Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in 23 Ekim’de gerçekleşecek AB zirve toplantısında Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini şikayet etmeye hazırlandığı, bunun için 10’uncu Avrupa-Asya Zirve Toplantısı (ASEM) için gittiği Milano’da yabancı devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşerek, kulis faaliyetlerinde bulunduğu haber verildi.

Fileleftheros ve diğer gazeteler, enerji konusunu, AB’nin müktesebatı haline gelen 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni imzaladığını söyleyerek dillendiren Anastasiadis’in dün kulis faaliyetleri çerçevesinde Almanya Başbakanı Angela Merkel, Çin Başbakanı, Kore cumhurbaşkanı (ENI ile birlikte 9’uncu parselde sondaj faaliyeti yürüten Kogas bir Kore şirketi), Rusya Dışişleri Bakanı, Hollanda ve Hırvatistan başbakanları, Bulgaristan cumhurbaşkanı ve İrlanda başbakanı ile görüştüğünü yazdı.

Anastasiadis’in Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’la yaptığı uzun görüşmede, Doğu Akdeniz bölgesinde oluşan durumun masaya yatırıldığına işaret eden gazete, Rusya’nın NOTAM yayımlayarak Kıbrıs-Suriye arasındaki geniş deniz bölgesini askeri deniz tatbikatı icra etmek üzere bağladığını hatırlattı.

Gazete, muhataplarının Anastasiadis ile görüşmeye, Rum liderin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri hakkında “bilgi vermek” üzere kendilerine on gün önce gönderdiği mektuplarla gittiğini belirtti. Haber, şöyle devam etti:

“Hükümet Sözcüsü’ne göre,  Anastasiadis’in muhatapları, BM ve AB üyesi bir ülkenin egemenlik haklarının ihlalinden hoşnutsuzluk belirttiler ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin münhasır ekonomik bölgesi içerisinde araştırma yapmak ve doğal zenginliğini değerlendirmekle ilgili egemenlik haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini söylediler.

Anastasiadis’in Singapur ve Malezya başbakanları ile görüşmelerinde ekonomik işbirliği ve yatırım konuları da ele alındı. Anastasiadis, Singapur ve Malezya başbakanlarını Kıbrıs’a davet etti. Davetleri kabul edildi.”

Gazete, Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini yorumlarken “Kıbrıs’ın doğal zenginliklerini serbestçe değerlendirme hakkıyla ilgili tutumumuz nettir” dediğini yazdı.

Habere göre, Fransız Sözcü “Kıbrıs sorununa BM ile uzlaşılan parametrelere uygun çözüm bulunması halinde, ki bunu diliyoruz, adanın doğal kaynaklarının avantajları adilane bölüşülecek. 11 Şubat Ortak Açıklaması’nın benimsenmesi bir dinamik yaratmışken tarafların müzakere prosedürünü erozyona uğratabilecek hareketlerden uzak kalmaları şarttır. Müzakerelerin kısa zamanda yeniden başlamasını mümkün kılacak güven ortamının yeniden tesis edilmesi önemlidir” ifadelerini kullandı. Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ülkesinin, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’ye desteğini yinelediğini de belirtti.

Simerini, Anastasiadis’in Milano’da gerçekleştirdiği kulis faaliyetleriyle ilgili haberini “Anastasiadis Milano’da Yabancı Liderlerle Bir Dizi Görüşme Yaptı... Türk Meydan Okumalarından Hoşnutsuzluk” başlığıyla aktardı.

Haberin “DİKO Karşı Tedbirlerin Artırılmasını İstiyor” başlıklı bölümünde, DİKO’nun, Basın Sözcüsü Hristiana Erotokritu aracılığıyla Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine karşı ciddi karşı tedbirler alınmasını istediğini yazdı.

Habere göre “müzakereleri askıya alma kararımız ve gerçekleştirmekte olduğumuz diplomatik faaliyetler maalesef Türkiye’ye siyasi bedel ödetme tedbirleri değil. Türkiye gerçek bir siyasi bedel ödemezse daha da cesaretlenerek, gelişmeleri geri dönüşü olmayan bir hale getirecek” iddiasında bulunan Erotokritu, Rum Yönetimi başkanını, Rum Başkanlık Köşkü’nde gerçekleştirilen son siyasi parti başkanları toplantısında kararlaştırılan tedbirleri yürürlüğe koymaya çağırdı.

Politis haberi “Net Tutum... Kıbrıs MEB’indeki Sondajlara Fransa’dan Destek” başlığıyla okurlarına aktardı.