ADA TV de Cuma geceleri yayınlanan ve Erçin Şahmaran’ın hazırladığı “SÖZ SİZDE” programında son günlerin gündem konusu olan, Kıbrıs müzakere süreci ve mülkiyet konusu tartışıldı. Programın konukları avukatlar Barış Mamalı ve Boysan Boyra oldu. 

AVUKAT BARIŞ MAMALI “MÜLKİYET KONUSUNDA DAHA HİÇBİR ŞEY YOK” 

“Mülkiyet konusu, hukuku da içinde barındıran bir konudur. Ne zaman ki bu ülkede barış gündeme gelir, belli çevreler ortaya çıkar. Ve toplum huzursuz edilir. İki lider çıkar ve biz bu konuda anlaştık derlerse o zaman tartışılır. Fakat böyle bir gelişme yok, hele mülkiyet konusunda daha hiçbir şey yok. Bunların karşısına, bunu yanıtlayan bir karşı cevap çıkmazsa insanlar etkilenir. Bu bir algı operasyonudur. 

“Anlaşma olduğu anda evden atılacak ve sokakta kalacaksınız, ya da gemilere doldurulup gönderileceksiniz” bu şekilde konuşanlara insanlar sorsunlar “hani böyle bir anlaşma, gösterin ne zaman imzalandı” bunu sorsunlar. Barıştan korkmadan desteklemek gerek. Herkesin düşüncesine saygı duyulmalı. İnsanları yönlendirmek ve korkutmak için bunlar yapanlar biliniyor. Barıştan korkanlar sadece haksız şekilde kazanç sağlayanlardır.” 

“KUZEYDEKİ MÜLKLER RUMLARINDIR” 

“Çözümle, bu çarpık, hukuksuz düzende, yapılan her şey ortaya çıkacak. Bir kesimde bu endişe var. Adanın kuzeyinde, 1974 sonrası terk edilen Rum mülkleri uluslar arası hukuka göre, bizim anayasamıza göre eski mal sahibinindir. Yani Rumlarındır. Olası bir çözümde nasıl kullanılacak, kriterler ne olacak, bunlar belirlenecek. Başka alternatifler yaratıldı. İade var, takas var, tazminat var. Daha hangi mülkler takasa, iadeye, tazminata girecek bunlar bile belli değil. Peki, nasıl insanlara evinizden atılacaksınız deniyor. Bunu anlamak zor. Üzücü olan, toplum sıkıntı çekerken, dövizden inlerken, adaleti bulamazken bu kesimlerin hiç sesi çıkmıyor.” 

“GLOBAL TAKAS KANDIRMACADIR” 

“Global takas deniyor. Yani biz güneyde dört yüz elli bin dönüm Türk malı bıraktık, Rumlar kuzeyde bir buçuk milyon dönüm mal bıraktılar. Bunları eşit sayalım, Ali Cengiz oyununa bakın siz, bunu kim kabul eder. Biz neler yaptık, ne oyunlar oynadık, seçimlerde neler dağıttık, alakasız insanlara koçan verdik, bunların hepsini unutalım, üstünü örtelim. İstenen bu, korkuyoruz, yamaçta üç liralık tarla bırakan, kuzeyde üç bin, üç yüz liralık mal aldı, sattı, güneydekini de sattı, bunlar ortaya çıkacak, bunun için istenmiyor. Ganimete dayalı bir düzen kuruldu, elbette bozulması bazılarını korkutuyor. Meydan boş bırakıldı, sanki hayır çıkması isteniyor. İlgili taraflar, Cumhurbaşkanlığı, hükümet ve özellikle CTP bu konuda doğru bilgilendirmeyi, organize bir şekilde, halka yapmalı.” 

AVUKAT BOYSAN BOYRA “BARIŞTAN KORKMAYALIM” 

“Barış istemeyen bir kesim var. Çıkarına gelmeyen bir grup yanında, milliyetçi duygularla istemeyen bir grup daha var. Barıştan kim korkar ki, halkımız barıştan korkmuyor. Halkın geneli hakkını almadı. Şuan yüzleşiyoruz gerçeklerle. AİHM kararları ile Türkiye tazminatlar ödedi. Bunlar yüzleşmeydi. En önemli sorun belirsizlik. Belli amaçlara ulaşmak isteyenler, korkudan faydalanıyor, insanları korkutuyor. Barıştan korkmayalım. AİHM bizde komisyon kurulmasını istedi. UBP anayasa mahkemesinde iptal davası açtı. İptal edildi. Ne dedi, bir ülke bir ülkeye girebilir, işgal edebilir. Ama şahsi, kişisel malları alamazsın. Kamuya ait mülkleri alabilirisin, ama kişisel mülkleri alamazsın. Bunu bizim anayasa mahkememiz söylüyor. Çözüm olursa Rum tarafındaki malın değeri ile Türk tarafındaki malın değeri aynı olacak, bu kötü bir şey mi? Tuttuğunuz malın sizin olduğunu bilmek kötü mü?” 

“SİSTEMATİK BİR ŞEKİLDE BARIŞ DÜŞMANLIĞI YAPILIYOR” 

“Federal mahkemeyi dört gözle bekliyorum. Bir üst derecemiz olacak, uluslararası ortamda denetleneceğiz. Sistematik bir şekilde barış düşmanlığı yapılıyor. Herkese görevler düşüyor. Siyasi partiler, halk harekete geçmeli. Motive olmalıyız, süreç ciddiye girince olacak, ben bekliyorum. Mülkiyetle ilgili kriterler belirlensin, aksi durumlar varsa bizde karşı çıkarız. Ama daha bir şey yok ki. Mülkiyet en zor konu. Peki, bunu kim yarattı? Koçan verenler bundan sorumludur. Rumlar artık Girne diye ağlamıyor, Karpaz’a döndüler. Girne’nin dokusunu öyle bir değiştirdiler ki. Şimdi de Karpaz, yeni yollar, yatırımcıları cazip gelecek olanaklar.” 

“RUMLAR KUZEYE YERLEŞMEK İSTEMİYOR” 

“Türkiye’nin bilgisi olmadan koçan verebilir miydik biz? Mümkün değil. Lokmacı da köprüyü kaldıramayanlar koçan mı verebilecekti? Rumlar kuzeye yerleşmek istemiyor. Belki %5’lik bir kesim. Büyük çoğunluk tazminatla çözülecek. Yüz dönüm verildi bir aileye, yüz on dönüm, yüz elli dönüm, neye göre, nasıl verebilirisin, akıl almaz bunları. Sattı kaçtı insanlar. Türkiye’ye gittiler, şimdi bu yüz dönümü kim ödeyecek. Türkiye devleti öder belki. Ama biz, bizim arkamızda kim duracak. Çözüm dışında alternatifimiz yok. Mülkiyet konusunun çözümünden korkulmasın. İnsanlarımız her yönde kazançlı çıkacak. Kaybedecek olan rantçılar ve haksız kazançtan zengin olanlardır.”