Karakuş Öz yazdı...
Bir toplumun gerçek vicdanı, çocuklarını ne kadar koruyabildiğiyle ölçülür. Bugün hâlâ çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarında “5 yıl”, “iyi hâl”, “tahrik”, “pişmanlık” gibi kavramların tartışılıyor olması, sadece hukuki bir sorun değil, ahlaki bir çöküştür.
Çocuğa dokunmak bir “suç” değildir yalnızca. Bu, bir hayatı geri dönülmez biçimde parçalamaktır. 5 Yıl ceza değil, davetiyedir. Çocuğun bedenine ve ruhuna yapılan saldırının karşılığı birkaç yıl hapis olamaz. 5 yıl, fail için bir bedel değil, potansiyel suçlular için cesaret verici bir mesajdır. Çünkü bu suçun mağduru, cezasını ömür boyu çekerken, suçlu birkaç yıl sonra “topluma kazandırılmış” diye aramıza karışıyor.
Ama sorulması gereken şudur,
Hangi toplum, çocuklara zarar veren birini yeniden kazanmayı hedefler? İyi Hâl İndirimi, yaşlı olması kötülüğe ortaklıktır.
Yaşlı diye, duruşmada “pişmanım” dedi diye, geçmişi temiz diye çocuk istismarcısına beş yıl vermek adalet değildir. Bu, çocuğun yaşadıklarını yok saymaktır. Travmayı, korkuyu, utancı, suskunluğu inkâr etmektir.
Çocuk susturulur. Fail korunur.
Adına da hukuk denir. Bu kabul edilemez.
Müebbet Neden Gerekli? Çünkü:
1. Bu suç bilinçlidir.
2. Bu suç tekrarlıdır.
3. Bu suç iyileşmez.
4. Bu suç af kaldırmaz.
Çocuklara dokunan biri “bir anlık hata” yapmaz. Güçsüzü seçer, planlar, fırsat kollar. Bu yüzden bu suç, basit bir ceza sistemiyle önlenemez. Caydırıcılık ancak müebbet hapis ile sağlanır. Çocukların geleceği pazarlık konusu olamaz… Bir çocuğun hayatı, bir failin “yeniden topluma kazandırılması”ndan daha değerlidir. Hukuk, suçluyu değil, mağduru esas almak zorundadır. Aksi hâlde adalet, sadece kâğıt üzerinde bir kelime olarak kalır.
Net Olalım be arkadaşlar allah aşkına. Yetti artık çocuk olaylarını duymak , görmek istemiyoruz. Çocuğa dokunan affedilmemeli. İndirim uygulanmamalı. Zamanaşımı olmamalı. Müebbet hapis istisnasız uygulanmalı Çünkü çocuklar bizim yarınımız değil, bugünümüzdür. Ve bir ülke, çocuklarını koruyamıyorsa, hiçbir şeyini koruyamaz.
Bu mesele siyaset üstüdür…
Bu mesele insanlıktır…
Bu mesele tartışmaya kapalıdır…
Bu mesele düşünme kaldırmaz …
KARAKUŞ