Haber: Pelin Yükselay
Uluslararası alanda yapılan çalışmaları ve Türki devletlerle oluşturulan diyalogları da değerlendiren Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri, Milletvekili Erkut Şahali, atılan adımlar olduğunu ancak bunların yetersiz kaldığını belirtti.
“Bize dünya liderleri ile göz göze gelmekten daha fazlası lazım”
Şahali şöyle devam etti:
“İslam İş birliği Teşkilatı’nda gözlemci statüsündeydik, Ersin Tatar göreve geldi, hala aynı statüdeyiz bir değişiklik olmadı. Dış temaslar yapıyoruz evet ama bu bizden mi kaynaklanıyor yoksa Türkiye’nin o ülkelerde iyi ilişkilerinden mi kaynaklanıyor bunu da bilemiyoruz. Türkmenistan’da toplantı vardı, davet edilmedik. Kırgızistan’da toplantı vardı davet edildik. Bir dedikodu çıkmıştı o dönem, ‘Türkiye Kırgızistan’ın borcunu sildi, ondan toplantıya davet edildik’ diye. Bu gerçek mi değil mi bilmiyoruz ama sonrasındaki Macaristan zirvesine de davet edilmedik. Sayın Tatar, katıldığı bir programda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile arasında sıcak samimi göz temasları olduğunu ifade etti. Aliyev gözü ile sempatisini ifade etmiş, bunu anlattı ersin bey. Bu önemli ancak yeterli değil, bize fazlası lazım. Türki devletlerin Güney Kıbrıs’ta elçilik açması bizi zor bir durumla karşı karşıya bıraktı. Evet dış ülkelerle ilişkilerimizin olması önemli ama bunu bir çözümün yerine koymak adil bir mukayese değildir, dengeli değildir. Kıbrıslı Türkleri dünya ile buluşturacak şey ada üzerindeki problemi ortadan kaldırmaktır. Bunun yolu da resmi müzakerelerden geçer.”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri… “Halk kararını verdi”
Ekim ayında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili de konuşan Şahali, sokakta bir sessizlik olduğunu belirterek, bunun sebebinin halkın kararını çoktan vermiş olması olduğunu kaydetti.
Özellikle mülkiyet konusunda halkın çok tedirgin olduğunu belirten Şahali, “Mülkiyet meselesinde içine düşürüldüğümüz kaygı verici duruma bakarak halkın seçim konusunda kararını verdiğini ve sandıkların kurulmasını beklediğini söyleyebiliriz. 5 yılda müzakere olmadığı için uluslararası alanda elde ettiğimiz kazanımların eksilmeye ve aşınmaya başladığı gün gibi ortada. 5 yıl önce Taşınmaz Mal Komisyonu tartışılmazken bugün Taşınmaz Mal Komisyonu tartışılıyor. Mülkiyette tutuklamalar, yargılamalar devam ediyor. 5 yılda geldiğimiz hal ortada. Bu konuların tartışılıyor oluşu tedirginlik verici. Maalesef geride kalan süre müzakere olmaması hali, Tatar’ın Hristodulis’in karşısına çıkıp hesap sormaması insanları bu duruma getirdi. Bu 5 yılda sesmi müzakere sürecine devam edilmeliydi. 5 yıl boyunca biz ne yazık ki dünyaya konuşmadık, dünya da bizim ne konuştuğumuzu merak etmedi” ifadelerini kullandı.
Mülkiyet konusu… “Sorun resmi müzakere masasında çözülür”
Mülkiyet konusuyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Şahali, şunları kaydetti:
“16-17 Temmuz’da New York’ta mülkiyet konusu gündeme gelir ama bir sonuç olmaz. Bu durum sayısız insanımız için bir gerilim sebebidir. Bu durumu aşmanın yolu Kıbrıslı Rumlara onların bize yaklaştığı gibi yaklaşmak da değildir. Bir masanın iki başını paylaşarak bu sorunu çözebilirsiniz. Mülkiyet bütünlüklü çözüm müzakerelerinde ana başlıktı. Orada bu konu tartışılmalı. Tek başına Taşınmaz Mal Komisyonu da tüm mülkiyet sorununu çözmez. Mülkiyet meselesi ancak ve ancak bütünlüklü bir çözümle çözümlenebilir. Sorunun bireyler üzerinden çözümlenmesi imkânsız. Rum muhataplarımıza derhal resmi müzakerelerin başlaması için çağrı yapmalıyız. Masayı kurarak, anlaşamadığımız her konuda müzakere ederek gerilimden kaçınmamız gerekiyor.”




