Karakuş'un köşe yazısı...

Ülkenin bazı güçlerinin  suç işlemekte kullanması, toplum olarak çok büyük bir  sorun ile karşı karşıya kaldığımızın resimdir.  Bu durum, hukukun üstünlüğünün zayıflamasına, adalet duygusunun yıpranmaya  uğramasına ve toplumun genel güvenliğinin tehlikeye girmesine neden olmaya başladı bile. Tam olarak son günlerde bunları yaşıyoruz. Her an , her yerden birilerinin işledikleri suçların artık gün yüzüne çıktığına tanıklık ediyoruz. “NELER OLUYOR BİZE” sorusu çok basit görünse de , yarattığı travmalar küçümsenecek gibi değil. 

Bu ülkenin, suç yükünün ağırlığını taşıyamayacak kadar büyük bir mesele olduğu gerçeğiyle yüzleşmek, sadece   halkı mı bu kadar endişelendiriyor. Suçun artması, güvenlik endişelerini artırırken, adalet duygusunu sarsıyorken ve toplumsal huzuru tehdit ediyorken , neden hala ciddi önlem ve caydırcı cezalar gelmiyor? Hukukun önünde olan yasayı uygulamakta olduğunu biliyoruz. 

Yasa ne diyorsa onun hükmünü vermekte mükelleftir. Asıl sorun şu suça göre TEMİNATLARIN hala ayrılmamış olmasıdır. Birilerinin artık ekmek çalan ile devleti çalan arasındaki farkı gör etlidir. Birileri hırsızlık ile cinayet arasındaki farkı da görüp, ona göre hüküm vermelidir. Zehirleniyoruz birilerinin gücünü kullanarak etrafa yaydıkları zehir ile halkın hayatları, gelecekleri yok olup gidiyor. 

Toplumsal çatışmalar, huzursuzluk ve belirsizlik, işlenen suçların her geçen gün çoğalması endişesi ile çalışmaya çalışan, eğitim almaya çalışan, sağlık hizmeti vermeyen çalışan, ve bunun gibi bir çok iş dalında endişe ve kaygılar hızla artıyor. Toplumda artan gerginlik, hiç birinizi rahatsız etmiyor mu sayın yetkililer? Nasıl bir yere doğru sürüklendiğimiz sizleri hiç endişeye sokmuyor mu? Hapse atarak sorunlardan kurtulmak bir çözüm değildir. Olmaması gereken tüm her şeyi, tekrarları ile yaşıyoruz. 

Her an karşımıza çıkan haberler ile sarsılmaya devam ediyoruz. Endişelerimiz kat kat artıyor. Yatırımlarımızı donduruyor, eğitime acabalar ile bakıyoruz. Sağlık keza tamamen sorgulanma aşamasına geldi. Kimin aslında o bildiğimiz kişiler OLMADIĞINA daha ne karar tanıklık edeceğiz. Kaygı ve endişe ile ülkenin yok oluşuna , birilerin yıllarca yiyerek , yıllarca sahtelikle rant elde ettiğini, kimin gerçekte ne olduğunu bilmeyerek  yaşamaya çalışıyoruz. Nasıl bir gelecek ile karşı karşıla kaldığımızı anlamayanımız kaldı  mı? 

 Suç oranları nüfusu aşma durumuna geldi. Kimin , nereden  hangi suç ile patlayacağı artık belli değil. Ekmeği çalan göz önüne atılıyor da işte , güç istismarları kolay kolay açığa çıkarmıyor. Çıkınca da giden gitmiş oluyor. Adalet er yada geç tecelli eder sözü her zaman umut verici olmuştur ama Türk filmlerinde. Bu ülke kaşık ile , kepçe ile, dozer ile yenile yenile geleceğe kalmamış duruma geldi. Ülke halkının dışında her türlü mensuplara ait insanları barındırıyor. Suç ve suçluların sonu asla gelmeyecek gibi sanki. Umudunu kesme ülkenden diyecek olanlara da , diyoruz ki umut edecek , tutulacak ne kaldı bize de söyleyiniz. 


Bazı ülkeler gelişme konusunda, tüm gücü ile çalışıyorken. Bazı ülkeler hayatta kalmak için gala savaşıyorken. Bazı ülkeler çağı yakalamayı bırakın çağ aylarken. Bizler ne yazık ki, kendi içimizdeki çürüğün mücadelesini yapamıyoruz. Haklarımızı korumak için konuşmaktan bile korkuyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu , her tülü olmsuzluğa  sadece yorum yapmakla yetiniyoruz. Değişimi, dönüşümü ve yeniliği hep red ediyoruz. Bize dokunmayanın , azılı bir katil olmasına bile seyirci kalabiliyoruz. Kimi zaman görmezden gelip, kimi zaman karışmamayı tercih ettik. 


BALIK KOKALI ÇOK OLDU DA 

ONU ÇÖPE ATACAK ELLER HEP BAŞKA ŞEYLERE İZMA ATTI….


KARAKUŞ