Çevreye verdiği zararlar ile sürekli gündemde kalan AKSA Elektrik Santrali konusunda, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı eski Hamit Bakırcı, önemli açıklamalarda bulundu. Bakırcı, 11 yıldan sonra takıldığı belirtilen baca filtrelerinde üç tanesinin eksik olduğunun kaydetti. Yine tesislerde kurulması zorunlu olan atık arıtma sisteminin de kurulmadığını açıklayan Bakırcı, 2013’te yaşanan petrol felaketi sonrası toplanan Fuel Oil’in de, akıbetinin bilinmediğinin altını çizdi. 

Faaliyete geçtiği günden itibaren, çevre konularında gündemi meşgul eden AKSA Elektrik Santrali ile ilgili sorunlar bitmiyor. AKSA Şirketi’nin 2003 yılında imzaladığı taahhütname gereği, “Aksa Kıbrıs Elektrik Santrali Çevresel Etki Değerlendirmesi raporunda belirtilen proje ve önlemlere aynen uyacağımızı taahhüt ederim.” ibaresine uymaması, ülke genelinde önemli çevre sorunlarının yaratıcısı olmasını sağladı. 11 yıl boyunca filtresiz tesislerde enerji üreten AKSA’nın bacalarından çıkan zehir, başta Kalecik olmak üzere, tüm ülkeye büyük zarar verdi. 

Son olarak 15 Aralık 2014’te bacalarına filtre takılması sağlanan AKSA’nın, bu görevi de tam olarak yerine getirmediği, bizzat Çevre ve Doğal Kaynaklar eski Bakanı Hamit Bakırcı tarafından belirtildi. Bakırcı, AKSA’da bulunan sekiz bacadan yalnızca beşine filtre takıldığını, kalan üç bacada ise filtre bulunmadığını açıkladı. Öte yandan Bakırcı, filtre edilen atıkların ise arıtılmasını sağlayacak olan sistemin kurulmadığını sözlerine ekleyerek, yine çevrenin önemli bir risk altında olduğunu vurguladı. Bakırcı’nın bir diğer açıklaması ise 16 Temmuz 2013’te, denize 100 ton Fuel Oil’in boşalması ile sonuçlanan petrol felaketi konusunda oldu. Bakırcı, felaket sonrasında toplanan Fuel Oil’in akıbetinin ne olduğunun bilinmediğini aktardı. 

TOPLANAN FUEL OİL NEREDE? 

Bakırcı, ADA TV’den Nihan Yücel’in programına bağlanarak, yaşanan petrol felaketinin kalıntılarının akıbetinin ne olduğunun bilinmediğini belirtti. Bakırcı, toplanan Fuel Oil’in Türkiye’ye gönderilmek istendiğini ancak Türkiye’den, “yasalar gereği Fuel Oil’i ülkeye sokamayız” cevabı geldiğini hatırlattı. Elde kalan Fuel Oil’in, yapılacak olan beton depolara gömülmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Bakırcı, bu işlemin yapılıp yapılmadığının bilinmediğini ve Fuel Oil’in akıbetinin belirsiz olduğunu kaydetti. 

ARITMA SİSTEMİ KURULDU MU? 

Öte yandan Bakırcı, filtre edilen atıkların ise arıtılmasını sağlayacak olan sistemin kurulmadığını sözlerine ekleyerek, yine çevrenin önemli bir risk altında olduğunu vurguladı. Bakırcı, sistemin kurulmaması sonucunda, atıkların akıbetinin de gizemini koruduğunu kaydetti. 

“TAKİBİ YAPILACAK” AÇIKLAMASI 

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek, 15 Aralık’ta takılan filtreler konusunda, bacadan çıkan gazların düzenli olarak denetleneceği bilgisini vermişti. Filtrelerin takılmasının üzerinden yaklaşık iki buçuk ay geçmesine rağmen, filtrelerin işleyişi ile ilgili hiçbir açıklama yapılmazken, açıklama yine Bakırcı’dan geldi. Bakırcı, AKSA’da bulunan sekiz bacadan yalnızca beşinin filtrelendiğini, kalan üç bacanın ise 
halen zehir saçtığını vurguladı. 

DİNÇYÜREK VE ÇAPTUĞ’DAN CEVAP ALINAMADI 

Bakırcı’nın da telefon ile bağlandığı program esnasında, Fuel Oil’in akıbeti ile ilgili bilgi almak amacı ile AKSA Genel Müdür’ü Murat Çaptuğ’a ulaşılmak istendi. Ancak Çaptuğ’un müsait olmadığı bilgisi, yine AKSA çalışanları tarafından verildi. Öte yandan yurtdışında olan Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek’ten de, bu nedenle bir açıklama alınamadı. 

DİNÇYÜREK’E SORUYORUZ 

1 – 15 Aralık’ta takıldığı iddia edilen filtrelerin tamamı takıldı ve aktif mi? Filtreler konusunda gerekli denetimler yapılıyor mu? Bu denetimlerin sonuçları nedir? 

2 – Kurulması gereken arıtma sistemi kuruldu mu? Eğer kurulmadıysa, bu atıklara nereye toplanıyor? 

3 – 16 Temmuz’da yaşanan petrol felaketinden kalan Fuel Oil’e ne oldu? Olması gerektiği gibi beton depolara gömüldü mü? Yoksa tekrardan denize mi boşaltıldı? 

4 – Eğer belirtildiği gibi, filtreler de eksiklik varsa, arıtma tesisi kurulmadıysa ve Fuel Oil’de olması gerektiği gibi depolanmadıysa, bakanlık olarak bu konuda ne tür girişimlerde bulunmayı planlıyorsunuz?