Haber: Pelin Yükselay
Et fiyatlarının yüksek oluşu uzun zamandır gündem olmaya devam ederken, fiyatlar konusunda herhangi bir iyileştirme yapılabilmiş değil.
Üretici ile kasap kavga ederken ezilen ise vatandaş oluyor.
Gündem Kıbrıs Gazetesi’ne konuşan vatandaşlar, fiyatların yüksekliği karşısında evlerine et alamadıklarını belirtirken bu soruna ivedilikle çözüm istiyor.
“Eskiden her hafta sonu mangal yakardık, şimdi ise eti tadımlık alıyoruz maksat yemeğin içinde tadı çıksın” diyen vatandaşlar, oluşan pahalılık karşısında çaresiz olduklarını belirtiyor.
Vatandaşlar ne dedi?
Şefik Sönmez: Ben Dipkarpazlıyım, köylüyüm. Kendimi bildim bileli hayvancılık yaparım. Kendi kuzumu yetiştirir satar paramı kazanırım, kendi kuzumu keser soframa koyarım. Ben canlı kuzumun kilosunu kasaba 300 liradan satıyorum. Kasaplarda fiyatlar binlere çıkıyor. Hayvancı aslında kasaba çalışıyor, onları zengin ediyoruz. Biz ucuz veriyoruz, kasaplar da daha makul fiyatlara vermeli ki halk yiyebilsin ama olmuyor. Yıllardır bu konuda düzen yok, sistem yok. Bugün de Lefkoşa’ya kızımı ziyarete geldik, gelmişken de çarşıya çıkalım dedik. Pahalılık çok fazla. Vitrinlere baktık, fiyat sorduk bir şey alamadan yürüdük.
Ayşe Emir: Ben şu an ayda bir et alıyorum eskiden ise her hafta sonu ailece toplanır mangal yakardık. Bu zamanda o hafta sonu toplanmaları sadece anı olarak kaldı. Evde 5 kişiyiz, 1 kilo yemeklik et alıyorum, pişince bir avuç kalıyor. Ancak yemeklere tadımlık olarak koyabiliyoruz maksat et tadı almak. Eskisi gibi değil, sadece et değil hiçbir şey. Fiyatlar çok pahalı.
Durmuş Cebni: Bu zamanda et alabilmek mümkün mü? Fiyatlar çok yüksek, maaşımız belli. Ayda bir alırsak öpüp de alnımıza koyuyoruz. Bayramdan bayrama ancak alabiliyoruz. Et fiyatlarının bir an önce düşürülmesi lazım. Çocuklar için temel besin ögesi ama biz kapımızdan içeriye koyamıyoruz.
Tahir Kurt: Et fiyatları çok ama çok yüksek. Bu pahalılıkla ve bu alım gücüyle vatandaşlar et alamıyor. Ayda bir ancak, hatta onu bile alamayanlar var. Artık istediği gibi et alıp yiyebilen kesim halkın neredeyse yüzde 10’u. Geri kalan kısmı etle buluşamıyor.
Mehmetali Falhan: Gençlik zamanımda benim kendi hayvanlarım vardı. Bol bol kestik, pişirip yedik. Şu an sağlık nedenlerimden dolayı kırmızı et tüketemiyorum ama gözlemlediğim kadarı ile et fiyatları çok yüksek. Şu an rahat bir şekilde evine et alabilen ve yiyen varsa da ben çok kısa bir zaman sonra bunun da ortadan kalkacağına inanıyorum. Fiyatlar daha da yükselecek ve kimse et yiyemeyecek. Kasaplar canlı hayvanı kilosu 300’den alıyor, et şişin kilosunu 900 TL’den satıyor. Kasaplar bu şekilde kar koymaya devam ettiği ve bunun önüne geçilmediği sürece fiyatlar daha da artacak. Bu yeni oluşan bir durumda değil. Dediğim gibi ben eski hayvancıyım, böyle geldi böyle gider. Kasaplar her daim kazanan, üretici ise her daim ezilen kesim oldu.
Mehmet Emrah Erden: Ben etimi Güney Kıbrıs’tan alıyorum. Asgari ücret kazanan kesim için KKTC’de bu fiyatlarla et alabilmek çok zor hatta çoğu zaman mümkün bile değil. Eskiden fiyatlara pahalı derdik ancak şu an pahalıdan da öte uçuk. Dar gelirli kesim evine et alamıyor.
Latif Baştürk: Eskiden evime ayda 5-6 kez et alırdım ancak şu an 1’i bile kılı kırk yararak alabiliyorum. Et fiyatları çok yüksek ve ben bu fiyatların düşeceğine inanmıyorum. Bu hükümet başta olduğu sürece bu durum hiçbir zaman düzelmez. Yapacak bir şey de yok, günden güne kötüye gidiyoruz. Gençlerimizin hepsi işsiz.