ABD ve AB’nin Kıbrıs sorununun aşamalı olarak çözümü yoluna gidilmesini tercih ettiği, ilk aşama olarak da Kıbrıs’taki liderler arasında çözümün temel ilkeleri konusunda anlaşmaya varılmasını gördükleri iddia edildi.

Kathimerini gazetesi: “ABD ve AB Ara Çözüm Tercih Ediyor” başlığı atlında verdiği haberinde, ABD ve AB’nin, Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümü yerine aşamalı çözümünü tercih etmeye yöneldiğini, bunun sebebinin ise Doğu Akdeniz bölgesindeki önceliklerin ileri götürülmesi hedefi olduğunu iddia etti.

Gazete, ABD ve AB’nin,  Kıbrıs sorununun çözümünde müzakere masasında ortaya çıkan “ihmallerin, geri dönüşlerin ve zorlukların”, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorununa kısa sürede çözüm bulma niyetlerini “aştığını” düşündüklerini, bu yüzden de alternatif düşünceler geliştirmeye yöneldiklerini yazdı.

Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorununda bulunacak bir “ara çözümü” reddetme duruşuna artık ABD ve AB tarafından kuşkuyla bakıldığını savunan gazete, ABD ve AB’nin, Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorununa bütünlüklü bir çözüm bulunması görüşünün, momentumun kaybolması ve çözümün zorlaşmasına yol açacağını düşündüklerini ileri sürdü.

Söz konusu iki karar merkezinin, Rum tarafının bu duruşunun, çözüm sürecinde katalizör olabilecek, doğal gaz gibi yardımcı unsurların harekete geçirilmesini de engellediği görüşünü benimsediklerini yazan gazete, Türkiye’nin de çözümün temel ilkeleri üzerinde anlaşacakları bir ara çözümü desteklediğini iddia etti.

Gazete, böyle bir gelişmenin Türkiye’nin, Güney Kıbrıs tarafından tek taraflı bloke edilen AB başlıklarının açılması ve Doğu Akdeniz doğal gazının Türkiye’ye taşınması yönündeki planların önünü açabileceğinin düşünüldüğünü belirtirken ABD’nin bu planlara tek engel olarak Kıbrıs sorununu gördüğünü savundu.

Bu çerçevede ABD ve AB’nin, Kıbrıs sorunu engelini aşmak için Kıbrıs sorununa alternatif çözüm olacak “temel ilkelerde anlaşma” unsurunu harekete geçirdiğini ve BM’yi de bu çerçevede hareket ettirdiğini iddia eden gazete, Güney Kıbrıs’a yönelik bu yöndeki girişimlerin, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in 18 Mart’ta Almanya’nın başkenti Berlin’de Alman mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier’le yapacağı görüşmede süreceğini öne sürdü.

Gazete ayrıca, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in müzakereler çerçevesinde “taktik değişikliğine gittiklerinin ve bugüne kadar üzerinde görüş birliği bulunan unsurların uzlaşı noktalarına dönüştürülmesi kararı aldıklarını” yazdı.

 AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Türkiye ziyareti sırasında Kıbrıs Rum tarafının toprak düzenlemelerine ilişkin bazı önerilerini Türkiye’ye ilettiğine de değinen gazete, Kiprianu’nun Karpaz bölgesinde bulunan, “Rizokarpaso” (Dipkarpaz), “Aya Triada” (Sipahi), “Yalusa” (Yeni Erenköy) ve “Menağra” (gazete bu ismi vermiş olmasına karşın sözü geçen köyün adanın “Melanağra” (Adaçay) olduğu kanaatindeyiz) köylerinin merkezi federal hükümete verilmesi talebini de ilettiğini yazdı.

Öte yandan gazete bir diğer haberinde, AKEL Genel Sekreteri Andros Kirpanu’nun ABD temasları sırasında görüştüğü, ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Amanda Sloat’tan “Türkiye’yi etkileme imkanına sahip olmadıkları” cevabını aldığını iddia etti.

Habere göre Sloat, Kiprianu’ya, ABD’de yaşayan birçok Rum-Yunan unsurunun kendisinden ABD’nin Kıbrıs sorununda Türkiye’yi “cesaretlendirmesini” istediklerini ancak ülkesinin “şu anda böyle bir şey yapma imkanına sahip olmadığını” iletti.

Gazete ayrıca, ABD’nin müzakere sürecinin yoğunlaştırılması girişiminde bulunmak için Güney Kıbrıs’taki seçimlerin tamamlanmasını beklediğini, seçimler sonrasında bu yönde AB’yle birlikte harekete geçeceğini öne sürdü.

Öte yandan haberde Türkiye’nin “toprak düzenlemeleri konusundaki tutumunun bu başlıktaki zorlukların aşılmasında büyük engel teşkil ettiği” iddiasında da bulunuldu.

Türk tarafının “yüzde 31’lik toprağı ve kıyı şeridini de Annan Planı’ndaki şekliyle korumak istemesinin ilk başlarda müzakere kozu olarak değerlendirildiğini” belirten gazete, ancak daha sonra BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Türk tarafının bu tezlerini benimsediğinin görüldüğünü öne sürdü.

Gazete, “toprak ile mülkiyet başlıklarının birbirleriyle ilişkilendirilmesi talebine Türkiye’nin çoklu konferans ve al/ver talebiyle karşılık verdiğini”  de iddia etti.