Haber: Pelin Yükselay
Gündem Kıbrıs Web TV’de Bahar Sancar’ın sorularını yanıtlayan Akpınar, parti içinde yüksek seviyede bir iç uyum ve örgütsel birlik sağlandığını vurgulayarak, DP’nin hem kurultaya hem de olası bir erken seçime güçlü şekilde hazırlandığını ifade etti.
Kurultay sürecinde parti tabanının ve teşkilatlarının gösterdiği dayanışma ve bağlılık için teşekkür eden Akpınar, “DP’nin aidiyeti inanılmaz yüksek. İlçeler ve örgütler düzeyinde birliği başardık. İç uyum sonsuz, bu nedenle çok mutluyuz. Tabanımıza çok minnettarım,” ifadelerini kullandı.
“Kurultay sonrası olası bir erken seçime hazırız”
Akpınar, kurultayın ardından gündeme gelebilecek olası bir erken seçime de dikkat çekerek, “Kurultay sonrası erken seçim gündeme gelirse, Demokrat Parti bu sürece hazır ve güçlü bir şekilde girecektir” dedi.
“Düzenli bir şekilde anket çalışması yürütüyoruz”
Demokrat Parti (DP) Genel Sekreteri ve Milletvekili Serhat Akpınar, parti olarak düzenli şekilde anket çalışmaları yürüttüklerini ve bu veriler ışığında siyasi stratejilerini şekillendirdiklerini açıkladı.
Akpınar, yaptıkları anketlerle yalnızca seçmen eğilimlerini değil, aynı zamanda partinin saha performansını ve potansiyel zayıf noktalarını da analiz ettiklerini belirtti.
“Nerede konumlanmamız lazım, zafiyetlerimiz neler, anketlerle tespit ediyoruz”
Parti içi analiz ve hazırlık sürecine dair bilgi veren Akpınar, “Anket yaptırıyoruz. Nerede konumlanmamız lazım, zafiyetlerimiz neler, bunları anketlerle tespit ediyoruz. Ciddi bir veri akışımız var” şeklinde konuştu.
Veri temelli siyaset vurgusu…
Akpınar, siyasetin artık sezgisel değil, veri temelli ilerlemesi gerektiğini vurguladı. DP’nin sahada ölçülebilir bir stratejiyle hareket ettiğini ifade eden Genel Sekreter, bu yaklaşımın partiyi hem kurultay sürecinde hem de seçim dönemlerinde daha güçlü kıldığını söyledi. Akpınar, Demokrat Parti’nin saha analizleri doğrultusunda önümüzdeki döneme dair yol haritasını güncellediği ve seçmene daha etkili ulaşmayı hedeflediği kaydedildi.
Akpınar: İki devletlilik mi, federasyon mu; karar zamanı
Demokrat Parti (DP) Genel Sekreteri ve Milletvekili Serhat Akpınar, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Kıbrıs konusuna ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Akpınar, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın federasyon odaklı söylemlerini eleştirerek, Kıbrıs Türk halkının önünde tarihi bir tercihin bulunduğunu söyledi: “İki devletlilik mi, federasyon mu?”
“CTP geçiş kapılarını sınır değil, geçiş noktası olarak görüyor”
Akpınar, Erhürman’ın söylemlerinin temelinde federal bir yapı bulunduğunu belirterek, “Ülkede iki farklı görüş vardır. Bir tarafta federasyon, diğer tarafta iki devletlilik. Örneğin en basiti biz ortada sınır olduğunu belirtip geçiş kapıları diyoruz. CTP ise bunları sınır değil, geçiş noktaları olarak ifade ediyor,” dedi.
“Rum tarafı adayı bir bütün olarak görüyor”
Güney Kıbrıs’taki siyasi partilerin, tüm toplantılarda ‘Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında birleşme’ söylemi kullandığını ifade eden Akpınar, “Hayal ettikleri bu. Rum tarafı adayı bütün görüyor. Biz ise Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğini ve egemenliğini savunuyoruz,” şeklinde konuştu.
“Gençler üzerinden siyaset yapılması kabul edilemez”
Erhürman’ın söylemlerinde zaman içinde değişiklik olduğunu öne süren Akpınar, “Başlangıçta sağdaki her bireye yönelik tavrı belliydi, sonrasında kucaklayıcı söylemler geliştirmeye başladı. Bu gerçekçi değil. Özellikle gençlerimiz üzerinden siyaset yapılması da kabul edilemez,” diyerek eleştirilerini sürdürdü.
Akpınar, Kıbrıs Türk halkının önümüzdeki dönemde vereceği kararın, sadece bir seçim tercihi değil, aynı zamanda kaderini belirleyecek bir yol ayrımı olduğunu vurguladı.
Sınır kapıları… “Schengen üzerinden baskı uygulanıyor”
Demokrat Parti (DP) Genel Sekreteri ve Milletvekili Serhat Akpınar, sınır kapılarındaki uygulamalarla ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Akpınar, Güney Kıbrıs yönetiminin, Kıbrıslı Türklerin kendi öz kimlikleriyle geçiş yapmalarını engellemeye çalıştığını belirterek, bu durumun siyasi ve kimliksel bir baskı unsuru haline geldiğini söyledi.
“Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği dayatılıyor”
Akpınar, Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs Türklerini “Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı” olarak gördüğünü ve bu nedenle sınır geçişlerinde yalnızca Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği ile geçiş yapılmasını dayattığını ifade etti.
“Onlara göre sınır yok. Kıbrıslı Türkler de kendi kimliklerini reddederek, Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğiyle geçiş yapsın istiyorlar,” diyen Akpınar, bu uygulamanın Kıbrıs Türklerinin egemen kimliğine açıkça bir müdahale olduğunu vurguladı.
“Schengen sistemi üzerinden siyasi baskı kuruluyor”
Güney Kıbrıs’ın bu yaklaşımı, Avrupa Birliği’nin Schengen sistemi üzerinden şekillendirdiğini öne süren Akpınar, “Kendi öz kimliğiyle geçmeyi tercih eden bireylerin bu tercihi engelleniyor. Schengen’i kullanarak bu dayatmayı yapıyorlar. Bu, kabul edilebilir bir uygulama değildir,” şeklinde konuştu.
“Baskı politikaları tehlikeli sonuçlar doğurur”
Demokrat Parti (DP) Genel Sekreteri ve Milletvekili Serhat Akpınar, Güney Kıbrıs'ın mülkiyet konusundaki tutumuna ilişkin de sert açıklamalarda bulundu. Akpınar, mülkiyet meselesinin yalnızca bireysel haklarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkını ve uluslararası yatırımcıları hedef alan bir siyasi baskı aracı haline geldiğini söyledi.
“Amaç yatırımları durdurmak, halkı korkutmak”
Akpınar, Güney Kıbrıs yönetiminin son dönemde attığı adımların, özellikle yabancı yatırımcıları caydırmaya ve Kıbrıs Türk halkını psikolojik olarak sindirmeye yönelik olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu kişilerin uluslararası tanınmışlığı var. Bizi korkutmaya çalışıyorlar. Yatırımların durmasını istiyorlar ve bunda kısmen başarı da sağladılar.”
“Gücümü istediğim zaman uygularım mesajı veriyorlar”
Akpınar, Güney Kıbrıs’ın zaman zaman Avrupa Birliği (AB) çerçevesinde bu baskıyı artırdığını belirterek, “Gücümü istediğim zaman uygularım diyorlar. Bu gücü AB sınırları içinde de kullanırım mesajı veriyorlar” dedi.
Bu yaklaşımın yalnızca siyasal değil, ekonomik anlamda da Kuzey Kıbrıs’ı baskı altına alma girişimi olduğunu söyleyen Akpınar, bu tür adımların adada gerginliği artırabileceği uyarısında bulundu.
“Tutuklama gibi adımlar barışı tehdit eder”
Mülkiyet konusunda açıklanan bazı isimlerin hedef alınması ihtimaline değinen Akpınar, “Ortaya koydukları isimleri tutuklamaya kalksalar, burada savaş çıkar” diyerek sürecin tehlikeli bir noktaya sürüklenebileceğini vurguladı.
Akpınar, “AB ve BM ile ateşkeste olunan bir süreçte, bu tip kararların peş peşe gelmesi, çok da iyi olmayan bir gündeme yol açacaktır” ifadelerini kullandı.
DP Genel Sekreteri’nden yükseköğretim uyarısı…
Demokrat Parti (DP) Genel Sekreteri ve Milletvekili Serhat Akpınar, yükseköğretim alanında yaşanan gerilemeye de dikkat çekerek, yabancı öğrenci sayısında yüzde 40 oranında düşüş yaşandığını ve bunun endişe verici bir tabloya işaret ettiğini söyledi. Akpınar, bu düşüşün sadece dış baskılarla değil, iç politikadaki eksikliklerle de bağlantılı olduğunu vurguladı.
“KKTC, kendi kararlarının ve Rum baskısının etkisi altında kaldı”
Akpınar, Güney Kıbrıs’ın Avrupa Birliği içinde en fazla yabancı öğrenci kabul eden ikinci ülke konumuna geldiğini anımsatarak, “KKTC ise hem Rum tarafının baskılarından hem de kendi içimizde aldığımız bazı kararların olumsuz etkilerinden zarar gördü. Öğrenci sayımız düştü; özellikle yabancı öğrencilerde bu düşüş yüzde 40’a ulaştı,” dedi.
“Yükseköğretim politikası artık şart”
Akpınar, yaşanan öğrenci kaybını telafi edebilmek için acil bir yükseköğretim politikası oluşturulması gerektiğini vurguladı. Türkiye’den gelen öğrencilerde de kontenjan düşüşü olduğunu, ancak ek kontenjanlarla bu açığın telafi edilebileceğini ifade etti.
“Yabancı öğrenci sayısını nasıl toparlayacağız, bu çok daha ciddi bir sorun. Bunun için kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç var,” diyen Akpınar üniversitelerin geleceği için stratejik planlama çağrısı yaptı.





