Saat 9.30’da saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan anma törenine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, bakanlar ile bazı milletvekilleri ve diğer siyasi, askeri yetkililer de katıldı.

Törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçiliği adına Hukuk Müşaviri Elif Süzer ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına Piyade Yüzbaşı Osman Çağlayan birer konuşma yaptı.

Tören, konuşmaların ardından Lefkoşa Türk Maarif Koleji’nin sunduğu oratoryo ile sona erdi.

-Tatar

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, anma töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti’nde olduğu gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 85’inci yıl dönümünde Atatürk’ün rahmet, sevgi ve özlemle anıldığını ifade etti.

Atatürk’ün yok edilmek istenen bir ulusu ayağa kaldıran, düşmanları bozguna uğratarak bir Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlayan büyük bir komutan ve devlet adamı olduğunu anlatan Tatar, Kıbrıs Türk halkının Atatürk’ün İlke ve İnkılaplarını kendine rehber edinmesinin onun düşüncelerine ve aydınlık ruhuna duyduğu büyük saygının bir göstergesi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Atatürk’ün düşünceleri doğrultusunda, bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi verilmekte olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

“Atatürk’ün fikirleri ve aydınlık yolunda yürümeye devam ederken, bugün, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte verdiğimiz mücadelemiz aslında onun bize bıraktığı bir vasiyetin gereğidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatmak, güçlendirmek ve Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte bu coğrafyada milli değerlerimizi, varlığımızı, bekamızı ve milli davamızı yüceltmek bizim ona olan görevimizdir”.

“Bugün, burada onu Atatürk’ü özlemle anarken, onun vasiyetini her zaman yükseltmeye söz verdik ve bundan asla taviz vermeyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta federal temelde bir anlaşmaya varılmasına yönelik hala uluslararası baskılar olduğuna işaret ederek, “Kıbrıs Türk halkının Türkiye Cumhuriyeti ile bağlarının kopartılmasına ve Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan’da ulusal menfaatlerinin yıpratılmasına yol açacak ileriki süreçlerde baskıya boyun eğmeyeceklerini” vurguladı.

Tatar, “Atatürk’ü, sevgiyle, saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhu Şad Olsun” diyerek konuşmasını tamamladı.

- Çavuşoğlu

Törendeki konuşmasında Milli Eğitim Bakan Nazım Çavuşoğlu, “Biz büyük Türk ulusunun bir parçası olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her zaman Atatürkçü düşüncenin ve yaşam tarzının temsilcisi olduk, onun İlke ve İnkılaplarının uygulayıcısı, bekçisi ve savunucusu olduk. Gösterdiği yolun mücahidi olduk.” dedi.

“Bugün bu duygularla ve düşüncelerle öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle birlikte Ata’mızı anıyoruz” diyen Bakan Çavuşoğlu, "Atatürk’ün geleceğimizi emanet ettiği öğretmenlerimiz ve genç nesillerle,  Türk milletine hizmet vermeye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni daha da kalkındırmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Atatürk’ün İlke ve İnkılaplarını benimsemiş olan halkın bir üyesi olmaktan dolayı gururluyuz ” diyen Çavuşoğlu, “Atatürkçü olmak Türk milletini dünya medeniyetler seviyesine çıkarmak için çalışmaktır, Dünya’da Türk milletine ihtiyaç duyan tüm insanlığa hizmet etmektir, daha güçlü bir Türkiye, daha güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve medeniyetler seviyesinde aydınlık bir nesil yetiştirmektir. Biz, eğitim camiası olarak, öğretmenlerimizle bu görevdeyiz ve bu görevi en iyi şekilde yapmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, Ne Mutlu Türk’üm diyorum ve Ata’mızı bir kez daha minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhu şâd olsun” diye konuştu.

- Süzer

Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçiliği adına Hukuk Müşaviri Elif Süzer, “Atatürk’ün ebediyete intikalinin 85’inci yıl dönümünde Aziz Ata’mızı büyük bir özlem, sevgi ve saygıyla anmak için bir araya geldik” diyerek, “Gümümüzde artık biliyoruz ki 10 Kasımlar Ata’mızı anma günü olmasının yanında, aynı zamanda onun 57 yıllık hayatını, mücadelesini ve milletimize kazandırdıklarını ve kazandırmak istediklerini doğru anlama günüdür” dedi.

