Türkiye’nin aydın kesimlerinin dahi, Kıbrıs hakkında önyargılı düşünceleri vardır...

   Bazılarına göre; Kıbrıs’ta yaşayanlar tembel insanlardır...

   Bazılarına göre de ‘ayrıcalıklı’...

   Ayrıcalıklı olmak ne demektir?..

   Refah içinde yaşamak...

   Yastıklar, çarşaflar, yorganlar, herşey paralarla kaplanmış!!!

   Herkesin bahçesinde yüzme havuzu!!!

   Her evin önünde iki tane Mercedes, ya da 2 tane BMW!!!

   Maaşlar aylık 5 bin TL’den başlayıp, 20 bin TL’ye kadar çıkıyor!!!

   Gerçek durum acaba öyle mi?..

   Belki bundan on yıl öncesine kadar Kıbrıslı Türklerin gelir düzeyleri, Türkiye’deki ‘benzerlerinden’ daha yüksekti...

   Örneğin; üniversite mezunu olan ve 10 yıldan beri Antalya’nın su işleri dairesinde çalışan bir memur, Lefkoşa’daki su işleri memurundan daha az maaş alıyordu...

   Ama şimdi bu çark tersine döndü...

   Antalya’da çalışan memur, Lefkoşa’dakinden daha fazla maaş alıyor...

   Üstelik; Antalya ve diğer kentlerde tüketim maddeleri, KKTC’den çok daha ucuz...

   KIBRIS Ekonomi’nin son sayısında yayımlanan ‘Şaşırtan Gerçek’ başlıklı haberde, ülkemizdeki yoksulluk sınırının Türkiye’nin neredeyse iki katına ulaştığı vurgulanıyor...

   KKTC’de dört kişilik bir aile için açlık sınırı bin 198, yoksulluk sınırı ise 5 bin 439 TL iken, Türkiye’de dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 940, yoksulluk sınırı ise 3 bin 61 TL...

   Arada bu kadar fark var...

   Buna karşın; Türkiye’de işe yeni başlayan bir öğretmen, aynı durumda olup KKTC’de çalışan meslektaşından ayda 72 TL fazla maaş alıyor...

   Çok büyük bir fark değil...

   Ama, maaş ve yaşam koşullarının nereden, nereye geldiğinin anlaşılması açısından önemli bir kıyaslama...

   Öyleyse; artık herkesin ‘eski alışkanlıkları’ değiştirmesi gerekiyor...

   Kıbrıslıların veya Kuzey Kıbrıslıların bir eli yağda, bir eli balda dönemi tarihe kavuşmuş durumdadır...

   Hemen her evde bir veya iki tane işsiz insan vardır...

   Nüfusun çok büyük bir bölümü borçludur...

   Yüksek düzeydeki kamu görevlileri dahil, toplumun ezici bir çoğunluğu ayın sonunu zor getiriyor...

   Mahkemelerin gündeminde binlerce karşılıksız çek davası vardır...

   İşlerin bozulmasından dolayı, toplumun en saygın kişileri dahi sanık sandalyesine oturuyorsa, bu ülkenin yeni yüzünü iyi tanımak gerekiyor...

   KKTC artık bir refah ülkesi değildir...

   KKTC, uyuşturucu ve kumar batağına gömülmüş, hırsızlık, soygun ve cinayetlerle halkına travma yaşatan bir ülke konumundadır...

   İflas ve çaresizlik nedeniyle intiharların sayısında büyük artışlar vardır...

   Bunları sık sık vurgulamak suretiyle, insanları moral açısından daha da çökertmek niyetinde değiliz...

   Bunlar herkesin bildiği ve yüzleştiği gerçeklerdir...

   Amacımız; KKTC’nin bir refah ülkesi olduğunu iddia edenlere gerçeklerin ne olduğunu anımsatmak ve önlem alınması için teşvik etmektir...

   Ülkemizin bu şekilde yuvarlanması karşısında suskun kalamaz, ellerimize kelepçe vuramayız...

   Kötü gidişatı durdurabilecek çareler üretmeliyiz...

   İyi niyetli ve uyarıcı yayınlarımıza devam edeceğiz...