Ülke yöneticileri ile basın mensuplarının bir araya gelmesi oldukça önemlidir.. Samimi bir sohbet ortamı yaratmak bir o kadar daha yararlı olur..

Başbakan ve UBP Genel Başkanı Ünal Üstel ile sabah kahvaltısında bir grup gazeteci bir araya geldik.

Aklımızda ne varsa zaman yettikçe sorduk, Ünal Bey de samimiyetle cevapladı, sözünü sakınmadı..

Her cümlesi ayrı bir manşetti..

Tabi ki tümünü not ettik, geçmişte söylenenle yapılanın ters olduğu günleri sıklıkla gördüğümüzden bazı vurguları birkaç kez tekrarlatma şansına da sahip olduk..

Mesela yakın geçmişte “kabine değişimi yok” deyip bir hafta içerisinde kabine değiştiğine şahit olduğumuzu anımsattık.. Sayın Üstel’e de açılışta sorduk;  “kabine değişimi gündemde yok” dedi, notumuzu aldık, göreceğiz..

Kıb-tek ve ihale mafyaları…

Başbakan’ın asıl vermek istediği mesaj Kıb-Tek ile ilgiliydi. Yaklaşık iki saat süren görüşmenin bir saatlik uzun bölümünü de Kıb-Tek oluşturdu…

Kıb-Tek’te çeteleşme ve ihale mafyalarının olduğunu kelimeleri direkt kullanmasa da kabullenmesi oldukça önemliydi.. Bunun ortadan kaldırılmasına yönelik yapmayı planladığı işler de var.. Onları da not ettik, bekleyip göreceğiz..

“Bir enerji yasamız dahi yok” dedi ve ekledi: “1991 yılından beri siyasetteyim, farklı bakanlıklarda bulundum ama bu Kıb-Tek’in bu kadar kötü bir durumda olduğunu şimdi öğrendim”

Bu bir özeleştiriydi ve bence oldukça anlamlıydı..

Ülkenin karanlıkta kalma ihtimalinin yaşandığı günlerde “ gece uyumakta zorlandığını” anlattı..

Kurumda 5 ayda 5 yönetim kurulu başkanı değişikliğinin sorulması üzerine Ünal Üstel, “Hatalarımız olabilir ama çalışmayan gider” diyerek aslında çok net bir mesaj verdi.  Ve ekledi: Sütten ağzımız yandı, yoğurdu üfleyerek yiyoruz!”

Bu cümle de bana oldukça samimi geldi.

Kıb-Tek nedeniyle Sunat Atun ile yaşadığı sıkıntıyı da paylaştı, yüksek ücrete yakıt alınmasının nedenini Atun’a bağladı. Bazı şirket isimleri vererek şirketler arası ilişkiler ağını biz gazetecilerin araştırmasını istedi…

Bizden de yükselen ses tekti; “Sorumları biliyorsanız hesabını sormalısınız”

Gemiye verilen talimat!

En çarpıcı bilgi ise Teknecik’te yakıtın bitmesine 24 saat kalmışken Kıb-Tek’e akaryakıt getirmekle görevli geminin “Birilerinin verdiği emir ile” Marmara’ya demirlemiş olması!..

“ Türkiye’yi hatta askeri devreye soktuk” diyerek geminin Kıbrıs’a gelmesinin sağlandığını anlatan Başbakan, kurum üzerindeki güçlerin ellerinin ne kadar uzun olduğuna dikkat çekti..

Ünal ağabey modeli…

Direkt sorulmasa da farklı soru yöntemleri ile “Ünal Üstel Ankara’nın projesi mi, adamı mı?” sorgulaması yapıldı.. Gülümsedi…

“Ben  partinin büyüğüyüm, görevi bana veren zaten Faiz Sucuoğlu’ydu” diyerek bu iddiaları kabullenmedi, hiçbir şekilde telkin almadığını söyledi!..

//**//

Kıbrıslıyız malum, ziyaret biter ancak gidene kadar bir 10-15 dakika da ayakta kapı önünde sohbete devam ederiz ya, bu noktada da bu tip toplantıların ayda bir yapılması için Başbakan düşüncesini paylaştı.. Bizler de oldukça yararlı olacağını söyledik..

Yeni bir bilgilendirme toplantısında yeni bilgileri yine bu sütunda paylaşmaya devam ederiz..

Ben Ünal Beyi samimi ve içten buldum… Sözlerini de not ettik ve takibe devam edeceğimizi de buradan deklare etmiş olalım..