Cumhuriyet Genel Kurulu’nda yükseköğretim, YÖDAK ve DAÜ de konuşuldu.

Akpınar

Genel Kurulda söz alan Demokrat Parti Girne Milletvekili Serhat Akpınar, yükseköğretimle ilgili konuştu.

Hazırladığı Yükseköğretim Yasası Değişiklik Önerisi’ni bir yıl önce Meclis’e sunduğunu anımsatan Akpınar, yeniden ivedilik başvurusunda bulunmayı düşündüklerini ifade etti.

Yükseköğretim yasasında tadilat yapılması gerektiğini, bu alanda yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu paydaşların da dile getirildiğini ifade eden Akpınar, hazırladığı düzenlemede temel işlevi denetim olan YÖDAK için de önerileri olduğunu söyledi.

Meclis'in yarın toplanması bekleniyor Meclis'in yarın toplanması bekleniyor

YÖDAK’ın doğru çalışmasının üniversiteler kadar ülkeyi de olumlu etkileyeceğini belirten Akpınar, YÖDAK’daki “diplomasız” ve “zenginleşen”  şahsın ülke yükseköğretim tarihinde “kara bir leke” olduğunu belirtti.

Yükseköğretimde kanaat önderliği yapamayan YÖDAK’ın neden olduğu karanlığın birçok sektörde hissedildiğini belirten Akpınar, “Yükseköğretim alanı tüm izolasyonlara rağmen KKTC’nin varlık mucizedir” dedi.

Akpınar, YÖDAK üyesi ile ifade ettiği “haksız kazancın” maaş olduğunu söyleyerek, konuşmasında, “YÖDAK siyasetin gölgesinde olmamalı” demek istediğini bu konuda yanlış anlaşılmış olabileceğini belirtti.

Akansoy

CTP milletvekili Asım Akansoy, Genel Kurul’daki konuşmasında son siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Akansoy, Meclis’teki yazılı soruların bir süre sonra sözlü soruya dönüştüğünü anımsatarak elindeki listede 5 Ocak 2022 tarihinden itibaren yanıtlanmamış sorular olduğunu söyledi.

Kıbrıs konusunda konuşan, bunun CTP için hayati bir konu olduğunu belirten Akansoy, adanın kuzeyinde de güneyinde de güvensizlik ve potansiyel gerilimin sürekli öne çıktığını belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar'ın temaslarına da değinen Akansoy, tarafların temkinli bir tutum içinde olduğunu, bunu önemli ve dikkate değer bulduklarını ifade etti.

Kıbrıs sorunun 11 Şubat 2014 ortak açıklama temelinde, ilgili BM kararları, 2006-2017 varılan mutabakatlar, Guterres belgesi çevresinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Akansoy,” Zemin budur. Sayın Tatar, karar vermelidir, çözüm istiyor mu, istemiyor mu?” ifadelerine yer verdi.

Ankara hükümetine de seslenen Akansoy, onların da bu konuda “özeleştiri veya değerlendirme” yapması gerektiğini belirterek, gelişigüzel bir müzakere sürecini CTP’nin de uygun bulmadığını belirtti.

Siyasi eşitlik konusuna da değinen Akansoy,  BM Güvenlik Konseyi kararlarında siyasi eşitliğin zaten olacağının ortaya konduğunu, dünyanın Kıbrıs’ta ayrılıkçılığı kabul etmeyeceğinin aşikar olduğunu vurguladı.

Akansoy, “Ne istiyoruz, bunun tanımlanması gerek. Yeni süreçte hepimize düşen görev Cuellar’a yardım etmektir” diye konuştu.

Kıbrıs sorununun Meclis’te de konuşulması gerektiğini kaydeden Akansoy, “Meclis bu ülkenin, toplumun siyasi iradesidir. Kıbrıs konusu dahil, sorunların üzerine birlikte gidemezsek bir yere varamayacağız” dedi.