Simerini, “OEV Başkanı’nın İşgal Bölgelerindeki Konuşması... Kıbrıs Türkiye’nin Hong Kong’u Olabilir... Kıbrıs Hong Kong Tipi Sömürge” başlığıyla birinci sayfasından duyurduğu haberinde, Mihailidis’in geçtiğimiz hafta Merit Lefkoşa Otel’de düzenlenen ve çözüm arayışında iş dünyasının rolünün tartışıldığı iki toplumlu panelde yaptığı konuşmayı Hürriyet’i kaynak göstererek aktardı.

Gazete, Mihailidis’in konuşmasının satır başlarını özetle şöyle aktardı:

“Mihailidis çözüm perspektifiyle birlikte Kıbrıs Rum yatırımcı çevresinde yaşanan ‘değişikliğe’ işaret etti ve ‘hepimiz akıllandık, çözümden söz ediyoruz’ dedi. Siyasi, bölgesel ve ekonomik parametrelere birlikte bakıldığında bizi bu sefer çözüme çok yaklaştıran bir işbirliği oluşuyor. Yatırımcılar olarak çözüm yönünde katalizör olmalıyız. Ciddi yatırımcılar olduğunda siyasiler daha ciddi olur. Siyasiler, ülke için daha iyisini yapma konusunda biraz baskı görür.

Son üç yıldır Kıbrıs’ı ekonomik kriz sardı.  Bu durum hepimizi akıllandırdı. Bugünkü durum, zaman mevhumu ve her iki taraftaki liderler iki tarafı daha da yakınlaştırdı. Bölgemizde gözlemlenmekte olan karışıklık ve doğal gaz keşfi çözüm bulunması yönünde baskı yapan unsurlardır.  Bu unsurlar, AB’ye üyelik arzusuyla birlikte Türkiye’nin adanın yeniden birleşmesi için çalışma arzusunu güçlendirdi.

Yeniden birleşmiş bir ada, işleyebilir bir çözüm olması şartıyla Türkiye açısından çok elverişli olacak. Kulağa biraz abartı gelebilir ama, Çin için Hong Kong neyse Kıbrıs da Türkiye için o olabilir…

Annan planına Kıbrıslı Rumlar hayır, Kıbrıslı Türkler evet oyu vermişti. Şimdi adanın iki tarafında da Kıbrıslıların çoğunluğu (çözüm?) istiyor ancak Rum tarafının güvenlik yönüyle ilgili endişeleri var. Uzun soluklu, işleyebilir bir çözüm istiyoruz; 1960’a dönmemiz söz konusu değil.

Kıbrıs’ın ne Türkiye’den, ne Yunanistan’dan, ne de İngiltere’den hiçbir devlet garantisi olmamalı. AB de garantör olarak işleyebilir.

Kilise’nin Kıbrıs Rum siyasi yaşamında önemli ağırlığı vardır ve gerçekte, 2004’teki ‘hayır kampına’ önderlik eden unsur Kilise’dir. Ancak artık çözüme engel değil; barış için çalışacak, çözüm ışığı altında sorun olmayacak.”

Gazete, Mihailidis’in yukarıdaki sözlerinin EDEK’in sert tepkisini çektiğini ve yayımladığı açıklamayla “Ciddi yatırımcılardan ciddi ve ölçülü açıklama beklenir; partizan propaganda ve propaganda değirmeninde haddini aşan açıklamalar değil”  ifadesini kullandığını yazdı.

Habere göre EDEK, Mihailidis’in “Kıbrıs’ın Türkiye’nin Hong Kong’u olabileceği” söylemini ise şu sözlerle eleştirdi:

“Türkiye’nin çözüm arzusunu ve görmediği, okumadığı ve bilmediği çözümden sonra yaşanacak ekonomik patlamayı bu zihniyetle yorumluyorsa, ekonomiden bi haber, gülünç bir analizdir. Bu Anastasiadis’in ‘bir çözümle Kıbrıs’ın GSYİH’si 20 yılda 2’ye katlanacak’ sözünden çok daha gülünçtür…”