbrıs’ın bölge ülkeleriyle, özellikle de İsrail’le ikili işbirlikleri stratejisini” anlatması bekleniyordu.

Alithia haberi “PSEKA Kongresi… Soydaşlar 2016’da Çözüm Görmüyor” başlığıyla aktardı.

Fileleftheros ise “Kıbrıs Sorunu Helen Amerikanların Oylarını Etkiliyor” başlıklı haberinde Helen Amerikan Liderliği Konseyi (HALC) tarafından ABD Başkanlık seçimleri için ABD’de yaşayan Rum-Yunanlar arasında yaptığı bir araştırmanın sonucuna yer verdi.

Habere göre ABD’de ABD’nin 48 farklı eyaletinde yaşayan bin 200 Rum-Yunan arasında yapılan kamuoyu yoklamasında, katılımcıların yüzde 41,1’i kendini Demokrat, yüzde 30, 3’ü de bağımsız olarak tanımlıyor. Katılımcıların yüzde 75,8’i başkan adayının,  Kıbrıs sorunu için “işgal” ifadesini kullanması halinde “samimiyetine inanacağını ve vereceği oyu olumlu etkileyeceğini” söyledi.