Haber: Pelin Yükselay
Vatandaşların ülkedeki en büyük sorunlarından birini gençlerin işsizlik oranı oluştururken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan en büyük beklenti gençlerin önünü açacak, bu ülkede kalmalarını sağlayacak bir çalışma politikası belirlenmesi.
Bunun yanında Asgari Ücretin belirlenme şeklini de eleştiren vatandaşlar, hayat pahalılığı oranının devlet memurlarına otomatik yansıtıldığı gibi, asgari ücrete de otomatik yansıtılması gerektiği görüşünde. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın bu konuda bir yasa önerisi sunmasını bekleyen vatandaşlar, artık Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nun ortadan kalkması gerektiğine inanıyor.
Engelli istihdamı da vatandaşın bir diğer önceliği…
Vatandaşlar ne dedi?
Mehtap Şaban: Ben Çalışma Bakanı olsaydım ilk işim gençlere dönük çalışmalar yapmak olurdu. Ülkemizde ne yazık ki çok işsiz gencimiz var ve bu yüzden güzelim ülkemizden göç etmek zorunda kalıyorlar. Ülkemizde çok üniversite mezunu var ancak ne yazık ki mezun oldukları alanda iş bulamıyorlar, başka başka hiç alakaları olmayan mesleklerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Gençlerin önünü açacak çalışma politikaları gerekiyor artık bizlere. Ben olsaydım ilk adım olarak işte tüm bu saydığım sebeplerden dolayı gençlerimizin önünü açacak, bu ülkede kalmalarını sağlayacak bir çalışma politikası belirlerdim. Bunun yanında her 6 ayda bir asgari ücret sancısı çekiyoruz. Hayat pahalılığı oranının asgari ücrete otomatik yansıyacağı bir yasa çalışması yapar ve bunu hayata geçirirdim. Asgari ücretli her 6 ayda bir stres çekiyor, geriliyor. Halbuki o hayat pahalılığı oranının asgari ücrete yansıması gerekiyor ve bunun masa toplanmadan, gerginlik yaratılmadan yapılması gerekiyor. Net olarak belirtirim ki benim ikinci adımım bu olurdu.
İsmet Kuyucu: Ben aslen Kıbrıslıyım ama Türkiye’de ikamet ediyorum. Bu sorunuza şöyle yanıt verebilirim, ben Çalışma Bakanı olsaydım çok ama çok şey yapardım. Bunu iki ülke için de söylüyorum. İlk adım gençlerimize iş imkânı sağlamak. Bu konuda devlet politikalarımız çok yetersiz. Çocuklarımız üniversiteyi bitiriyorlar, marketlerde çalışıyorlar. Hukuk bitirip avukat oluyorlar, Mühendislik Fakültesi’nden çıkıp mühendis oluyorlar ama iş imkânı kesinlikle yok. Gençlerimizin önünü açacak, bu ülkede kalmalarını sağlayacak bir çalışma politikası belirlenmesi şart. Bunun yanında asgari ücret ayaklarda. Bugün bir markete girdiğinizde milyarlar vermek zorunda kalıyorsunuz, aldığınız asgari ücret bu fiyatların yanında hiç oluyor. Aynı zamanda daha erken emeklilik getirilmesi şart. ‘Erkekler 65 yaşına kadar çalışsın’ diyorsunuz. 65 Yaşında bir şahıstan alacağınız verim nedir? Daha erken yaşta emekli ederseniz bu kez alanında uzman gençlerin de önünü açmış olursunuz. Düşürün 50’ye emeklilik yaşını ki arkadan gençler gelebilsin.
Ahmet Adlar: Ülkedeki pahalılık almış başını gitmiş. Ben bunun tek sorumlusunun Ekonomi ya da Maliye Bakanı olduğuna inanmıyorum. Bu tüm hükümetin sorumluluğudur. O yüzden ben Çalışma Bakanı olsam ilk olarak piyasayı kontrol altına almak için çalışmalara başlardım. Asgari ücret belli, kira, yeme-içme insanların cebine para kalmıyor. İlk olarak pahalılığın önüne geçilmesi için çalışma alanında ne gibi adımlar atılabilir onun çalışmasını yapardım. Bunun yanında gözlerimiz asgari ücrette. Ben de bir işçiyim. Hayat pahalılığı oranının hiç masaya gerek kalmadan asgari ücrete 6 ayda bir otomatik yansıtılmasını sağlardım. İşçi tedirginlik içinde. Bunların artık bir son bulması gerektiği görüşündeyim.
Enver Kadere: Ben Çalışma Bakanı olsaydım ilk önce çalışan kişilerin ‘çalışma hakkı var mı yok mu’ araştırması yapardım. Şöyle ki ülkemiz çalışma yaşamında bulunan özellikle yabancı kişiler gerçekten bizim ihtiyaçlarımıza hitap ediyor mu, bizim ülkemize uyum sağlıyor mu bunun araştırılması lazım. İhtiyaca göre eleman getirilmesi taraftarıyım. Bunun ince elenip sık dokunması gerektiği görüşündeyim.
Ela Düzgün: Ben bir ülkede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na çok işler düştüğü görüşündeyim. Ben Sağlık Yönetimi okudum ve 8 yıldır tüp bebek koordinatörlüğü yapıyorum. Ülkede gözlemlediğim en büyük sıkıntı asgari ücretin belirleniş şekli. Ben Çalışma Bakanı olsaydım ilk iş asgari ücrete el atardım. Hayat pahalılığı oranı nasıl Devlet memurunun maaşına otomatik yansıyorsa, işçinin maaşına da yansımalı. Bu bir masa başında ve gerginlik içerisinde olmamalı. Bu konuda bir Yasa çalışması yapar, Meclis huzuruna getirir ve asgari ücretin otomatik belirlenmesini sağlardım. Bunun yanında ülkedeki gençlerin işsizlik sorunu had safhada. Gençlerin iş bulabilmeleri ve kendi alanlarında çalışabilmeleri için bir politika oluştururdum. Engelli istihdamının da çok az olduğunu ve çalışma koşullarının da iyileştirilmesi gerektiği görüşündeyim. Şayet ben Çalışma Bakanı olsaydım tüm bunlara el atardım. Öte yandan ülkeye gelen yabancı iş gücünün koşullarının da iyileştirilmesi gerektiği görüşündeyim.
Ecevit Bibi: Ben Çalışma Bakanı olsaydım ilk işim engellilere daha fazla iş imkânı sağlamak olurdu. Engellilerin çalışma hayatında kendilerine yeterince yer bulabilmeleri çok önemli. Daha çok engelli istihdamının şart olduğu görüşündeyim. Bunun yanında ben Çalışma Bakanı olsaydım ek mesaileri kısardım, sürekli ek mesai yapıyorlar. Asgari ücretin belirlenme şeklini değiştirmek de önceliklerim arasında olurdu.
Devin Cambaz: Şayet ben Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olsaydım ilk işim “Tanıdıkla İşe Girme Reformu” başlatırdım. Mülakata CV yerine “kimin nesisin?” sorusunu koyanları kamuya açık kahve molasına yollar, yerlerine liyakatle çalışanları getirirdim. Bunun yanında her çalışan için “Resmi Siesta Saati” getirirdim. Zaten çalışırken uykusu gelen memura bir de suçluluk yüklemeye gerek yok. En azından bunu yasallaştırırdım.