Süzer, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu ve İlk Cumhurbaşkanı olan Atatürk’ün yaptıklarıyla, konuşmalarıyla ve davranışlarıyla sadece Türk milletine değil, tüm dünya milletine örnek olmuş bir lider olduğunu ifade ederek, Atatürk’ün çağdaşlığın, bilimselliğin ve gelişmenin öncüsü bir lider olduğunu belirtti.

Süzer, Atatürk’ün yenilikçi ve ileri görüşlü bir lider olmasının yanında aynı zamanda büyük bir komutan olduğunu, Atatürk’ün milleti uğruna her daim mücadele ettiğini ve her mücadeleden zaferle çıktığını ifade etti.

Atatürk’ün her vesileyle dünyada barışın önemini vurgulamış bir lider olduğunu belirten Süzer, dünyada artan savaşlar ve çatışmalar yaşanırken Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesine olan inancın daha da arttığını ve bu ilke doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin, geçmişte olduğu gibi, bugün de mazlum ülkelerin yanında oluşunun ve barıştan yana olan tavrının tüm dünyada takdir topladığını söyledi.

Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk’ün pek çok devrim gerçekleştirerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya ülkeleri arasında saygın bir yere gelmesini sağladığını işaret eden Süzer, Atatürk’ün kadınlara ve kadınların haklarına büyük önem atfettiğinden bahsederek, genç bir Türk kadını olarak Atatürk’e olan minnetini ifade etti.

-Çağlayan

Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına Piyade Yüzbaşı Osman Çağlayan, "dünya devletlerinin çağın en büyük devlet adamı, kudretli bir komutan ve asker olarak kabul ettiği eşsiz lider, asil Türk milletinin yüce atası, ordumuzun ebedi başkomutanı, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılarak ebediyete intikal edişinin 85’üncü yıl dönümünde kendisini büyük bir özlem, saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz” dedi.

“Bugün tüm Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Türk milleti bir sükût içinde onu sevgi ve saygı ile anmaktadır” diyen Piyade Yüzbaşı Çağlayan, Atatürk’ün ürettiği ve bıraktığı eserlerle varlığını sürdürmeye devam ettiğini söyledi.

 “Dünya tarihi, çağlar boyunca, üstün nitelikli askerlerin ve yüksek nitelikli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir” diyen Çağlayan, “Fakat askerlik ve devlet adamlığı, nitelik ve yeteneğini, bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış olan pek az örnek insanın varlığından söz eder. Atatürk, milli mücadelede, milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla, insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur” ifadelerini kullandı.

“Atatürk, Türk toplumu sadece çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil, bu çağdaşlaşmayı en kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve nihayet çağdaşlaşmaya engel olacak etkenleri cesaretle bertaraf ettiği için büyüktür” diyen Çağlayan, “Esasen, modern Türkiye’nin kurucusu sıfatını da işte bu büyüklüğüyle almaktadır” dedi.

“Atatürk’ün insanlık değerlerine içten ve büyük bir saygısı vardır” diyen Çağlayan, " ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ ilkesi; Atatürk için dünyamızda yaşayan bütün insanları birbirlerine daha çok yaklaştırmak, daha çok sevdirmek çabalarının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin “zamanın, ufkun ötesine” ulaştığını ifade eden Piyade Yüzbaşı Çağlayan, “Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak, yüreğimizde taşıdığımız vatan ve millet sevgisi, barış ve güvenliğin teminatı, caydırıcı gücümüz ve üstün disiplin anlayışımızla, görevimizin başında ve Asil Milletimizin emrindeyiz. Eşsiz, kahraman Büyük Önder Atatürk’e olan sevgimiz, saygımız ve minnetimiz her geçen gün artarak, sonsuza kadar sürecektir. Kurduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız. Onun aziz hatırası önünde bir kez daha saygı ile eğiliyoruz” dedi.