'Zehirli zihniyet diyerek akıllarınca beni ifade etmeye çalışanlar, aslında kendilerini ifade ediyorlar" diyen Ertuğruloğlu, "tüm bu fırtına, gerçekleri çaptırma senaryosu neticesinde yaşandı. Reklamı çok seven biri değilim, kendimi de reklam etmem. Yaptığım işleri de duyurmam. İnsanların acıları üzerinden siyaset yapmayı da aklımın ucundan bile geçirmem" dedi.

Ertuğruloğlu devamla yaşanan süreci anlattı, şunları kaydetti:

"Deprem olduğu günlerde Rum Dışişleri Bakanlığı'nın bir açıklaması geldi elime. Rum Dışişleri Bakanlığı basın sözcüsü, Twitter'dan duyurdu, Türkiye yardım teklifimizi kabul etmedi diye. Ben de Türkiye ile temasa geçtim, "doğru mu" diye sordum.  "Hayır, değil" dediler. Ben de bunun üzerine "açıklama gerçekleri yansıtmıyor" yönünde açıklama yaptım. Bunun üzerine bir anda bir orkestra halinde, profesyonelce Kıbrıs Türk halkına 'Tahsin insani yardımları engelliyor' diye yansıtıldı. Beni arayıp soran muhabirlere dedim ki "Türkiye'ye gitmesi ön görülmeyen malzemeyi ben neden buraya kabul edeyim". "Yardım gidecekti Tahsin engelledi" diyorlar. Kesinlikle yalan, böyle bir tablo yok. Sonrasında Ankara'da karar verildi. "Güney'in yardımları BM Barış Gücü tarafından KKTC makamlarına teslim edilmesi şartıyla kabul edilebilir" dediler ve bu oldu ama bunu çarptırdılar. 'Tahsin engelledi ama Bakanlar Kurulu böyle bir karar aldı' dediler. 

"Kimsenin Tahsin Ertuğruloğlu'na insanlık dersi vermeye haddi yoktur"
"Ben yıllardır böyle çarptırmalara hedef edilmeye alıştım. Hiçbir zaman makam uğruna, makam hedefleyerek siyaset de yapmadım" diyen Dışişleri Bakanı, "inandığım bir ulusal davanın gereklerini yaptım o yolda da devam ediyorum. Benim misyonum ulusal davaya hizmet etmek. ama bunu yaparken kimsenin de bana haddini aşarak insanlık dersi vermeye çalışmasına da asla izin vermem. Kimsenin Tahsin Ertuğruloğlu'na insanlık dersi vermeye haddi yoktur" dedi.

Tartışma çıktı... 
Bunun üzerine Meclis Genel Kurulu'nda tartışma çıktı. Bir kısım milletvekili, Tahsin Ertuğruloğlu'nu 'hadsizlikle' suçladı.
"Ben yalnız değilim, beni sakın yalnız görmeyin"

Ardından konuşmasına devam eden Ertuğruloğlu, 'beni geleceğinizi çalmakla suçluyorsunuz. Annan Planı'na hayır dedim diye mi geleceğinizi çaldım? Sizden övgü görsem şaşırırım. Dik duruştur bu, dik duruş ve ben yalnız değilim, sakın ola beni yalnız görmeyin, böyle bir hataya düşmeyin. O kadar çok Tahsin Ertuğruloğlu var ki...