Gündem Dr. Ali Pilli!
Başbakan Ersan Saner, Sağlık Bakanı Pilli’yi görevden aldı!
Neden?
-*-*-
Bu konuda, çok sayıda komplo teorisi yazabiliriz...
Ama Başbakan ne dedi?
“Sayın Pilli yorulmuştu!”...
Bunu, söylediği tarih 20 Şubat!
Bu gerekçe yani Sayın Pilli’nin “yorulduğu için görevden alındığı” gerekçesi size inandırıcı geliyor mu?
Bana gelmiyor.
Neden gelmiyor?
-*-*-
E daha birkaç hafta önce, aynı Başbakan, aynı bakan için, “... Belki de Dünya’nın en iyi sağlık bakanı” ya da “Dünya’nın en başarılı sağlık bakanlarından biri” ifadesini kullanmıştı!
-*-*-
Dünya’nın en iyi bakanını görevden alır mısınız?
Almazsınız!
Demek ki ortada bir yalan var!
Sorry ama Ersan Saner, ya “Pilli yoruldu” derken doğruyu söylemiyor ya da “Dünya’nın en iyi bakanı” derken yalan konuşuyor!
-*-*-
Ali Pilli bence de yoruldu...
Ama tüm hükümetin çok dağınık, çok yorgun, çok bitkin bir görüntüde olduğu gayet net görülüyor!
Çünkü battık!
Durum, hem mali açıdan, hem de moral açıdan berbattır!
-*-*-
Ve çok kısa süre önce başbakanlık koltuğuna oturmuş olmasına rağmen, sürekli depar attığı için en çok yorulan bence Başbakan Saner’dir.
-*-*-
Neden depar atıyor da yavaş koşmuyor?
Çünkü sorun çok ve her yere yetişmek zorunda kalıyor!
Bakanlar Kurulu, Başbakanlık, Meclis ve haliyle UBP...
Tümünde sorun çok, sıkıntı bol...
Yoruluyorsunuz haliyle!
Yani demek istiyorum ki, Pilli’nin görevden alınmasının sebebi, kesinlikle yorgunluk değildir.
-*-*-
Peki nedir?
-*-*-
O meşhur videoyu eminim herkes biliyordur...
“Incınmışsın” videosu...
Muhteşem bir ağızla konuşan son derece cool bir ağabeye, yanındaki soruyor: “... Abi psikoloğa gidecektin, ne dedi?”...
Cool ağabey, “ıncınmışsın dedi” diyor...
Karşıdaki kişi soruyu yineliyor, “Abi ne dedi, ne dedi?”...
Cool abi yeniden yanıtlıyor; “... Eğitimli kadın, hayatını ..... ler diyemedi, ıncınmışsın dedi”...
-*-*-
BRT’de canlı yayın...
Dört gazeteci arkadaşımız gerçekten “beklenmedik” bir seviyede sansürsüz ve de sınırsız sorularını soruyor...
Başbakan’a da soruyorlar; “Pilli neden görevden alındı?”...
Başbakan, “yoruldu” diyor...
Ben de ekliyorum, “... Başbakan iyi çocuktur, öyle istediler” diyemezdi ki!
-*-*-
Yani, “Pilli gidecek” diye bastıranlar mı vardı?
Evet, komplo teorilerinden biri bu.
Ersan bey “mutlak gerçeği” açıklamadığı sürece, ya iş Dünyası’ndan bazı “açılma şart”çılar, ya da ne bileyim belki de “her zaman talimat veren merciler”, Saner’e, “... Açılımın önündeki en büyük engeli kaldır” demiş olabilirler.
Çünkü “bilinen” şudur ki, Pilli, son dönemlerde “açılalım” diyen herkese, “açılırsak biteriz” diyerek bağıra – çağıra girişiyordu.
-*-*-
Peki başka gerekçe olabilir mi?
Siyasi dengeler olabilir...
Nasıl mı?
Aklınıza geleni söyleyebilirsiniz...
Artık “seçim bölgesi” diye bir şey yok ama Mağusa’da yani kendi seçim bölgesinde, Saner’in, “İrsen Küçük’ün uğradığına uğrama olasılığı” yok değildir.
“Parti başkanıyken seçim kaybetmek”ten bahsediyorum.
