İstanbul Çavuşbaşı Kasrı Beykoz'da gerçekleştirilen ödül törenine seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Meclis Basın Bürosu’nun açıklamasına göre gecede ayrıca ’Sosyal Sorumluluk ve Otizm Farkındalığı’’ temalı ödüller de sahiplerini buldu.
Törende konuşan Meclis Başkanı Zorlu Töre, Kıbrıs’ta Barış Harekatı’na kadar gelen tarihsel süreci anlatarak, uzun pazarlıkların ardından Kıbrıs’a ilk olarak Türk Kuvvetleri Alayı’nın geldiğini bunun da kendilerinde moral motivasyonu artırdığını söyledi.
Kıbrıslı Rumların adada hiçbir zaman huzur vermediğini belirten Başkan Töre, Rumların Kanlı Noel saldırılarını anımsatarak 1974’e kadar birçok Türk’ün katledildiğini ve halen bulunamayan kayıpları olduğunu ifade etti.
Töre, hiç kimsenin Türk dünyasını aldatmaya kalkmaması gerektiğini vurgulayarak, egemenlikten ve istiklalden asla vazgeçmeyeceklerini, emperyalist ve sömürgecilere aldanmayacaklarını ve Türk dünyasının da aldanmamasını istedi.
“Kıbrıs’ta barış olsun diye egemenliğimizden ve topraklarımızdan mı vazgeçeceğiz?” diyen Töre, KKTC’den asla vazgeçilmeyeceğini, milli devlete sahip çıkarak yola devam edileceğini, emanetlere asla leke sürülmeyeceğini bir kez daha yineledi.
Emperyalist güçlerin Kıbrıs’tan Türk askerinin çekilmesi ve Doğu Akdeniz’de Türk tarafının sismik araştırma yapmaması yönünde çağrıları olduğunu dile getiren Töre, Anavatan ile gönül birliği içerisinde adadaki hak ve menfaatlerin daima korunacağını kaydetti.
İsrail’de yaşanan katliama da değinen Töre, İsrail'in Gazze'deki sivillere yönelik saldırılarını "devlet terörü" olarak nitelendirerek, uluslararası toplumun bir yolunu bulup İsrail'in işlediği vahşetleri durdurmasını istedi.
Başkan Töre konuşmasına şöyle devam etti;
“Sivil insanları katlediyorlar. Çocukları, hamile kadınları katlediyorlar ve hastaneleri vuruyorlar, binaları yıkıyorlar. Hastanelerin içinde ölüm kusuyorlar. İsrail, bugün resmen savaş suçu işliyor. Nerede insan hakları mahkemeleri? Nerede BM? Nerede AB? Uluslararası kuruluşlar nerede? Hepsi İsrail'in barbarlık ötesi vahşetini izliyor."
Töre, İsrail'in Gazze'de yaptığı vahşet sonrasındaki tutumlarından dolayı BM Güvenlik Konseyinin inandırıcılığını yitirdiğini ifade ederek, artık Filistin konusunda çözümü, BM Güvenlik Konseyi ve AB dışında aramak gerektiğini kaydetti.
Bu çağrıları yapan kesimlerin Gazze’de işlenen cinayete, seyirci kaldığını kaydeden Töre, Kıbrıs Türkü’nün tarihte maruz kaldığı saldırılar karşısında da uluslararası camianın etkisiz ve sessiz kaldığını anımsattı.
Tek güvencelerinin Anavatan Türkiye ve Türk ordusu olduğuna dikkat çeken Töre, Kıbrıs davasının sadece Kıbrıslı Türklerin değil bütün Türk dünyasının davası olduğunu ve herkesin sahip çıkması gerektiğin söyledi.
Töre, “Ecdadımıza, milli ve manevi değerlere sahip çıkmak zorundayız. Eğer bunları yaparsak bizi hiçbir zaman aldatamayacaklar” dedi.