Birleşmiş Milletlerin (BM), Avrupa Komisyonu Başkanı Jean- Claude Juncker’in, Kıbrıs sorununa ilişkin çabalarda özel bir rol üstlenmesini istediği belirtildi.

Fileleftheros gazetesi “Juncker’a Anahtar-Rol - BM: Sürecin İvme Kazanması ve Anlaşmayı ‘Kutsamak’ İçin AB’ye Yatırım Yapıyor” başlıklı haberinde, BM’nin, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean- Claude Juncker’in Kıbrıs sorununa ilişkin olarak özel bir rol üstlenmesini istediğini, aynı zamanda Anglo Amerikanlarla iletişimi açık tuttuğunu belirtti.

Gazete, Juncker’in, süreci ileriye itmeye, ayrıca sonuç alınması durumunda, anlaşmayı, AB normlarına uyumlu olarak “kutsamaya” çağrılacağını yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker’in, AB’nin Kıbrıs sorununa resmen müdahil olmasının açılışını yaparak, 16-17 Temmuz tarihlerinde Kıbrıs’ta olacağını anımsatan gazete, İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond’un da aynı tarihte Ada’da olacağını belirtti.

Gazete, Amerikalıların da çalışmaları yakından takip ettiğini, bazı önkoşullar altında ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Ada’ya gelmesinin de ihtimal dışı olmadığını yazdı.

Amerikalıların, gerek olumlu gelişmeler olması, gerekse bazı sorunların tespit edilmesi durumunda diplomatik ivme kazandırmak için  ABD Dışişleri Bakanı Jonh Kerry’nin Ada’yı ziyaret etmesiyle müdahalede bulunmaya hazır gözüktüğünü de yazan gazete Kerry’nin, geçen yıl ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in ziyaretinin ardından, Kıbrıs’a gelme planlarının bulunduğunu ancak gelişmelerin böyle bir şeye olanak tanımadığını da anımsattı.

Gazete bir kaynağa dayanarak, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un da sürecin yeteri kadar ilerlemesi ve tünelin sonunda ışık görülmesi durumunda, sürece yönelik şahsi müdahalesini ileriye götüreceğini yazdı.

Habere göre BM, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, BM Genel Sekreteri ile Ekim veya Kasım ayında bir araya gelmesinde ayrıca Şubat ayına kadar da garantör dinamiklerin huzurunda nihai bir toplantı yapılmasında ısrar ediyor.

Gazete, BM kaynaklarına dayanarak ayrıca Kıbrıs sorunu grubunun, kendilerine ait köprü kurucu önerilere gereksinim duyulması konusunda hazırlık yaptığını da yazdı.

“TÜRK TARAFI DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIKTA ISRARLI”

Gazete aynı haber kapsamında “Türk Tarafı Dönüşümlü Başkanlıkta Israrlı” alt başlıklı haberinde, müzakereler sürecine değindi.

Müzakereler sürecinin, ortak belgenin tamamlanması aşamasında olduğunu yazan gazete, bu kapsamda özellikle dikenli konularda bazı zorlukların tespit edildiğini belirtti.

Gazete “çok iyi haber alan kaynaklara” dayanarak, iki müzakereci tarafından hazırlanan taslakta, siyah renkte yazılan görüş birliklerin, bütün taslağın sadece küçük bir bölümünü kapsadığını, yönetim ve güç paylaşımı konularında,  dönüşümlü başkanlık noktasındaki anlaşmazlığın yeniden teyit edildiğini yazdı.

Gazete Türk tarafının, böyle bir düzenlemede ısrarlı gözüktüğünü, Rum tarafının ise bu konuda hem fikir olmadığını belirtti.

Habere göre bu konuda ve görüşmeler sırasında ortaya çıkan diğer büyük anlaşmazlıklar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e havale edilecek.

Toprak ve mülkiyete ilişkin görüşmelerde, prensip meselelerine yönelik olarak görüş birliklerinin olduğunun görüldüğünü yazan gazete, bununla birlikte anlaşmazlıkların da tespit edildiğini belirtti.

“AKINCI VE ANASTASİADİS’TEN ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARILAN MÜZAKERELER”

Kathimerini gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, baş başa gerçekleştirdikleri görüşmede Kıbrıs sorunundaki tüm kritik konuları hali hazırda ele aldığını yazdı.