Buna göre bir şekillenme yaratıp, oy desteğini artırmayı planlamış olabilir.
-*-*-
“Asla öyle değil” mi diyorsunuz?
Bence de öyle olmayabilir!
Ama “Ali Pilli Dünya’nın en iyi sağlık bakanıdır” dedikten iki – üç hafta sonra, “yorulduğu için görevden aldım” derseniz, inandırıcılığınızı sıfırlamış durumdasınız ve bu da bize “komplo teorisi yazabilirsiniz” hakkı tanıyor!
-*-*-
Başka “yalan”lar mı?
Mesela, Dt. Ünal Üstel’in, “sağlıkçıdır” denilerek, Sağlık Bakanı yapılması...
Bu da “akıl” içeren bir “gerekçe” olamaz...
Çünkü bu ülkede “mesleği” ile uyumlu “bakanlık” verildiği pek görülen bir şey değil!
Kimse kusura bakmasın ama öğretmenin tarım bakanı, maliyecinin eğitim bakanı, sivil savunmacının maliye bakanı, doktorun çalışma bakanı, turizmcinin bayındırlık bakanı, mimarın başbakan, ilahiyatçının ekonomi bakanı, benzin istasyonu işletmecisi ve tüp gaz bayisinin turizm bakanı olduğu bir memlekette, “sağlıkçıdır, o yüzden sağlık bakanı yaptık” denmesi de koskocaman bir yalandır!
-*-*-
Haaaa, “bakan”; bakanlık yaptığı meslekten olmak zorunda değildir.
Bakan, iyi bir yönetici olmalıdır, ki bu başka bir konu!
Evet o başka bir konu ama “demeyeceksin!”...
“Ünal bey diş hekimidir o yüzden sağlık bakanı yaptık” diye uydurmayacaksınız!
-*-*-
Başka komplo teorisi yok mu?
Çoooook!
Mafya raconudur ama, “Ali Pilli çok güçlendi, dizine sıkmak lazım” da denmiş olabilir...
Çünkü, insanların canıyla uğraştığı bu salgın süresince, toplumun en üst seviyede güvendiği iki kişi, Pilli ve müsteşarı Ali Çaygür oldu.
Neden?
Canımızı düşünüyorlar da ondan!
-*-*-
Ve ayrıca görevden alma şekli çok çirkin...
Yetki tabii ki başbakanda ama “ikna et, kibarca, usulca anlat”...
De ki, “abi öyle istediler, sen de biling memleketin durumunu; toptan teslimiz bir yerlere; boynumuz kıldan ince, biraz dinlen da gene” denebilirdi!
Ne yani, Dr. Ali Pilli çıkıp da buna karşı direniş mi başlatacaktı?
Sokağa inip isyana önderlik mi edecekti?
Mümkün değil!
Ama şimdi, komplo teorilerinin birini yaz, öteki aklına gelsin noktasındayız!
“... Fuat bey öyle istedi” diyenler bile var yani!
Dilin kemiği yok kardeşim!
Eğer siz topluma çağdaş bir hukuk devleti, sağlam bir demokrasinin gereği olarak tüm gerçekleri, en şeffaf, en görünür, en güvenilir şekilde anlatmazsanız, ne demiş Namık Kemal?
“Kıbrıslılar dedikoduyu çok seviyor, sivrisineği de bol”...
O zaman, Sayın Başbakan, vııııııııız vıııııııız!
Yazacağız!
-*-*-
Ve şu soru da aklıma takıldı: Şimdi Allah göstermeye 3’üncü dalga falan başlar, en ufak açılmayla birlikte kontrol altına alınamayacak bir durum ortaya çıkarsa ne olacak?
Cevap: Ali Pilli zaten şu anda kalplerde “Sir”dür, “Lord” olacak!
Yani inşallah Sir Pilli, Lord Pilli olmaz!
Bilmem anlatabildim mi?
Bir başka deyişle “umarım haklı çıkmaz”…
-*-*-
Şunu da ekleyeyim; “Lord” unvanı Sayın Pilli’ye uzak bir unvan değildir…
Babasının adı mı?
Lord Kemal…
Bir gün hatırlatın, yazarım, anlatırım…
