Kıbrıs Rum basını, “Milliyet” gazetesinde yer alan, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinde Kıbrıs Türk tarafının daha az toprak iadesine karşılık garantilerde esnemeler olabileceği şeklindeki habere geniş yer verdiler.

Fileleftheros gazetesi: “Morfu (Güzelyurt) Aracılığıyla Garantiler – Güvenlik İçin Daha Az Toprak” başlıkları altında manşet ve iç sayfasından geniş yer verdiği haberinde, Milliyet gazetesinin haberine atıfta bulunarak, Türk tarafının toprak konusunu garantilerle ilişkilendirdiğini ve Kıbrıs Rum tarafının toprak taleplerini azaltması durumunda Kıbrıs Türk tarafının garantiler konusunda daha esnek olabileceğinin iddia edildiğini yazdı.

Türk tarafının bu görüşünün, Kıbrıs Türk devletçiğinde nüfus ve mülkiyet çoğunluğunun Kıbrıslı Türklerde olması şeklindeki teziyle de uyuştuğunu iddia eden gazete, Kıbrıs Türk tarafının ayrıca, Rum tarafının garantiler konusunda yaptığı yazılı öneriyi reddettiğini ve Türkiye’nin garantörlüğünün Kıbrıslı Türk devletçiğini kapsaması önerisinde bulunduğunu öne sürdü.

Haberde ayrıca, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın dünkü açıklamasında üçlü zirve ve beşli konferans konularındaki sözlerine de değinilerken, müzakereciler Andreas Mavroyannis ve Özdil Nami’nin dün BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide gözetiminde bir araya geldikleri vurgulandı.

Gazete, Mavroyannis ve Nami’nin dört başlıktaki (mülkiyet, ekonomi, AB ve yönetim) anlaşmazlıklar ve açık kalan konuları ele aldıklarını belirtirken, bugün tam gün süren bir görüşme yapacaklarını da yazdı.

Haberde ayrıca, Eide’nin Yunan hükümetiyle temaslarda bulunmak amacıyla Atina’ya gitmesinin söz konusu olabileceği de iddia edildi.

Öte yandan Simerini gazetesi, Kıbrıs Rum tarafının “garantiler ve güvenlik konularında hafif değişiklikler yapılmış yeni bir öneri hazırlığı içerisinde olduğunu” iddia etti.

Gazete: “Lefkoşa Yeni Garantiler Formülü Hazırlıyor” başlığı altında manşetten verdiği haberinde, Kıbrıs Rum tarafının yeni formülüne ilişkin şunları yazdı:

“1. İlk olarak Türk askerinin yüzde 75’nin çekilmesi, yüzde 25’inin ise UNFICYP gözetiminde 18 ay içerisinde çekilmesi.

2. Ardından güvenliğin, BM Güvenlik Konseyi’ne bağlı olacak uluslararası jandarma (Türkiye, İngiltere ve Yunanistan)  gücü tarafından, 7 yıl süreyle üstlenilmesi.

Kıbrıs Rum tarafı, Türk askerinin çekilmesi için verilen 18 aylık sürenin Kıbrıslı Türklerin Federal Kıbrıs çerçevesinde güvenliklerini sağlamlaştırmak için yeterli olacağını düşünüyor.”

Gazete, jandarma gücünün hangi koşullarda harekete geçebileceğine ilişkin oluşan soru işaretlerinin giderilmesi konusunda ise Rum yönetiminin, “iki toplumun da temsil edileceği (rakam belli değil) ve jandarma gücünün harekete geçirilmesini görüşüp bu talebi BM’ye iletecek bir Ulusal Güvenlik Konseyi kurulması önerisi üzerinde çalıştığını” savundu.

Haberde, bu önerinin şu ana kadar Akıncı tarafından reddedilmekte olduğu iddiasında da bulunuldu.

GÜZELYURT KONUSUNDA PERDE GERİSİ

Gazete, Güzelyurt (Morfu) bölgesinin geri iadesine ilişkin de yoğun kulis faaliyetlerinin gerçekleşmekte olduğunu, Kıbrıs Türk tarafının “Morfu’nun Kıbrıs Rum idaresi altında verilmesi ancak göçmenlerin geri dönüşünde Kıbrıs Türk devletçiği altındaki bölgelere geri dönüş kriterlerinin geçerli olması” şeklindeki düşüncesinin oluşmakta olduğunu öne sürdü.

Bu önerinin Kıbrıs Rum tarafı için “faydasız hediye” anlamına geleceğini ve Milliyet gazetesindeki haberin de bu çerçevede ele alınması gerektiğini iddia eden gazete, Milliyet gazetesinin, haberinde, “mevcut kriterler çerçevesinde, yaşlı kişiler hariç yalnızca beş bin Kıbrıslı Rum’un geri dönebileceğini yazdığını” aktardı.

HRİSTODULİDİS: “MİLLİYET’İN YAYINI GERÇEKLERİ YANSITMIYOR”

Öte yandan Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Milliyet gazetesinin haberinin gerçekleri yansıtmadığını iddia etti.

Habere göre, gazetenin haberine ilişkin bir soruya Hristodulidis: “özellikle son dönemde, gerçekleri yansıtmamakla kalmayıp başka amaçlara hizmet etmen yayınların günlük olarak yayınlanmakta olduğu” yanıtını verdi.

Hristodulidis, Kıbrıs sorununun müzakere masasında çözüleceğini ve tüm çaba ve ciddiyetlerinin müzakerelere odaklanmış olduğunu sözlerine ekledi.