Gazete elde ettiği bilgilere dayanarak, Akıncı ve Anastasiadis’in, “Kıbrıs sorununun çeşitli başlıklarına dayanan siyasi yüksek kritik konuları ortaya koyduğunu, bunun; yönetim, mülkiyet ve toprağa ilişkin kriterler başlıklarının çapraz müzakere edilmesiyle görüşmelerin üçüncü aşamasının başlamasını öngören belirlenmiş müzakere gündeminden ve önceliklerden ayrı olduğunu” belirtti.

Gazete yine aynı kaynaklara dayanarak, Akıncı ve Anastasiadis’in, gelişim halindeki müzakerelerde “hangi konuları kendi başlarına ileriye götürmelerinin mümkün olduğu, hangi konuların Ankara’nın olumlu katkısına gereksinim duyulan konular olduğunu da kaydettiklerini” yazdı.

“Kıbrıs sorununun iç boyutuna dayanan konularda, iki liderin, en kısa zamanda anlaşmaya varmak için, müzakerelere başkanlık etmeye karar verdiğini yazan gazete, geriye kalan, Kıbrıs sorunun dış boyutuna ilişkin, güvenlik, garantörlük, mülkiyet ve toprak gibi konularda ise Ankara’nın işbirliğine gereksinim olacağını” belirtti. 

“ÇÖZÜMÜN JACKPOT’U”

Simerini gazetesi “Çözümün Jackpot’u ve Akıncı’nın Bağcıkları” başlıklı yorumsal haberinde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanlarının, son yıllarda hukuka değil, siyasi kariyerlerine hizmet ettiğini, Kıbrıs sorununun “jackpot’”a (piyango, büyük ikramiye)  benzediğini yazdı.

Gazete BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin, “baş döndürücü hız formülü ile balayını benimsediğini” belirterek Eide’nin, Kıbrıs sorununu, zaman takvimleri temelinde, seri görüşmelerle hızlı bir şekilde çözüme ulaştırmak, olumlu ortamdan faydalanmak istediğini ancak hızlı süreçlerin çoğu zaman “kazalarla” sonuçlandığını göz ardı ettiğini belirtti.

Bunun, Eide’yi ilgilendirmediğini çünkü kendisinin bir bedel ödemeyeceğini, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların ödeyeceğini belirten gazete, Eide’nin, yıl sonunda çözüme ulaşılması, Kasım veya Aralık ayında uluslararası konferansın yapılması şeklindeki görüşleri benimsediğini, Ankara’nın görüşlerinin de bu yönde olduğunu savundu.    

Eide’nin, Eylül ayında New York’ta dörtlü veya beşli konferansın düzenlenmesini talep ettiğini ancak bunun Rum tarafınca reddedildiğini de anımsatan gazete Eide’nin, “Mustafa Akıncı’nın, Ankara’nın onayı olmadan, bağcıklarını bağlamasının mümkün olmadığını ortaya çıkarmasından önce,  kendilerini uykuda yakalamaya ve oldu bittiler yaratmaya çalıştığını” da savundu.

“RUMLAR NEDEN ÇÖZÜM İSTİYOR”

Alithia gazetesi “Neden Çözüm İstiyorum” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs’ta kendi meslek dallarının ileri gelenlerine “neden çözüm istiyorsunuz” sorusunu yönelttiğini belirterek, bu çerçevede verilen yanıtları aktardı.

Habere göre görüşüne başvurulan Kıbrıslı Rumlar, “vatanlarına geri dönmek, Kıbrıs’ı baştan kurmak, evlerimize geri gitmek, devletin çağdaşlaştırılması, çocuklarının güvenliği için çözüm istediklerini” belirttiler.

“MARAŞ’IN DEĞERİ VE FİYATI YOK”

Simerini gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, kapalı Maraş bölgesinin yeniden açılması durumunda, yeniden yapılandırılması için 5 milyar Euro’ya gereksinim olduğunu belirterek, Maraş’ın yasal sahiplerine iade edilmesinin ekonomik katkısının, gerek şehir gerekse “Mağusa bölgesi” için çok büyük olacağını yazdı.

Maraş bölgesinin, değerinin parayla ölçülemediği yorumunda bulunan gazete, Maraş’ın olası iadesiyle birlikte, bölgenin, özel ve kamu sektörünün katılımıyla  büyük bir şantiye alanına dönüşeceğini, işçi gücünün istihdam edileceğini, yabancı yatırımcılar ve şirketler için cazip hale geleceğini belirtti.

Gazete Maraş’ın yeniden inşa edilmesi için gerekli olan unsurlara da değinerek, bunlar arasında özel ve kamu sektörü çalışmalarının finanse edilmesi yöntemleri, elektrik, su ve kanalizasyon alt yapılarının kurulması, İrlanda modeli finansmanın bulunmasının da yer aldığını yazdı.