Rusya’nın Avrupa Birliği’ndeki (AB) Daimi Temsilcisi Vladimir Chizhov, “Kıbrıs’ın” AB üyesi bir ülke olduğunu, ancak Kıbrıs sorununun, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi olarak meşgul olduğu bir sorun olduğunu söyledi.

Fileleftheros gazetesine verdiği demeçte, Kıbrıs sorununun bir uluslararası hukuk meselesi olduğunu da dile getiren Chizhov, BM Güvenlik Konseyi’nin birçok kararının, Kıbrıs sorununun çözümü için yasal dayanak olmayı sürdürdüğünü ifade etti.

Diğer ülkelerin aksine, Rusya’nın Kıbrıslılara herhangi bir şey dayatmayı istemediğini dile getiren Chizhov, Moskova’nın bizzat Kıbrıslı vatandaşların kabul ettiği şeyleri onaylayacağını söyledi.

Kıbrıs sorununun, yalnızca adadaki iki toplumu ilgilendirmeyen dış boyutları da olduğunu, öte yandan Kıbrıs sorununun bir uluslararası hukuk konusu olduğunu ifade eden Chizhov, Kıbrıs’ın bölgedeki coğrafi konumunun göz önüne alındığını, bundan dolayı da Rusya’nın (Kıbrıs sorununa) doğrudan ilgisi olduğunu söyledi.

Kıbrıs sorununda, dıştan empoze edilmeyecek, ancak iki toplum tarafından kabul edilecek olan bir çözümün mümkün olduğunu da söyleyen Chizhov, bununla birlikte, bunun artık çözüme ulaşılmasına ilişkin uygun aşama olmadığını, çünkü Türkiye’nin anayasal değişikliklere yöneldiğini ve şu an Türk liderliğinin odağındaki şeyin bu olduğunu ifade etti.

Chizhov’un “Politico” gazetesinin Avrupa versiyonunda yer alan ve “Rusya’nın Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine iyi bir gözle bakmadığı” konusundaki habere tepki gösterdiğini de yazan gazete, Chizhov’un, gazeteye demecinde, son zamanlarda Batı basınında Rus karşıtı bir kampanya tespit ettiğini söylediğini de iletti.

Kıbrıs’ın AB üyesi bir ülke olduğunu, ancak Kıbrıs sorununun BM Güvenlik Konseyi’nin daimi olarak meşgul olduğu bir konu olduğunu dile getiren Chizhov, BM Güvenlik Konseyi’nin her altı ayda bir karar yayımladığını ve bu kararın son paragrafında her zaman “Güvenlik Konseyi konuyla meşgul olmayı sürdürüyor” ifadesinin yer aldığını izah etti.

Rusya’nın da BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olarak tabii ki konuyla meşgul olmaya devam ettiğini dile getiren Rus yetkili, bundan ötürü uluslararası konferansla ilgili eski Rus önerisinin, BM Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesinin de buna katılımını öngördüğünü kaydetti.

Kıbrıs sorununun BM meselesi olduğunu ve bunu AB’nin de kabul ettiğini ifade eden Chizhov, bununla birlikte meselenin karmaşık olduğunu söyledi.

Geçen yılların “Kıbrıs halkının” tarihsel deneyimi olmasına karşın, bunca yıl geçmesinin duruma yardımcı olmadığını, çünkü birçok neslin büyüdüğünü ifade eden Chizhov, Yunanistan ve Türkiye’nin de tabii ki Kıbrıs sorununda role sahip olduğunu dile getirdi.

Chizhov, devamla “askeri birliklerin varlığı ve Kıbrıs’ın bir kısmı üzerindeki kontrolüyle, Türkiye’nin daha çok role sahip olduğunu söyleyebilirim” ifadesini de kullandı.

“Makarios-Denktaş” ve “Kiprianu-Denktaş” arasında olmak üzere, 1977 ve 1979 yıllarında yapılan iki anlaşma olduğunu da anımsatan Rus yetkili, bu belgeleri şu an az sayıda kişinin hatırladığını, ancak bunların bir temel teşkil ettiğini ifade etti.

Chizhov devamla “Kıbrıs Rum kesiminin ilk kez orada iki kesimli, iki toplumlu federasyonu kabul ettiğini” savundu.

Gazeteye demecinde, Türkiye’nin ne Rusya, ne AB, ne NATO, ne de Amerika için hiçbir zaman kolay bir ortak veya muhatap olmadığını da dile getiren Rus yetkili, ancak Türkiye’nin komşu ülke olduğunu ve Türkiye’yle ekonomik temaslara sahip olduklarını sözlerine ekledi.