Haberlerde sondaj gemsisini Türk korvetinin izlediği iddia edilirken, “Türk tarafından herhangi bir tacizin olmamasını” öne çıkardılar.

Fileleftheros gazetesi “Sondaj Türk  Merceği Altında Başlıyor… Korvet 9’ıuncu Parsele Kadar Sondaj Gemisine ‘Eşlik Ediyordu’ ”  başlıklarıyla verdiği haberinde, sondaj yapacağı noktaya varan sondaj gemisinin demir attığını ve sabitleme sistemini düzenlediğini yazdı.

Gazete geminin Türk savaş gemisi “eşliğinde” sondaj noktasına vardığını ve bunu Türkiye Genel Kurmaylığının, Kıbrıs’ın güneyinde kendi yetki alanına giren deniz bölgelerinin ihlal edildiği şekildeki duyurusunun takip ettiğini aktaran gazete, Türk savaş gemisinin sondaj gemisini yaklaşık 7 deniz mili mesafeden takip ettiğini iddia etti.

Gazete takip yaptığı iddia edilen korvetin “TCG Bafra/F505” olduğunu ve bunun son yıllarda bölgedeki gemi tacizleri olaylarına karıştığını da öne sürdü.

Sondaj gemisinin Mozambik’ten Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”ine kadar 17 bin km mesafe katederek önceden programlandığı gibi dün tam 16.00’da sondaj noktasına ulaştığını yazan gazete, iki ay süren yolculuk boyunca sadece bir yakıt ikmali yapıldığını belirtti.

Sondaj gemisinin sondaj noktasına yaklaşması sürecinde olası Türk kışkırtmalarının takip edilmesi ve göğüslenmesi için önlemler alındığını aktaran gazete, Türk savaş gemisinin bölgedeki varlığı hissedilse de herhangi bir tacizde bulunulmadığını kaydetti.

Gazete bölgede Suriye ve Irak’taki durum ve operasyonlardan dolayı Amerika ve diğer ülkelerin gemilerinin de bulunduğunu, ancak bunlardan bazılarının sondaj gemisinin varışına kayıtsız kalmadığını yazdı.

Habere göre sondaj noktası 9’uncu parselin kuzeydoğu kısmında ve Limasol Limanı’ndan yaklaşık 95 km ve Larnaka Limanı’ndan 100 km mesafede bulunuyor.

Sondajlar prosedürünün en az 24 saat içerisinde başlamasının beklendiğini aktaran gazete, ilk sondajın yaklaşık 52 gün süreceğini belirterek, sondaj gemisinin Aralık ayının ilk günlerine kadar söz konusu noktada kalmasının beklendiğini aktardı.

TACİZLERİN OLMAMASINDA BM GENEL KURUL ÇALIŞMALARI VE ANASTASİADİS’İN GİRİŞİMLERİNİN ETKİLİ OLDUĞU İDDİA EDİLDİ

BAN VE KERRY’YE TELKİNLER

Politis gazetesi ise “Matkap Suya Giriyor… SAIPEM’in MEB’de Demir Atması Sırasında Herhangi Bir Taciz Olmadı” başlıklarıyla verdiği haberinde, Rum Hükümet yetkililerinin sondaj gemisi SAIPEM 10000’in Güney Kıbrıs açıklarına 9’uncu parsele normal bir şekilde demirledikten sonra rahat bir nefes aldıklarını belirtti.

Son günlerde Türk tarafında endişeye yaratacak bir hareketlilik olmamasına rağmen, yetkili makamların gerilime sebep olabilecek ve ilk sondajı yapacak geminin geliş programını bozabilecek bir kışkırtma yaşanabileceği korkusuyla kesintisiz hareketlilik ve koordinasyon içerisinde olduğunu kaydeden gazete, yetkililerin söylediğine göre bölgedeki tüm gemilerin Rum Yönetimi’nin 9’uncu parseldeki sondaj çalışmalarının normal bir şekilde yapılması için “bağladığı” 1.800 kilometrekarelik bölgeye tam bir saygı duyduğunu aktardı.

Gazete öte yandan edindiği bilgilere göre Rum Hükümeti’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”indeki önceki faaliyetlerinde kaydedilen Türk savaş gemilerince tacizlerin olmaması, ayrıca Türk yetkililerin kışkırtıcı açıklamalarda bulunmamalarına New York’taki BM Genel Kurul çalışmalarının katkıda bulunduğunu düşüncesinde olduğunu iddia etti.

Habere göre aynı kaynaklar, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in gerek ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, gerekse BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a, son iki gün içerisine yaptığı görüşmelerde, geminin sözde “MEB”e yaklaşması konusunda bilgiler verdiğinden söz etti. Ayrıca, Anastasiadis, söylendiği üzere, Amerikan Hükümeti ve uluslar arası örgütün, sondaj başlangıç sürecinde Türk ihlallerinin önlenmesi amacıyla harekete geçmeleri için onlara telkinlerde de bulundu.

Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynakların sondaj gemisinin demir atma işleminin akşamüzeri 17.00’a doğru tamamlandığını aktaran gazete, sondaj hazırlıklarının derhal başladığını ve ekipmanın bugün ya da en geç yarın Onasagoras’ın sularına girmesinin beklediğini belirtti.

Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis’in açıklamalarına göre sondajın, her şey yolunda giderse 80 güne tamamlanacağını ve hemen ardından aynı matkapla ENI-KOGAS konsorsiyumunun bir sonraki sondajının başlayacağını kaydeden gazete, 50-60 günlük çalışmanın tamamlanmasıyla, resmi bilgilendirme için ilk ön neticelerin çıkmış olacağının  hesaplandığını belirtti.

Gazete sonuç olarak Enerji Bakanlığı’nın, Kasım ayı ortalarında, istifade edilebilir rezervlerin olup olmadığı ve rezervlerin boyutu konusunda bilgi sahibi olabileceği değerlendirmesinde bulundu.

2000 yılında yapılan ve ENI’ye ait olan Bahama bandıralı SAIPEM 10000’in 227,81 metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğinde olduğu bilgisini de veren gazete, en az dört sondaj gerçekleştirmek üzere 12-16 ay Güney Kıbrıs açıklarında kalacağını aktardı.

DOĞALGAZ İHRACATI 2022’DE

Öte yandan Alithia gazetesine göre Rum Hidrokarbon Şirketi Başkanı Tula Onufriu, bugünkü koşullar göz önünde bulundurulduğunda, Güney Kıbrıs’ın sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatına 2022 yılında başlayacağı değerlendirmesinde bulundu.

Rus Haber Ajansı ITAR-TASS’a konuşan Onufriu, Güney Kıbrıs’ın kendi doğalgaz rezervlerine sahip olan AB üye ülkesi olarak enerji güvenliğinin sağlanmasına katkıda bulunabileceğini ve Avrupa’yı beslemede uygun bir altyapıya sahip olarak bölgede enerji merkezi olabileceğini savundu.

Doğalgaz sıvılaştırma kara terminali oluşturulması konusuna da değinerek, bu projenin ticari olarak sürdürülebilir olması durumunda yapılabileceğini söyleyen Onufriu, yeni sondajlarla ilgili olarak, yeterli doğalgaz miktarının teyit edilmesi durumunda terminal planları temelinde hareket edeceklerini, aksi bir durumda ise var olan ihtimalleri yeniden inceleyeceklerini belirtti.